2367-) Buhari ve Nesai'de gelen bir diğer rivayette şöyle denmiştir: "Sizden kim, ikindi namazının bir secdesini güneş batmazdan önce kılabilirse, namazını tamamlasın, sabah namazının da bir secdesini güneş doğmazdan önce kılabilen, namazını tamamlasın." Ancak Nesai (bir rivayetinde de) şöyle der: ". . iIk rekatinde kılarsa. . . "
Kaynak: Buhari, Mevakit 28,17; Müslim, Mesacid 163, (608); Muvatta, Vuküt 5, (1, 6); Tirmizi,Salat 137, (186); Ebu Davud, Salat 5, (412); Nesai, Mevakit 11, (1, 257, 258), 28, (1, 273).
Konu: Namaz
2368-) Yine Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Hararet şiddetlenince namazı (vakit) biraz serinleyince kılın. Çünkü, şiddetli hararet cehennemden bir kabarmadır.
Kaynak: Buhari, Mevakit 9, Bed'ü'l-Halk 10; Müslim, Mesacid 180, (615); Muvatta, Vüküt 28, (1,16); Ebu Davud, Salat 4, (402); Tirmizi, Salat 7, (157); İbnu Mace Salat 4, (677); Nesai, Mevakit 5 (1, 248-249).
Konu: Namaz
2370-) Ebu Zerr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz bir sefer sırasında Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ile beraberdik. Müezzinimiz öğle namazı için ezan okumak istedi. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ona: "Serinlemeyi bekle!" dedi. Bir müddet geçince müezzin ezan okumak istemişti, yine ikinci ve hatta üçüncü defa: "Serinlemeyi bekle!" dedi. (Bekledik), hatta tümseklerin (doğu cihetindeki) gölgelerini gördük. O zaman aleyhissalatu vesselam: "Şiddetli hararet cehennemin bir kabarmasıdır. Öyleyse, hararet şiddetlenince öğle namazını (vakit) serinleyince kılın" dedi.
Kaynak: Buhari, Mevakit 9,10, Ezan 18; Bed'ü'l-Halk 10; Müslim, Mesacid 184, (616); Ebu Davud, Salat 4, (401); Tirmizi, Salat 119, (1, 58).
Konu: Namaz
2374-) Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Akşam yemeği hazırlanmış ise, yemeğe namazdan önce başlayın. Yemeğinizi aceleye de getirmeyin."
Kaynak: Buhari, Et'ime 58, Ezan 42; Müslim, Mesacid 64, (557); Tirmizi, Salat 262, (353); Nesai, İmamet 57, (2,111).
Konu: Namaz
2375-) Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurdular: "Namaz başlar ve akşam yemeği de hazır olursa akşam yemeğiyle başlayın."
Kaynak: Buhari, Et'ime 58, Ezan 42; Müslim, Mesacid 65. (558).
Konu: Namaz
2377-) Ebu Dauud'un bir diğer rivayetinde AbduIlah İbnu Ubeyd İbni Umeyr şunu anlatır: "İbnu'z-Zübeyr zamanında, ben Abdullah İbnu Ömer (radıyallahu anhüma)'in yanında babamla birlikte bulunuyordum. Abbad İbnu Abdillah İbni'z-Zübeyr sordu: "Biz işittik ki, akşam yemeğine namazdan önce başlanırmış, (doğru mu?)" AbduIIah İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) şu cevabı verdi: "Bak hele! Onların akşam yemekleri nasıldı? Zanneder misin ki, bu, babanın akşam yemeği gibiydi?"
Kaynak: Buhari, Ezan 42; Müslim, Mesacid 66, (559); Muvatta İsti'zan 19, (2, 971); Ebu Davud, Et'ime 10, (3757, 3759); Tirmizi, Salat 262, (353, 354).
Konu: Namaz
2379-) İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) (bir gün) yatsıyı tehir etmişti. Ömer (radıyallahu anh) çıkıp: "Ey Allah'ın Resülü, namazı kılalım. Kadınlar ve çocuklar yattılar" dedi. Aleyhissalatu vesselam başı su damlıyor olduğu halde çıkıp: "Ümmetime meşakkat vermemiş olsam yatsıyı bu vakitte kılmalarını emrederdim!" buyurdu."
Kaynak: Buhari, Mevakit 24; Müslim, Mesacid 225, (642); Nesai, Mevakit 20, (1, 265).
Konu: Namaz
2380-) Hz. Enes (radıyallahu anh)'den rivayet edilir ki, kendisine: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) yüzük kullandı mı?" diye sorulmuştur da şu cevabı vermiştir: "Bir gece, yatsıyı gece yarısına kadar (şatru'l-leyl) tehir etti. Sonra yüzü bize dönmüş olarak yanımıza geldi -sanki şu anda yüzüğünün parıltısını görüyor gibiyim- ve şöyle dedi: "İnsanlar namazlarını kıldılar ve yattılar. Siz ise, namazı beklediğiniz müddetçe namaz kılma (sevabını almaktasınız.
Kaynak: Buhari, Mevakit 25, 40, Ezan 36, 156, Libas 48; Müslim, Mesacid 223, (640); Nesai, Mevakit 21, (1, 268).
Konu: Namaz
2381-) Yine Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Yatsı namazı için ikamet okunmuştu ki bir adam: "Benim bir işim var!" diyerek araya girdi. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) (farzı kıldırmazdan önce) kalktı, adamla hususi şekilde konuşmaya başladı. İnsanlar -veya bir kısmı- uyuyuncaya kadar konuşma uzadı. Namazı sonra kıldılar."
Kaynak: Buhari, Ezan 27, 28, İstizan 48; Müslim, Hayz 126, (376); Ebu Davud, Salat 46, (542); Tirmizi, Salat 373, (517, 518); Nesai, İmamet 13, (2, 81).
Konu: Namaz
2383-) Ebu Müsa (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bir gün yatsı namazını geciktirdi. Hatta gecenin çoğu gitti. Sonra çıktı ve cemaate namazlarını kıldırdı. Namazı bitirince Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) orada hazır bulunan cemaate: "(Buradan ayrılmakta) acele etmeyin, size bir husus haber vereyim de sevinin: Bilesiniz, üzerinizdeki AIIah'ın nimetlerinden biri de şudur: Şu saatte namaz kılan sizden başka hiç kimse yok -veya sizden başka kimse şu saatte namaz kılmamıştır.-" Bu iki sözden hangisini söylemişti bilemiyoruz." Ebu Müsa ilaveten dedi ki: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'tan işittiklerimize sevinerek evlerimize döndük.
Kaynak: Buhari, Mevakit 22; Müslim, Mesacid 224, (641).
Konu: Namaz
2384-) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Namazdan bir rekate yetişen namazın tamamına yetişmiş sayılır."
Kaynak: Buhari, Mevakit 28,17; Müslim, Mesacid 161, (607); Muvatta, Vuküt 16, (1,10); Ebu Davud, Salat 241, (1121); Tirmizi, Salat 377, (524); Nesai, Mevakit 30, (1, 274); İbnu Mace, İkamet 91, (1122).
Konu: Namaz
2390-) Ümmü Ferve (radıyallahu anha) -ki Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a biat edenlerden biri idi- anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a, "Hangi amel efdaldir?" diye sorulmuştu, şu cevabı verdi: "İlk vaktinde kılınan namaz!"
Kaynak: Ebu Davud, Salat 9, (426); Tirmizi, Salat 127, (170); Müslim, İman 137, (85) Buhari, Mevakit 5.
Konu: Namaz
2391-) Ukbe İbnu Amir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Üç vakit vardır ki, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bizi o vakitlerde namaz kılmaktan veya ölülerimizi mezara gömmekten nehyetti: - Güneş doğmaya başladığı andan yükselinceye kadar. - Öğleyin güneş tepe noktasına gelince, meyledinceye kadar. - Güneş batmaya meyledip batıncaya kadar."
Kaynak: Müslim, Müsafirin 293, (831); Ebu Davud, Cenaiz 55, (3192); Tirmizi, Cenaiz 41, (1030); Nesai, Mevakit, 31, (1, 275, 26).
Konu: Namaz
2392-) İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Hiç biriniz, güneşin doğması ve batması esnasında namaz kılmaya kalkmasın."
Kaynak: Buhari, Mevakit 31, 30, Hacc 73; Müslim, Müsafırin 289, (838); Muvatta, Kur'an 47, (1, 220); Nesai, Mevakit 33, (1, 277).
Konu: Namaz
2394-) Amr İbnu Abese es-Sülemi (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir gün Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a: "Ey Allah'ın Resülü! dedim, Allah'a biri diğerinden daha yakın olan bir saat var mıdır -veya- Allah'ın zikri taleb edilen daha yakın bir saat var mıdır?" "Evet, dedi, vardır. Allah'ın kula en yakın olduğu zaman gecenin son kısmıdır. Eğer bu saatte Aziz ve Celil olan Allah zikredenlerden olabilirsen ol. Zira o saatte kılınan namaz, güneş doğuncaya kadar (meleklerin) beraberlik ve şehadetine mazhardır. Çünkü güneş şeytanın iki boynuzu arasından doğar ve bu doğma anı kafirlerin ibadet vakitleridir. O esnada, güneş bir mızrak boyunu buluncaya ve (sarı, zayıf) ışıkları kayboluncaya kadar namazı bırak. Bundan sonra namaz -güneş gün ortasında mızrağın tepesine gelinceye kadar- yine (meleklerin) beraberlik ve şehadetine mazhardır. Güneşin tepe noktasına gelme saati, cehennem kapılarının açıldığı ve cehennemin coşturulduğu bir saattir; namazı (eşyaların gölgesi) doğu tarafa sarkıncaya kadar terkedin. Bundan sonra namaz -güneş batıncaya kadar- meleklerin beraberlik ve şehadetine mazhardır. Güneş, batarken de bu beraberlik ve şehadet kalmaz, çünkü o, şeytanın iki boynuzu arasında kaybolur. O sırada yapılacak ibadet kafirlerin ibadetidir."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 299, (1277); Nesai, Mevakit 35, (1, 279, 280); Müslim, Müsafırin 294, (832).
Konu: Namaz
2395-) Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Sabah namazını kıldıktan sonra güneş yükselinceye kadar artık namaz yoktur. İkindiyi kıldıktan sonra da güneş batıncaya kadar namaz yoktur."
Kaynak: Buhari, Mevakit 31; Müslim, Müsafirin 288, (827); Nesai, Mevakit 35, (1, 277, 278).
Konu: Namaz
2396-) Kütüb-i Sittenin beş kitabı tarafından İbnu Abbas (radıyallahu anhüma)'dan kaydedilen bir rivayette şöyle buyurulmuştur: "Nazarımda pek değerli birçok kimse -ki bence onların en değerlisi Hz. Ömer'di- şu hususta şahidlik ettiler: "ResüIuIIah (aleyhissalatu vesselam), sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar, ikindi namazından sonra da batıncaya kadar namaz kılmayı yasakladı."
Kaynak: Buhari, Mevakit 330; Müslim, Müsafirin 286, (826); Ebu Davud, Salat 299, (1276); Tirmizi, Salat 134, (183); Nesai, Mevakit 32, (1, 276, 277).
Konu: Namaz
2398-) Hz. Aişe (radıyallahu anha) dedi ki: "Ömer vehme düştü (yanıldı). Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Namaz kılmak için güneşin batma ve doğma zamanını taharri etmeyin (araştırıp seçmeyin). Çünkü o, şeytanın iki boynuzu arasında doğar" diye yasakladı." Müslim, şu ziyadede bulundu: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ikindiden sonraki iki rekati hiç bırakmadı."
Kaynak: Müslim, Müsafirin 295, (833); Nesai, Mevakit 35, (1, 279).
Konu: Namaz
2401-) Ebu Basra el-Gıfari (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) el-Muhammas'ta ikindi namazı kıldırdı. Ve dedi ki: "Bu namaz, sizden öncekilere de arz olundu, ama onlar bunu zayi ettiler. Kim buna devam ederse ecri iki kere verilecek. Şahid doğuncaya kadar; ondan sonra namaz mevcut değildir."
Kaynak: Müslim, Müsafırin 292, (830); Nesai, Mevakit 14, (1, 259, 260).
Konu: Namaz
2404-) Ala İbnu Abdirrahman'ın anlattığına göre, öğle namazından çıkınca, Basra'daki evinde Enes İbnu Malik'e uğramıştı. Zaten evi de mescidin bitişiğindeydi. Der ki: "Huzuruna çıktığım zaman bana: "İkindiyi kıIdınız mı?" diye sordu. Ben: "Hayır, şu anda öğle namazından çıktık" dedim: "İkindiyi kılın!" dedi. Kalkıp kıldık. Namazdan çıkınca: "Ben, dedi, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın şöyle söylediğini işittim: "Bu, münafıkların namazıdır, oturur, oturur şeytanın iki boynuzu arasına girinceye kadar güneşi bekler, sonra kalkıp dört rek'at gagalar. Namazda Allah'ı pek az zikreder."
Kaynak: Müslim, Mesacid 195, (622); Muvatta, Kur'an 46, (1, 220); Ebu Davud, Salat 5, (413); Tirmizi, Salat 120, (160); Nesai, Mevakit 9, (1, 254).
Konu: Namaz
2405-) İbnu Mes'üd (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ben Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ı vakti dışında sadece iki namazı kılarken gördüm: (Veda Haccı sırasında) Müzdelife'de akşamla yatsıyı birleştirerek kıldı. O gün, sabah namazını da (mütad) vaktinden önce kıldı."
Kaynak: Buhari, Hacc 97, 99; Müslim, Hacc 292, (1289).
Konu: Namaz
2407-) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "İnsanlar, eğer ezan okumak ile namazın ilk safında yer almada ne (gibi bir hayır ve bereket) olduğunu bilseler, sonra da bunu elde etmek için kur'a çekmekten başka çare kalmasaydı, mutlaka kur'aya başvururlardı."
Kaynak: Buhari, Ezan 9, 32, Şehadat 30; Müslim, Salat 129, (437); Tirmizi, Salat 166, (225); Nesai, Mevakit 22, (1, 269), Ezan 31, (2, 23); Muvatta, Nida 3, (1, 68); Cemaat 6, (1,131).
Konu: Namaz
2408-) Yine Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Namaz için ezan okunduğu zaman şeytan oradan sesli sesli yellenerek uzaklaşır, ezanı duyamayacağı yere kadar kaçar. Ezan bitince geri gelir. İkamete başlanınca yine uzaklaşır, ikamet bitince geri dönüp kişi ile kalbinin arasına girer ve şunu hatırla, bunun düşün diye aklında daha önce hiç olmayan şeylerle vesvese verir. Öyle ki (buna kapılan) kişi kaç rekat kıldığını bilemeyecek hale gelir."
Kaynak: Buhari, Ezan 4, Amel fı's-Salat 18, Sehv 6, Bed'ü'I-Halk 11; Müslim, Salat 19, (389), Mesacid 83, (389); Ebu Davud, Salat 31, (516); Muvatta, Nida 6, (1, 69); Nesai, Ezan 30, (2, 21).
Konu: Namaz
2409-) Müslim'in diğer bir rivayetinde şöyle denmiştir: "Şeytan namaz için okunan ezanı işitti mi kaçar. Müezzinin sesini işitmemek için sesli sesli yellenir. (Ezan bitip müezzin) susunca geri döner ve vesvese verir. İkameti işittiği zaman, müezzini duymamak için gider, susunca geri döner ve vesvese verir."
Kaynak: Müslim, Salat 16, (389); Buhari, Ezan 4.
Konu: Namaz
2410-) Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın şöyle söylediğini işittim: "Şeytan namaz için okunan ezanı işitince Ravha nam yere kadar gider."
Kaynak: Müslim, Salat 15, (388).
Konu: Namaz
2412-) Abdullah İbnu Amr İbni'l-Amr As (radıyallahu anh)'ın anlattığına göre, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın şöyle söylediğini işitmiştir: "Ezanı işittiğiniz zaman müezzinin söylediğini aynen (kelime kelime) tekrar edin. Sonra bana salat-u selam okuyun. Zira kim bana salat-u selam okursa Allah da ona on misliyle rahmet eder. Sonra benim için el-vesile'yi taleb edin. Zira o, cennete bir makamdır ki, mutlaka AlIah'ın kullarından birinin olacaktır. Ona sahip olacak kimsenin ben olmamı ümid ediyorum. Kim benim için Allah'tan el-Vesile'yi taleb ederse, şefaat kendisine vacib olur."
Kaynak: Müslim, Salat 11, (384); Ebu Davud, Salat 36, (522); Nesai, Ezan 33, (2, 23); Tirmizi, Salat 154, (208); İbnu Mace, Ezan 4, (720). Hadisin ilk cümlesi Buhari'de de rivayet edilmiştir (Ezan 7).
Konu: Namaz
2414-) Hz. Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Müezzin, "Allahu ekber Allahu ekber" deyince sizden kim samimiyetle, "Allahu ekber Allahu ekber" derse, sonra müezzin: "Eşhedu en la ilahe illallah" deyince, "Eşhedu en la ilahe illallah" derse; sonra müezzin: "Eşhedü enne Muhammeden ResüIuIIah" deyince, "Eşhedü enne Muhammeden ResüIuIIah" derse; sonra müezzin: "Hayye aIa's-salat" deyince "La havle vela kuvvete illa billah" derse; sonra müezzin: "hayye aIa'I-felah" deyince, "La havle vela kuvvete illa billah" derse; sonra müezzin: "AIIahu ekber Allahu ekber" deyince, "AIIahu ekber AIIahu ekber" derse; sonra müezzin: "Lailahe iIlaIIah" deyince "Lailahe iIlallah" derse cennete girer."
Kaynak: Müslim, Salat 12, (385); Ebu Davud, Salat 36, (527).
Konu: Namaz
2415-) Sà'd İbnu Ebi Vakkas (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Müezzini işittiği zaman, kim: "Ben şehadet ederim ki, bir olan AIIah'tan başka ilah yoktur, 0'naşerik de yoktur, Muhammed O'nun kulu ve Resülüdür. Rabb olarak Allah'tan Resül olarak Muhammed'den -bir rivayette "...nebi = peygamber olarak Muhammed'den din olan İslàm'dan- razıyım" derse günahı affedilir."
Kaynak: Müslim, Salat 13, (386); Ebu Davud, Salat 36, (525); Tirmizi, Salat 156, (210); İbnu Mace, Ezan 4, (721); Nesai, Ezan 38, (2, 26).
Konu: Namaz
2418-) Ebu Saidi'l-Hudri (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ezanı işittiğiniz zaman, müezzinin söylediğinin mislini tekrar edin!"
Kaynak: Buhari, Ezan 7; Müslim, Salat 10, (383); Ebu Davud, Salat 36, (522); Nesai, Ezan 33, (2, 23); Tirmizi, Salat 154, (208); İbnu Mace, Ezan 4, (720).
Konu: Namaz
2424-) Hz. Muaviye (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ı: "Müezzinler Kıyamet günü, boyun itibariyle insanların en uzunu olacaklardır" derken işittim."
Kaynak: Müslim, Salat 14, (387).
Konu: Namaz
2426-) İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Müslümanlar Medine'ye geldikleri vakit toplanıyorlar ve namaz vakitlerini birbirlerine soruyorlardı. Namaz için kimse nida etmiyordu. Bir gün bu hususta konuştular. Bazıları: "Hristiyanların çanı gibi bir çan edinin" dedi. Bazıları da: "Yahudilerin boynuzu gibi bir boynuz edinerek (onu öttürün!)" dedi. Hz. Ömer (radıyallahu anh): ''Bir adam çıkarsanız da namazı ilan etse!" dedi. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Ey BiIaI! Kalk! namazı ilan et!" dedi."
Kaynak: Buhari, Ezan 1; Müslim, Salat 1, (377); Tirmizi, Salat 139, (190); Nesai, Ezan 1, (2, 2-3).
Konu: Namaz
2430-) Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "İnsanlar çoğalınca, herkesçe bilinecek olan bir şeyle namaz vaktinin duyurulmasının gerektiğini aralarında konuştular. (Bu meyanda bir ateş yakılması veya bir çan çalınması teklif edildi). Bunun üzerine Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Bilal'e emrederek ikişer kere söyleyerek de ikamet okumasını emretti."
Kaynak: Buhari, Ezan 2, 3, Enbiya 50; Müslim, Salat 3, (378); Ebu Davud, Salat 29, (508); Tirmizi, Salat 141, (193); Nesai, Ezan 2, (2, 3).
Konu: Namaz
2431-) Ebu Mahzüra (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resülü, bana ezanın usülünü öğret" dedim. Bunun üzerine başımın ön kısmını meshederek: "Allahu ekber, Allahu -ekber, Allahu ekber, Allahu ekber dersin ve bunları derken sesini yükseltirsin. Sonra: "Eşhedü en la ilahe illallah, eşhedü en la ilahe illallah, eşhedü enne Muhammeden Resûlullah, eşhedu enne Muhammeden Resûlullah dersin ve bunları söylerken sesini alçaltırsın, sonra sesini şehadette tekrar yükseltirsin: Eşhedü en la ilahe illallah eşhedü en la ilahe illallah. Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah, eşhedü enne Muhammeden Resûlullah. Hayye ala's-salati hayye ala's-salat. Hayye ala'l-felahi hayye ala'l-felah. Eğer okuduğun ezan sabah ezanı ise şunu da söylersen: "es-Salatu hayrun mine'n-nevm, es-salatu hayrun mine'n nevm (Namaz uykudan hayırlıdır). Allahu ekber Allahu ekber, Lailahe illallah."
Kaynak: Müslim, Salat 6, (379); Ebu Davud, Salat 28, (500-505); Tirmizi, Salat 140, (191); Nesai, Ezan 3, 4, 5, 6, (2, 4-8).
Konu: Namaz
2444-) Simak İbnu Harb anlatıyor: "Bilal, güneş (öğlede, batı cihetine) kayınca ezan okurdu. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) odasından çıkıncaya kadar ikamet getirmezdi. Odasından çıkınca, O'nu görür görmez ikamet getirirdi."
Kaynak: Müslim, Mesacid 160- (606); Tirmizi, Salat 148, (202); Ebu Davud,Salat 44, (537).
Konu: Namaz
2445-) İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın iki müezzini vardı: Biri Bilal diğeri İbnu Ummi Mektüm el-A'ma."
Kaynak: Müslim, Salat 7, (380); Ebu Davud, Salat 42, (535).
Konu: Namaz
2454-) Ebu Cuhayfe (radıyallahu anh)'nin anlattığına göre, Hz. Bilal (radıyallahu anh)'i ezan okurken görmüştür. Der ki: "Ben, ezan okurken, onun ağzını şu tarafa, bu tarafa (sağa sola) dönerken takibe koyuldum." Tirmizi'nin rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "İki parmağı kulaklarını üzerinde olduğu halde...
Kaynak: Buhari, Ezan 18,19, Vudü 40, Salat 17, Sütre 90, 93, 94, Menakıb 23, Libas 3, 42; Müslim,Salat 249, (503); Ebu Davud, Salat 34, (520); Tirmizi, Salat 144, (197); Nesai, Ezan 13, (2,12).
Konu: Namaz
2464-) Nesai'nin rivayetinde şöyle gelmiştir: "Resülulah (aleyhissalatu vesselam) namaza girdiği zaman ellerini kaldırırdı. Rüküya gitmek istediği zaman, başını rüküdan kaldırdığı ve iki rek'at arasında kalktığı zaman aynı şekilde ellerini iki omuzunun hizasına kaldırırdı."
Kaynak: Buhari, Ezan 83, 84, 85, 86; Müslim, Salat 22, (390); Muvatta, Salat 16, (1, 75, 76, 77); Ebu Davud, Salat 117, (721, 722, 741, 743); Tirmizi, Salat 190, (255); Nesai, İftitah 1, 2,3, (2,121,122); İbnu Mace, İkamet 15, (858 - 868).
Konu: Namaz
2470-) Nesai'de gelen bir diğer rivayette şöyle denmiştir: "Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) Beni Züreyk Mescidi'ne geldi ve dedi ki: "Üç şey var ki, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) onları yapıyordu, halk ise terketmiş durumda... Namazda ellerini uzatarak kaldırırdı, (Fatihayı okuyunca kıraate geçmezden önce) bir miktar süküt buyurdu, secdeye varınca (ve secdeden kalkınca) tekbir getirirdi."
Kaynak: Buhari, Ezan 115; Müslim, Salat 27-32, (392); Muvatta, Salat 19, (1, 76); Ebu Davud, Salat 118,119, (746, 753); Tirmizi, Salat 177,198, (239, 254); Nesai, İftitah 6, (2,124), 84, (2,181-182),184, (2, 235).
Konu: Namaz
2471-) Vail İbnu Hucr (radıyallahu anh)'un anlattığına göre, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ı, namaza girdiği sırada ellerini kaldırıp tekbir getirirken görmüştür. Ravilerden Hemmam Resûlullah'ın ellerini kulaklarının hizasına kadar kaldırdığını gösterdi.Sonra elbisesine gömüldü, sonra sağ elini sol elinin üstüne koydu. Rüküya gitmek isteyince, ellerini elbiseden çıkardı. Sonra onları kaldırdı, sonra tekbir getirdi ve rüküya gitti, semi'allahu li-men hamideh dediği zaman ellerini kaldırdı, secdeye gittiğinde ellerinin arasına secde etti."
Kaynak: Müslim, Salat 54, (401); Ebu Davud, Salat 117, (723-729, 736, 737); Nesai, İftitah 107, (2, 194), 139, (2, 211),187, (2, 236), Sehv 29, (3, 34-35).
Konu: Namaz
2472-) Ebu Davud'da gelen bir diğer rivayette şöyle denir: "...Sonra Medine'ye geldim, gördüm ki (halk, namazı) üzerlerinde bürnuz ve kisalar olduğu halde kılıyor ve namaza başlarken ellerini göğüslerine kadar kaldırıyor."
Kaynak: Müslim, Salat 54, (401); Ebu Davud, Salat 117, (723-729, 736, 737); Nesai, İftitah 107, (2, 194), 139, (2, 211),187, (2, 236), Sehv 29, (3, 34-35).
Konu: Namaz
2473-) Bir diğer rivayette der ki: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'Ia birlikte namaz kıldım. Tekbir getirdiği zaman ellerini kaldırıyor, sonra (elbisesine) gömülüyordu. Sonra sol elini sağ eliyle tutuyor, ellerini elbisesine sokuyordu, rükü yapmak istediği zaman ellerini çıkarıp sonra kaldırıyordu. Rüküdan başını kaldırmak isteyince de ellerini kaldırıyor, sonra secde ediyordu. (Secdede) yüzünü elleri arasına koyuyor idi. Keza başını secdeden kaldırınca da ellerini kaldırıyordu. Namaz bitinceye kadar (her rek'atte böyle yapıyordu)."
Kaynak: Müslim, Salat 54, (401); Ebu Davud, Salat 117, (723-729, 736, 737); Nesai, İftitah 107, (2, 194), 139, (2, 211),187, (2, 236), Sehv 29, (3, 34-35).
Konu: Namaz
2474-) Bir diğer rivayette şöyle der: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ellerini, omuzları hizasına kadar kaldırdı. Baş parmaklarını da kulaklarıyla, hizaladı, sonra tekbir getirdi."
Kaynak: Müslim, Salat 54, (401); Ebu Davud, Salat 117, (723-729, 736, 737); Nesai, İftitah 107, (2, 194), 139, (2, 211),187, (2, 236), Sehv 29, (3, 34-35).
Konu: Namaz
2475-) Bir diğer rivayette: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ı iftitah tekbiriyle birlikte ellerini kaldırırken görmüştür."
Kaynak: Müslim, Salat 54, (401); Ebu Davud, Salat 117, (723-729, 736, 737); Nesai, İftitah 107, (2, 194), 139, (2, 211),187, (2, 236), Sehv 29, (3, 34-35).
Konu: Namaz
2477-) Mutarrif İbnu Abdillah (rahimehullah) anlatıyor: "Ali İbnu Ebi Talib (radıyallahu anh)'in arkasında ben ve İmran İbnu Husayn beraber namaz kıldık. Ali (radıyallahu anh) secde edince tekbir getiriyor, başını kaldırınca tekbir getiriyor, iki(nci) rek'atten kalkınca yine tekbir getiriyordu." Nesai'nin rivayetinde şöyle denmiştir: "Her eğilme ve her kalkmada tekbir getirir, rüküyu tamamlardı."
Kaynak: Buhari Ezan 144, 115,116; Müslim, Salat 33, (393); Ebu Davud, Salat 140, (835); Nesai, Sehv 1, (3, 2).
Konu: Namaz
2479-) Ebu Kılabe anlatıyor: "İbnu Hüveyris (radıyallahu anh), Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın (namaza başlarken) tekbir getirdiği, rüküya gittiği, rüküdan başını kaldırdığı zaman, kulağının üst kısmına ulaşıncaya kadar ellerini kaldırdığını görmüştür." Nesai, bir diğer rivayette şu ziyadeyi kaydeder: "...secde ettiği ve secdeden başını kaldırdığı (zaman da ellerini kaldırırdı)."
Kaynak: Buhari, Ezan 84; Müslim, Salat 24-26 (391); Ebu Davud, Salat 118, (745); Nesai 85, (2, 182); İbnu Mace, İkametu's-Salat; 15, (859).
Konu: Namaz
2486-) Nesai'de gelen bir rivayette şöyle denmiştir: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam'ı (oturarak namaz kılarken) bağdaş kurma şeklinde oturmuş gördüm." Nesai der ki: "Bu hadisin hatalı olduğu kanaatindeyim."
Kaynak: Buhari, Taksiru's-Salat 20, Teheccüd 16; Müslim, Salatu'l-Müsafırin 112,115, (731, 732); Muvatta, Cum'a 20, (1, 137, 138); Ebu Davud, Salat 179, (953-956); Tirmizi, Salat 257, (374, 375); Nesai, Kıyamu'I Leyl,18, 22, (3, 219-224).
Konu: Namaz
2488-) Hz. Hafsa (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın, nafıle namazlarını kılarken, ölümüne bir yıl kalıncaya kadar hiç oturduğunu görmedim. Bundan sonra hep oturarak kıldı. Namazda süreyi hep tertil üzere okurdu. Bundan dolayı o süre, aslında ondan daha uzun olan süreden daha uzun görünürdü."
Kaynak: Müslim, müsafırin 118, (733); Muvatta, Cum'a 20, (1,137); Tirmizi, Salat 275, (373); Nesai, Kıyamu'l-Leyl 19, (3. 223).
Konu: Namaz
2489-) İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Bana Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın: "Kişinin oturarak kıldığı (nafile) namaz, normal şekilde kıldığı namazın (sevapca) yarısına denktir" buyurduğu söylenmişti. (Kendisinden sormak üzere) derhal yanına gittim. Varınca, Efendimizi oturarak namaz kılıyor buldum. Elimi başının üzerine koydum. Bana: "Ey Abdullah İbnu Amr! Meselen nedir?" dedi. Ben: "Ey Allah'ın Resülü, bana "Kişinin oturarak kıldığı namaz, normal namazın yarısına denktir" buyurduğunuz söylendi. Halbuki siz de oturarak kılıyorsunuz?" dedim. Aleyhissalatu vesselam: "Evet öyledir. Ancak ben sizlerden biri gibi değilim" cevabını verdi."
Kaynak: Müslim, Müsafırin 120, (735); Muvatta, Salatu'l-Cema'a 20, (1, 136, 137); Ebu Davud, Salat 179, (950); Nesai, Kıyamu'l-Leyl 20, (3, 223).
Konu: Namaz
2496-) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) namazda ihtisarı (elleri böğre koymayı) yasakladı."
Kaynak: Buhari, Amel fı's-Salat 17; Müslim, Mesacid 46, (545); Ebu Davud, Salat 176, (947); Tirmizi, Salat 281, (383); Nesai, İftitah 12, (2,127).
Konu: Namaz
2503-) Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ben, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), Hz. Ebu Bekr, Hz. Ömer, Hz. Osman (radıyallahu anhüm) ile birlikte namaz kıldım. Onlardan hiçbirinin bismillahirrahmanirrahım'i okuduklarını işitmedim."
Kaynak: Buhari, Ezan 89; Müslim, Salat 50, (399); Muvatta, Salat 30, (1, 81); Ebu Davud, Salat 124, (782); Tirmizi, Salat 182, (246); Nesai, İftitah 21, 22, (2, 133-135); İbnu Mace, İkamet 4, (813- 815).
Konu: Namaz
2505-) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ikinci rek'atten kalktığı zaman kıraati Elhamdü lillahi Rabil alemin ile başlatıyor ve süküt etmiyordu."
Kaynak: Müslim, Mesacid 148, (599).
Konu: Namaz
2508-) Rezin'in zikrettiği bir rivayette şöyle gelmiştir: "...Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kıraatsiz namaz sahih değildir." Bilesiniz, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bize her ne duyurdu ise biz de size duyurduk. Bize gizli tuttuğunu biz de size gizli tuttuk." Bu açıklama üzerine bir zat ona: "Ey Ebu Hüreyre, Fatiha'ya herhangi bir ilavede bulunmazsam (yeterli midir) ne dersin?" diye sordu. Ebu Hüreyre dedi ki: "Bu sual Aleyhissalatu vesselam'a da sorulmuştu, şu cevabı verdi: "Bununla iktifa edersen sana yeter, ilavede bulunursan senin için daha hayırlı ve efdal olıır."
Kaynak: Müslim, Salat 38, (395); Muvatta; Salat 39, (1, 84-85); Ebu Davud, Salat 136, (819, 820, 821); Tirmizi, Tefsir, Fatiha, (2954, 2955); Nesai, İftitah 23, (2,135, 236).
Konu: Namaz
2513-) Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "İmam amin deyince siz de amin deyin. Zira kimin amin'i meleklerin amin'ine tevafuk ederse geçmiş günahları affedilir." İbnu Şihab der ki: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) amin derdi."
Kaynak: Buhari Ezan 112; Müslim, Salat 72, (410); Muvatta, Salat 44, (1, 87); Ebu Davud, Salat 172, (936); Tirmizi, Salat 185 (250); Nesai, İftitah 34, 35, (2,144); İbnu Mace İkamet 14, (851).
Konu: Namaz
2515-) Ebu Bürde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) sabah namazında altmış-yüz arasında ayet okurdu."
Kaynak: Nesai, İftitah 112, (2,157); Buhari, Mevakit 11,13, 39, Ezan 104; Müslim, Mesacid 2, (1, 246),16, (1, 262).
Konu: Namaz
2516-) Amr İbnu Hureys (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın sabah namazında İza'ş-şemsu küvviret süresini okuduğunu işittim."
Kaynak: Müslim, Salat 164, (456); Ebu Davud, Salat 135, (817); Nesai, İftitah 44, (2,157).
Konu: Namaz
2517-) Abdullah İbnu Saib (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bize Mekke'de sabah namazı kıldırdı. Mü'minün süresini kıraat buyurarak namaza başladı. Hz. Musa ve Harun'un zikrine gelince -veya Hz. İsa'nın zikrine, ravi burada tereddüt etti. Resüllullah (aleyhissalatu vesselam)'ı bir öksürük tuttu, hemen rüküya gitti."
Kaynak: Buhari, Ezan 106; Müslim, Salat 163, (455); Ebu Davud, Salat 89, (648, 649); Nesai, İftitah 76, (2,176). Hadis Buhari'de muallak olmuştur.
Konu: Namaz
2518-) Cabir İbnu Semüre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) sabah namazında Kaf ve'l-Kurani'l-Mecid ve benzeri bir süre okurdu. Aleyhissalatu vesselam diğer namazları hafif kıldırırdı."
Kaynak: Müslim, Salat 168, (458).
Konu: Namaz
2519-) İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) cuma günü, sabah namazında Elif-lam-mim Tenzil es-Secde, ve Hel eta ala'l-insani hinun mine'd-dehr sürelerini okurdu. Yine Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) cuma namazında Cuma ve Münafikün surelerini okurdu."
Kaynak: Müslim, Cuma 64, (879); Ebu Davud, Salat 218, (1074); Tirmizi, Salat 375, (520); Nesai, Cuma 38, (3,111), İftitah 47, (2,159).
Konu: Namaz
2525-) Ebu Katade (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) öğlede ilk iki rek'atte Fatiha ile iki süre okurdu. Son iki rek'atte de Fatiha'yı okur, bazan da ayeti bize işittirirdi. Birinci rek'atte (kıraatı) uzun tutar ikinci de o kadar uzatmazdı. İkindi ve sabah namazlarında da böyle yapardı." Ebu Davud, bir rivayette şu ziyadeye şamildir: "O'nun (aleyhissalatu vesselam), halk birinci rek'ata yetişebilsin diye böyle yaptığını zannederdik."
Kaynak: Buhari, Ezan 107, 97, 109, 110; Müslim, Salat 154, (451); Ebu Davud, Salat 129, (798, 799, 800); Nesai, İftitah 56-60, (2, 164, 166).
Konu: Namaz
2527-) Cabir İbnu Semüre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) öğlede velleyli iza yağşa süresini okur, ikindide dahi aynısını yapar, sabah namazında bundan daha uzun bir kıraatte bulunurdu."
Kaynak: Buhari, Ezan 103, 95, 96; Müslim, Salat 159, (453); Ebu Davud, Salat 130, (804); Nesai, İftitah 74, (2,174).
Konu: Namaz
2531-) Ümmü'l-Fadl (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın akşam namazında ve'l-mürselati urfen suresini okuduğunu işittim. Bundan sonra artık bize, ruhu kabzedilinceye kadar hiç namaz kıldırmadı."
Kaynak: Buhari, Ezan 98, Megazi 83; Müslim, Salat 173, (462); Muvatta, Salat 24, (1, 78); Ebu Davud, Salat 132, (810); Tirmizi, Salat 230, (308); Nesai, İftitah 64, (2, 168).
Konu: Namaz
2533-) Cübeyr İbnu Mut'im radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı akşam namazında et-Tûr suresini okurken işittim."
Kaynak: Buhari, Ezan 99, Cihad 172, Megazi 11, Tefsir, Tur 1; Müslim, Salat 174, (463); Muvatta, Salat 23, (1, 78); Ebu Davud, Salat 132, (811); Nesai İftitah 65, (2, 169).
Konu: Namaz
2538-) eI-Bera (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bir yolculuk sırasında yatsıyı kılmıştı. İki rek'atin birinde Vettini ve'z-Zeytüni'yi okudu." Sahiheyn'de şu ziyade yer alır: "Sesce ve kıraatçe O'ndan daha güze kimseye rastlamadım."
Kaynak: Buhari, Ezain 100, 102, Tefsir, Vettin 1, Tevhid 52; Müslim, Salat 175, (464); Muvatta, Salat 27, (1, 79-80), Ebu Davud, Salat 275, (1221); Tirmizi, Salat 231, (310); Nesai, İftitah 72, (2, 173).
Konu: Namaz
2541-) Hz. Aşe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam askeri bir birliğin başına bir adamı komutan yapmıştı, Bu zat arkadaşlarına namaz kıldırırken, her seferinde kıraatını kulhüvallahu ahad ile tamamlıyordu. Döndükleri zaman durumu Hz. Peygamber'e söylediler. Aleyhissalatu vesselam: "Sorun ona niçin öyle yapıyormuş?" buyurdu. Dediği gibi kendisine sorulmuştu. "Çünkü O, Rahman'ın sıfatıdır, ben onu okumayı seviyorum!" diye cevap verdi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: "Ona bildirin, Allah onu seviyor!" müjdesini verdi."
Kaynak: Buhari, Ezan 106, Tevhid 1; Müslim, Salat 263, (813); Nesai, İftitah, 69, (2, 171).
Konu: Namaz
2542-) Şakik İbnu Seleme (rahimehullah) anlatıyor: "Bir adam İbnu Mes'ud'a gelerek: "Ben bir rek'atte mufassal sürelerin tamamını okudum" dedi. İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) da: "Şiir mırıldar gibi mırıldar, meyve döküştürür gibi döküştürür müsün? Olmaz öyle şey! Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) tek rek'atte birbirine denk iki süre okurdu. Bir rek'atte, İkterebet ve el-Hakka sürelerini, bir rek'atte Vettür ve Vezzariyat sürelerini; bir rek'atte Ve iza vaka'at ve Nün sürelerini; bir rek'atta Seele sailun ve ve'n-Nazi'at sürelerini; bir rek'atte Veylün li'l-Mutafifin ve Abese sürelerini, bir rek'atte el-Müddessir ve, el-Müzzemmil sürelerini; bir rek'atte Hel Eta ve La Uksimu biyevmi'l-Kıyame sürelerini, bir rek'atte Amme yetesaelün ve Ve'I-Mürselat sürelerini; bir rek'atte de ed-Duhan ve İza'ş-Şemsü Küvvirat sürelerini okurdu." Bu rivayet, metin olarak Ebu Davud'un rivayetidir. Ebu Davud: "Bu İbnu Mes'ud'un telifidir" demiştir. Bunu Alkame ve Esved'den kaydeder. Diğerleri, süreleri zikretmezler.
Kaynak: Buhari Ezan 106, Fedailu'l-Kur'an 6, 28; Müslim, Müsafırin 275, (822); Ebu Davud, Salat 326, (7.396); Nesai, İftitah 75, (2,175,176); Tirmizi, Salat 422, (602).
Konu: Namaz
2545-) Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) demiştir ki: (Kur'an) her bir namazda okunur. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bize hangilerini işittirmişse biz de size işittiriyoruz. Hangilerini de gizlemişse biz de size gizliyoruz."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 129, (797); Nesai, İftitah 58, (2, 163); Buhari, Ezan 104; Müslim, Salat 43, (396).
Konu: Namaz
2555-) Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurdular: "Secdede ta'dile riayet edin, kimse kollarını köpeklerin yayışı gibi yaymasın."
Kaynak: Buhari, Ezan 141; Müslim, Salat 233, (493); Ebu Davud, Salat 158, (897); Tirmizi, Salat 205, (276); Nesai, İftitah 140, (2, 211, 212).
Konu: Namaz
2556-) Yine Hz. Enes anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Rükü ve secdeleri yerine getirin. AIIah'a yemin oIsun siz secde rükü ettikçe ben arkamda olanları da görüyorum." -Belki "sırtımın gerisini" demişti-"
Kaynak: Buhari, Eyman 3, Ezan 88; Müslim, Salat 110; Nesai, İftitah 106. (2, 193-194).
Konu: Namaz
2561-) Sahiheyn'in diğer bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın rükü ve secdesi ve iki secde arasındaki (fasıla ile), rüküdan başını kaldırdığı zamanki (fasıla) -kıyam ve ku'üd (oturma) hariç- birbirine yakın miktardaydı."
Kaynak: Buhari, Ezan 120, 127, 140; Müslim, Salat 194, (471); Ebu Davud, Salat 147, (852); Tirmizi, Salat 207, (279); Nesai, lftitah 114, (2, 197-198).
Konu: Namaz
2567-) Bera (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Secde ettiğin zaman ellerini yere koy, dirseklerini (havaya) kaldır."
Kaynak: Müslim, Salat 234, (494); Tirmizi, Salat 202, (271).
Konu: Namaz
2568-) Tirmizi'nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Bera'ya: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam secde edince yüzünü nereye koyardı?" diye sordum. "Ellerinin arasına" diye cevap verdi."
Kaynak: Müslim, Salat 234, (494); Tirmizi, Salat 202, (271).
Konu: Namaz
2569-) Abdullah İbnu Malik İbni Buhayne (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) namazda secdeye gidince ellerinin arasını, koltuk altı beyazlıkları görününceye kadar açardı."
Kaynak: Buhari, Ezan 130, Müslim, Salat 235, (495); Nesai, İftitah 52, (2, 212).
Konu: Namaz
2585-) Bir diğer rivayette şöyle demiştir: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ben yedi kemik üzerine secde etmekle emrolundum: Alın, -ve eliyle burnunu işaret etti- eller, diz kapakları, ayakların etrafları. Ne elbiseleri ne de saçı (secde sırasında) toplamayız."
Kaynak: Buhari, Ezan 133, 134, 137; Müslim, Salat 227-231 (490); Ebu Davud, Salat 155, (889, 890); Tirmizi, Salat 203, (273); Nesai, İftitah 130, (2, 208); İbnu Mace, İkamet 19, (883-885). İkinci rivayet Sahiheyn rivayetidir.
Konu: Namaz
2589-) Müslim'in bir rivayetinde: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), bir ay boyu sabah namazında rüküdan sonra kunüt yaparak Useyye (kabilesi)ne beddua etti" denir." Buhari nin bir rivayetinde: "Kunüt, akşam ve sabah namazındaydı" denir." Ebu Davud ve Nesai'nin bir rivayetinde: "Bir ay kunüt yaptı sonra terketti" denir."
Kaynak: Buhari, Vitr 7, Cenaiz 41, Cizye 8, Megazi 38, Da'avat 59; Müslim, Mesacid 297-308, (677-679); Ebu Davud, Salat 345, (1444-1445); Nesai, İftitah 116, (2, 200).
Konu: Namaz
2591-) Hufaf İbnu İma el-Gıfari (radıyallahu anh)ş anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) rükü'ya gitti, sonra başını kaldırdı ve "Gıfar kabilesini Allah mağfiret etsin, Eslem kabilesine Allah selamet versin, Useyye Allah'a ve Resulüne isyan etmiştir. Allahım, Beni Lihyan'a lanet et. Ri'l ve Zekvan'a da lanet et" deyip secdeye gitti."
Kaynak: Müslim, Mesacid 308, (679).
Konu: Namaz
2596-) Hz. Cabir (radıyallahu anh) demiştir ki: "En efdal namaz, kunütu uzun olandır."
Kaynak: Müslim, Musafirin 164, (756); Tirmizi, Salat 285, (387).
Konu: Namaz
2602-) Nesai nin bir rivayetinde şöyle denmiştir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la namaz kılınca: "Selam Allah'ın üzerine, selam Cibril ve Mikail üzerine olsun" derdik. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Selam Allah'ın üzerine olsun demeyin. Zira Allah selam'ın kendisidir. Ancak şöyle deyin: "Tahiyyat. . . Allah içindir. . . "
Kaynak: Buhari, Ezan 148,150, el-Amel fi's-Salat 4, İstizan 3, 28, Da'avat 17, Tevhid 5; Müslim, Salat 55-61, (402-403); Ebu Davud, Salat 182, (968-969); Tirmizi, Salat 215, (289); Nesai, İftitah 189, (2, 237).
Konu: Namaz
2604-) Tirmizi'de şöyle gelmiştir: "...Selam sana olsun, selam bize olsun." Yani her iki "selam" kelimesi de elif lamsızdır."
Kaynak: Müslim, Salat 60, (403); Ebu Davud, Salat 182, (974); Tirmizi, Salat 216, (290); Nesai, İftitah 193, (2, 242-243).
Konu: Namaz
2614-) Nesai'nin Ali İbnu Abdirrahman'dan kaydettiği bir rivayette der ki: "İbnu Ömer (radıyallahu anhüma)'nın yanında namaz kıldım ve namazda çakılları alt üst ettim. Bana: "Çakılları alt üst etme. Zira çakılların çevrilmesi şeytan işidir. Sen de Resûlullah'ın yaptığı gibi yap. Ben O'nun ne yaptığını gördüm" dedi. Ben: "Resûlullah'ın ne yaptığını gördün?" diye sordum. "Şöyle' dedi ve sağ ayağını dikti, solunu yatırdı. Sağ elini sağ uyluğu üzerine, sol elini de sol uyluğu üzerine koydu. Şehadet parmağıyla da işaret etti." Bir diğer rivayette şöyle denmiştir: "Baş parmağı takip eden parmağı ile kıbleye işaret etti, nazarlarını da ona dikti."
Kaynak: Müslim, Mesacid 114-116, (580); Muvatta, Salat 48, (1, 88); Ebu Davud, Salat 186, (987); Tirmizi, Salat 220, (294); Nesai, İftitah 189, (2, 237), Sehv 32-35, (3, 36-38).
Konu: Namaz
2618-) Ebu Ya'für (radıyallahu anh) diyor ki: "Mus'ab İbnu Sa'd İbnu Ebi Vakkas'ın şöyle söylediğini işittim: "Babamın yanında namaz kılmış, namazda avuçlarımı iç içe kavuşturup uyluklarımın arasına koymuştum. Babam bu tarzdan beni men' etti ve: "Biz de bir ara böyle yapmıştık. Ondan nehyedildik ve ellerimizi dizlerimizin üzerine koymakla emrolunduk" dedi."
Kaynak: Buhari, Ezan 118; Müslim, Mesacid 29, (535); Ebu Davud, Salat 150, (867); Nesai, İftitah 91, (2,185).
Konu: Namaz
2624-) Tavus (rahimehullah) anlatıyor: "İbnu Abbas (radıyallahu anhüma)'a (namaz'da) iki ayak üzerine ik'a hakkında sordum. "Bu sünnettir" dedi. Kendisine "Biz bunu erkeğe eziyet görüyoruz!" dedik. O tekrar: "Bilakis, o, Peygamberiniz (aleyhissalatu vesselam)'in sünnetidir!" dedi." Ebu Davud'da, "iki ayak üzerine" tabirinden sonra "secdede" ziyadesi mevcuttur.
Kaynak: Müslim, Mesacid 32, (536); Ebu Davud, Salat 143, (845); Tirmizi, Salat 210, (283). Metin Müslim'e aittir.
Konu: Namaz
2626-) Amir İbnu Sa'd, babasından (radıyallahu anh) naklediyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) (namazını tamamlayınca) sağına ve soluna selam verirdi, öyle ki ben (geride olduğum halde) yanağının beyazlığını görürdüm."
Kaynak: Müslim, Mesacid 119, (582); Nesai, Sehiv 68, (3, 61).
Konu: Namaz
2629-) Cabir İbnu Semüre (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ile beraber namaz kılınca, ellerimizle (işaret ederek): "Esselamu aleyküm ve rahmetullahi" demiştik -ve eliyle de iki tarafına işaret etti. -Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bunun üzerine: "Ellerinizle neye işaret ediyorsunuz? Niye ellerinizi hırçın atların kuyruğu gibi (kıpırdak) görüyorum? Namazda sakin olun. Herbirinizin ellerini dizlerine koyup, sonra sağındaki ve solundaki kardeşine selam vermesi yeterlidir"
Kaynak: Müslim, Salat 119, (430); Ebu Davud, Salat 189, (998, 999, 1000); Nesai, Sehiv 5, (3, 4, 5).
Konu: Namaz
2630-) Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) selam verince: "Allahümme ente's-selam ve minke's-selam. Tebarekte ya ze'l-celali ve'l-ikram" diyecek kadar otururdu." Bu cümlenin manası: "Ey Allah'ım! Sen selamsın (her çeşit ayıp, kusur ve afetlerden uzaksın). İnsanların mazhar olduğu selamet sendendir. Ey Celal ve ikram sahibi Rabbimiz! Senin şanın yücedir" demektir."
Kaynak: Müslim, Mesacid 136, (592); Tirmizi, Salat 224, (298).
Konu: Namaz
2635-) Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın öğle ve ikindi namazındaki kıyamlarını(n uzunluğunu tahmin ve) takdir ederdik. Öğledeki ilk iki rek'atin uzunluğunu Elif lam-mim Tenzilü's-Secde süresi(ni okuyacak) kadar tahmin ettik. Sonra iki rek'atin uzunluğunu da bunun yarısı kadar takdir ettik. İkindinin ilk iki rek'atinin kıyamının uzunluğunu, öğlenin son iki rek'atinin uzunluğu kadar takdir ettik. İkindinin son iki rek'atinin uzunluğunu da bunun yarısı kadar."
Kaynak: Müslim, Salat 156, (452); Ebu Davud, Salat 130, (804); Nesai, Salat 16, (1, 237).
Konu: Namaz
2636-) Yine Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "Öğle namazı başlardı, bu anda bir kimse Baki'ye gider, ihtiyacını görür, sonra abdest alır, gelir ve uzunluğu sebebiyle Resulullah'ın birinci rek'atine yetişirdi."
Kaynak: Müslim, Salat 161, (454); Nesai, İftitah 56, (2, 164).
Konu: Namaz
2637-) İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir gece Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte namaz kıldım. Öylesine namazı uzattı ki, içimden çirkin bir şey yapmak geçti. "Ne yapmak istemiştin?" diye sordular. Dedi ki: "Oturup O (aleyhissalatu vesselam)'nu terketmeyi düşündüm."
Kaynak: Buhari, Teheccüd 9; Müslim, Müsafirin 204, (773).
Konu: Namaz
2640-) İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "AIIah temizlik olmayan namazı kabul etmez, hıyanetle kazanılan paradan verilen sadakayı da kabul etmez."
Kaynak: Müslim, Taharet 1, (224); Tirmizi, Taharet 1, (1).
Konu: Namaz
2644-) Büreyde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Fetih günü bütün namazları tek abdestle kıldı. Ömer İbnu'l-Hattab (radıyallahu anh) kendisine: "Ey Allah'ın Resülü, bugün Şimdiye kadar hiç yapmadığın şeyi yapmış olmalısın?" demişti, şu cevapta bulundu: "Ey Ömer, bunu bilerek yaptım."
Kaynak: Müslim, Taharet 86, (277); Ebu Davud, Taharet 66, (172); Tirmizi, Taharet 45, (61); Nesai, Taharet 101, (1, 86).
Konu: Namaz
2653-) Ebu Said el'Hudri (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Bir erkek başka bir erkeğin avretine bakmasın, kadın da kadının avretine. Bir erkek aynı örtünün içinde bir başka erkeğe sokulmasın. Kadın da aynı örtünün içinde bir başka kadına sokulmasın."
Kaynak: Müslim, Hayz 74, (338); Ebu Davud, Hamam 3, (4018); Tirmizi, Edeb 39, (2794).
Konu: Namaz
2658-) Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Omuzunuzu da örtmeyen -veya şöyle demişti bir parçası iki omuzunuzu da örtmeyen- tek parçadan müteşekkil kumaş içerisinde kimse namaz kılmasın."
Kaynak: Buhari, Salat 5; Müslim, Salat 277, (516); Ebu Davud, Salat 78, (626); Nesai, Kıble 18, (2, 71).
Konu: Namaz
2660-) Yine Ebu Hüreyre'nin rivayeti de şöyle gelmiştir: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a tek bir kumaş içinde kılınacak namazdan sorulmuştu şu cevabı verdi: "Hepinizin iki parçası var mı?"
Kaynak: Buhari, Salat 4, 9; Müslim, Salat 275, (515); Muvatta, Salatu'l-Cema'a 30, (1,140); Ebu Davud, Salat 78, (625); Nesai, Kıble 14, (2, 69-70).
Konu: Namaz
2661-) Ömer İbnu Ebi Seleme (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) tek parça kumaşa sarınmış olarak namaz kıldı. İki ucu omuzlardan çaprazlama geçmişti."
Kaynak: Buhari, Salat 4; Müslim, Salat 279, (517); Muvatta, Salatu'l-Cema'a 29, (1, 140); Ebu Davud, Salat 78, (628); Tirmizi, Salat 254, (339); Nesai, Kıble 14, (2, 70).
Konu: Namaz
2665-) Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), üzerinde çizgiler olan hamisa kumaşı üzerinde namaz kılmıştı. (Namazdan sonra) çizgilere bir göz attı ve: "Bu hamisa'yı Ebu Cehm İbnu Huzeyfe'ye götürün, onun enbicaniye'sini getirin. Zira bu beni az önce namazda meşgul etti" buyurdu."
Kaynak: Buhari Salat 14, Ezan 93, Libas 19; Müslim, Mesacid 61, (556); Muvatta, Salat 67, (1,97, 98); Ebu Davud, Salat 167, (914), Libas 11; Nesai, Kıble 20, (2, 72).
Konu: Namaz
2666-) Ukbe İbnu Amir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a ipekten mamul bir kaftan hediye edildi. Kaftanı giyip içinde namaz kıldı. Sonra namazdan ayrılıp hemen kaftanı şiddetle çıkarıp attı, sanki kaftandan gayr-ı memnundu: "Bu, muttakilere muvafık düşmüyor!" dedi."
Kaynak: Nesai, Kıble 19, (2, 72); Buhari, bu ma'nada bir rivayette bulunmuştur. Salat,16, Libas 12; Müslim, Libas 23, (2075).
Konu: Namaz
2668-) Hz. Enes (radıyallahu anh)'in anlattığına göre, büyükannesi Müleyke (radıyallahu anha) hazırladığı bir yemeğe Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ı davet etti. (Efendimiz şeref vererek) yemekten yediler. Sonra: "Kalkın size namaz kıldırayım!" buyurdular. Enes (radıyallahu anh) der ki: "Ben uzun müddettir kullanılmaktan kararmış olan hasırımızı getirdim, üzerine su çiledim. Aleyhissalatu vesselam üzerinde namaza durdu. Ben ve yetim, arkasında saf yaptık, yaşlı (annem) de bizim arkamızda durdu. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bize iki rek'at (nafile namaz) kıdırıp, sonra ayrıldı."
Kaynak: Buhari, Salat 20, Ezan 78, 161, 164, Teheccüd 25; Müslim, Mesacid 266-268, (658-660); Muvatta, Kasru's-Salat 31, (1, 153); Ebu Davud, Salat 71, (612, 658); Tirmizi, Salat 173, (234); Nesai, Mesacid 43, (2, 56, 57); İmamet 19, (2, 85-86).
Konu: Namaz
2669-) Hz. Meymüne (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ben hayızlı halde tam hizasında dururken, namaz kılardı. Secde ettiği vakit bazan elbisesi bana değerdi. Humra üzerinde namaz kılardı."
Kaynak: Buhari, Salat 21, 19, 107, Hayz 29; Müslim, Mesacid, 273, (513); Ebu Davud, Salat 91, (656); Nesai Mesacid 44, (2, 57).
Konu: Namaz
2670-) Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz çok sıcak günlerde Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte namaz kılardık. Biriniz alnını sıcak sebebiyle yere koyamayacak olsa, giysisini serer onun üzerine secde ederdi.
Kaynak: Buhari, Amel fis-Salat 9, Salat 23, Mevat 11; Müslim, Mesacid 191, (620); Ebu Davud, Salat 93, (660); Tirmizi, Salat 411, (584); Nesai, İftitah 144, (2, 216); İbnu Mace, İkametu's-Salat 64, (1033).
Konu: Namaz
2673-) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle dediler: "Allah yahudilere ve hıristiyanlara lanet etsin. Peygamberlerinin kabirlerini mescide çevirdiler." Ebu Davud'un dışındaki bir rivayette Hz. Aişe'den şu ziyadeye yer verilmiştir: "Eğer bu (endişe) olmasaydı, (Resûlullah'ın) kabri açıkta bulundurulacaktı. Ancak mescid ittihaz edilmesinden korkuldu."
Kaynak: Buhari, Salat 54; Müslim, Mesacid 20, (530); Ebu Davud, Cenaiz 76; Nesai, Cenaiz 106, (4, 95, 96).
Konu: Namaz