İnternetteki
En Kapsamlı
Hadis Arama Motoru

Videolar


Ebu Davud Hadisleri - Sayfa 15


2970-)  Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Vitir namazını kılmadan kim uyur veya unutursa hatırladı veya uyandı hemen kılsın."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 341, (1431);Tirmizi, Salat 342, (465).

Konu:  Namaz


2976-)  Hz. Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) vitrni kılarken şu duayı okurdu: "Allah'ım gadabından rızana sığınırım. Cezandan affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana (yapılması gereken) senayı sayamam. Sen, kendi nefsine yaptığın övgüdeki gibisin."

Kaynak:  Tirmizi, Da'avat 123, (3561); Ebu Davud, Salat 340, (1427); Nesai, Kıyamu'l-Leyl 51, (3, 249).

Konu:  Namaz


2978-)  İbnu Amr İbni'l-As (radıyallalhu anhüma) anlatıyor: "Reulullah (alyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim geceyi on ayet, okuyarak ihya ederse gafiller arasına yazılmaz. Kim de yüz ayetle gecesini ihya ederse "kanitin" zümresine yazılır.Kimde bin ayet okuyarak geceyi ihya ederse mukantırin arasına yazılır."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 326, (1398).

Konu:  Namaz


2979-)  Yine Ebu Davud'da Abdullah İbnu Habeşi anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a: "Hangi amel efdaldir? '' diye sorulmuştu: Şu cevabı verdi: " Kıyamı uzun olan.''

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 313, (1325).

Konu:  Namaz


2982-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) gece namazını hiç terketmezdi. Öyle ki hastalanacak veya ağırlık hissedecek olsa oturarak kılardı."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 307, (1307).

Konu:  Namaz


2983-)  Hz. Ebu Hüreyre (radıyallalhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdularki: "Allah, geceleyin kalkıp namaz kılan ve hanımını da uyandıran, hanımı imtina ettiği taktirde yüzüne su döken kula rahmetini bol kılsın. Allah, geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, kocası imtina edince yüzüne su döken kadına da rahmetini bol kılsın.''

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 307, (1308); Nesai, Kıyamu'l-Leyl 5, (3, 205).

Konu:  Namaz


2984-)  Yine Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Biriniz uyuyunca ensesine şeytan üç düğüm atar. Her düğümü atarken, düyüm yerine eliyle vurarak üzerine uzun bir gece olsun, yat" dileğinde bulunur. Adam uyanır ve Allah'ı zikrederse bir düğüm çözülür, abdest alacak olursa bir düğüm daha çözülür, namaz kılarsa bütün düğümler çözülür ve böylece canlı ve hoş bir halet-i ruhiye ile sabaha erer. Aksi halde habis ruhlu (içi kararmış) ve uyuşuk bir halde sabaha erer."

Kaynak:  Buhari, Teheccüd 12, Bed'ü'l-Halk 11; Müslim, Müsafirin 207, (776); Muvatta, Kasru's- Salat 95, (1, 176); Ebu Davud, Salat 307, (1306); Nesai, Kıyamu'1-Leyl 5, (3, 203).

Konu:  Namaz


2986-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (alehissalatu vesselam) buyurdular ki: "(Mûtad olarak) geceleyin namaz kılan bir kimse, uykunun galebe çalmsıyla (bir gece uyuya kalsa ve namazını kılamasa) Allah'u Teala hazretleri onun namazının sevabını yine de yazar, onun uykusu (Allah'ın ona yaptığı bir ikram) bir sadaka olur."

Kaynak:  Muvatta, Salatu'l-Leyl 1, (1,117); Ebu Davud, Salat 310, (1314); Nesai, Kıyamu'l-Leyl 61, (3, 257).

Konu:  Namaz


2987-)  Yine Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'ı Allah Teala Hazretleri geceleyin uyandırmışsa seher vakti geçinceye kadar, hizbini tamamlardı."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 312. (1316).

Konu:  Namaz


2988-)  Mesrûk (rahimehullah) anlatıyor:"Hz. Aişe (radıyallahu anha) 'ye sordum: "Resullullah (aleyhissalatu vesselam) 'a göre hangi amel efdaldi ? '' Bana: "Devamlı olan !"diye cevap verdi. Ben tekrar: "Gecenin hangi vaktinde kalkardı?" dedim "Bağıranı -yani horozu- işittiği zaman kalkardı!" diye cevap verdi."

Kaynak:  Buhari, Tehccüd 7, Rikak 18, Müslim, Müsafirin 131, (741); Ebu Davud, Salat 312, (1317); Nesai, Kıyamu'l-Leyl 8, (3, 208).

Konu:  Namaz


2989-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'ın gece namazı on rek'atti. Bir rek'at de tek kılardı. Sabahın sünnetini iki rek'at kılardı. Böylece hepsi onüç rek'at olurdu.''

Kaynak:  Buhari, Teheccüd 10, Müslim; Muvatta, Salat'1-Müsafirin 8, (1,120); Ebu Davd, Salat 316, (1334); Tirmizi, Salat 325; Nesai, Kıyamu'l-Leyl 30, 35, 36, 44, 53, (3, 230, 233, 234, 239). Bu metin Müslim ve Ebu Davud'da gelmiştir.

Konu:  Namaz


2990-)  Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Biriniz gece namazına kalkınca ilk önce iki hafif rek'atle namaza başlasın." Ebu Davud'da şu ziyade var: ".... Sonra dilediğin kadar uzat.''

Kaynak:  Müslim, Müsafirin 198, (768); Ebu Davud, Salat 313, (1323, 1324).

Konu:  Namaz


2991-)  Hz. Aişe (rdıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kuşluk namzını her kılışında mutlaka ben de kıldım.''

Kaynak:  Buhari, Teheccüd 5, 32 ; Müslim, Müsafirin 75, 77, (717, 718) ; Muvatta, Kasru's-Salat 29, (152,153); Ebu Davud, Salat 301, (1292,1293); Nesai; Savm 35, (4,152).

Konu:  Namaz


2992-)  Abdurrahman İbnu Ebi Leyla (rahimehullah) anlatıyor: "Bize, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ın kuşluk namazı kıldığını Ümmü Hani 'den başka kimse anlatmadı. O dedi ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Fetih günü, benim eve geldi, yıkandı ve sekiz rek'at namaz kıldı. Ben bundan daha hafif bir namazı hiç görmedim. Ancak rükû ve secdeleri tam yapıyordu.''

Kaynak:  Buhari, Teheccüd 31, Taksiru's-Salat 12, Megazi 50 ; Müslim, Hayz 71, (336) ; Müsafirin 80, (336) ; Muvatta, Kasru's-Salat 28, (1, 152); Ebu Davud, Salat 301, (1290, 1291); Tirmizi, Salat 346, (474); Nesai, Taharet 143, (1, 126); Gusl, 11, (1, 202).

Konu:  Namaz


2993-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Dostum aleyhissalatu vesselam, bana her ay üçgün oruç tutmamı, iki rek'at kuşluk, yatmazdan önce de vitir' namazı kılmamı tavsiye etti.''

Kaynak:  Buhari, Teheccüd 33, Savm 60; Müslim, Müsafirin 85, (721); Ebu Davud, Salat 342, (1432); Tirmizi, Savm 54, (760);Nesai, Kıyamu'l-Leyl 28, (3, 229).

Konu:  Namaz


2994-)  Ebu Zerr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Her gün, sizin her bir mafsalınız için bir sadaka terettüp etmektedir. Her tesbih bir sadakadır. Her tahmid bir sadakadır, her bir tehlil bir sadakadır. Emr-i bi'l-ma'ruf bir sadakadır. Nehy-i ani'l-münker de bir sadakadır. Bütün bunlara, kişinin kuşlukta kılacağı iki rek'at nemaz kafi gelir."

Kaynak:  Müslim, Müsafirin 84, (720); Ebu Davud, Salat 301, (1286).

Konu:  Namaz


2995-)  Büreyde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "İnsanda üçyüzaltmış mafsal vardır. Her bir maf sal için bir sadakada bulunması gerekir. '' (Bunu işitenler): "Buna kimin gücü yeter?" dediler: Aleyhissalatu vesselam: " Mescidde toprağa gömeceği bir balgam, yoldan bertaraf edeceği, bir engel... Bunları bulamazsa, kuşluk vakti kılacağı iki rek'at namaz!"

Kaynak:  Ebu Davud, Edeb 172; (5242).

Konu:  Namaz


3002-)  Bir rivayette şöyle gelmiştir:"Kadir gecesinin, kim sevabına inanıp onu kazanmak ümüidiyle ihya ederse geçmiş günahları affedilir.'' Buhari, Ramazan kıyamı ile, Kadir gecesi kıyamı üzerine ondan merfu rivayet kaydeder.

Kaynak:  Buhari Teravih 1, Müslim, Müsafirin174 (759); Ebu Davud, Salat 318, (1371); Tirmizi, Savm 83, (808) ; Nesai, Siyam 39, (4,154,155) ; Muvatta, Salat fi Ramazan 2, (1,119).

Konu:  Namaz


3003-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Ramazan ayında, diğer aylarda görülmeyen bir gayrete girerdi. Ramazanın son on gününde ise çok daha şiddetli bir gayrete geçerdi. Son on günde. geceyi ihya eder, ailesini de (gecenin ihyası için) uyandırırdı, izarını da bağlardı."

Kaynak:  Buhari, Fadlu Leyleti'l-Kadir 5, Müslim, i'tikaf 8, (1175); Ebu Davud, Salat 318; (1376); Tirmizi, Savm 73, (796) ; Nesai, Kıyamu ' 1-leyl 17, (3, 218).

Konu:  Namaz


3005-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhisalatu vessalam) (bir gece) mescidde (nafile) namazı kılmıştı. Bir çok kimsede (on iktida ederek) namaz kıldı. (Sabah olunca "Resulullah gecleyin mescidde namaz kıldı" diye konuştular.) Ertesi gece de Efendimiz namaz kıldı. (Halk yine onları konuştu,katılacakların) sayısı iyice arttı. Üçüncü (veya dördüncü) gece halk yine toplandı.(Öyle ki mescid, insanları alamayacak hale gelmişti.) Ancak aleyhissalatu vessalam (bu dördüncü gecede) yanlarına çıkmadı. Sabah olunca Efendimiz: "Yaptığınızı gördüm. Size çıkmamdan beni alıkoyan şey, namazın sizlere farz oluvermesinden korkmamdır" dedi. İşte bu hadise ramazanda ceryan etmişti."

Kaynak:  Buhari Salatu't-Teravih 1, Cum'a 29, 5; Müslim, Müsafirin, 177, (761); Muvatta; Salat-fi'r Ramazan 1, (1, 113); Ebu Davud, Salat 318, (1373, 1374); Nesai, Kıyamu'l-Leyl: 4, (3, 202).

Konu:  Namaz


3006-)  Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) buyurdular ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Ramazan'da, mescidin bir kenarında namaz kılan bir guruba uğramıştı. "Bunlar ne yapıyor?" diye sordu. "Bunlar, yanlarında (ezberlenmiş fazla) Kur 'an bulunmayan kimselerdir, Übeyy İbnu Ka'b (radıyallahu anh) bunlara namaz kıldırıyor! '' dediler. Efendimiz aleyhissalatu vesselam: "İsabet etmişler, bu davranış ne kadar iyi! '' buyurdular.''

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 318, ( 1377)

Konu:  Namaz


3007-)  Hz. Ebu Zerr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile (bir ramazan) ayında beraber oruç tuttuk. Ay boyunca bize son yedi güne kadar hiç (ziyade) namaz kıldırmadı. Ayın son yedinci gününde gecenin üçte biri geçinceye kadar bize namaz kıldırdı. Altıncı gününde yine bir şey kıldırmadı. Beşinci gününde gecenin yarısı geçinceye kadar namaz kıldırdı: Kendisine: "Bu gecemizin geri kalan kısmında da bize nafile kıldırsanız! ''dedik. Talebimize karşı: "Kim imamla namaza başlar, sonuna kadar devam ederse, kendisine gecenin tamamını namazla geçirmiş (sevabı) yazılır '' buyurdular. Sonra Resulullah (aleyhissalatu vesselam), aydan son üç gece kalıncaya kadar başka namaz kıldırmadılar. Üçüncü gece bize namaz kıldırdılar. Ehline ve kadınlarına dua ettiler. Bize (o kadar uzun) namaz kıldırdılarki "Felah''ı kaçırmaktan korktuk. (Ebu Zerr 'e:) "Felah '' nedir? diye soruldu: "Sahur!'' cevabını verdi. (Sonra ayın geri kalan kısmında bize namaz kıldırmadı.)"

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 318, (1375); Tirmizı, Savm 81, (805); Nesai, Sehv 103, (3, 83, 84), Kıyamu'l-Leyl 4, (3, 202).

Konu:  Namaz


3009-)  İbnu Abbas (radıyaIlahu anhüma) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bayram günü - çıkıp iki rek'at namaz kıldırdı. Ne bunlardan önce ne de bunlardan sonra başka namaz kıldırdı.''

Kaynak:  (Buhari, Iydeyn 8, 16, 18, 26, 32, Ezan 161, Zekat 21, 33, Tefsir, Mümtahine 1, Nikah 124, Libas 56, 57, 59, İ'tisam 16; Müslim, Iydeyn 13, (884); Ebu Davud, Salat 256, (1159); Tirmizi, Salat 387, (537); Nesai, Iydeyn 29, (3, 193).

Konu:  Namaz


3010-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), fıtr (ramazan) ve kurban bayramlarının namazlarında, birinci rek'atte yedi (ziyade) tekbir getirirdi, ikinci rek'atte ise, iki rüku tekbirinden başka beş (ziyade) tekbir getirirdi."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 252, (1149, 1150.

Konu:  Namaz


3012-)  Cabir İbnu Semüre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte, birçok kereler bayram namazını ezansız ve ikametsiz kıldım.''

Kaynak:  Müslim, Iydeyn 7, (887); Ebu Davud, Salat 250, (1148); Tirmizi, Salat 384, (532).

Konu:  Namaz


3014-)  Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte bayrama katıldım. Efendimiz hutbeden önce, ezansız ve ikametsiz namaz kıldırdı. Sonra Bilal (radıyallahu anh)'e dayanarak kalktı. AIlah'tan korkmayı emretti ve O'na itaate teşvik etti. İnsanlara vaaz edip (ölümü, ahireti, cenneti, cehennemi) hatırlattı. Sonra kadınlar bölümüne geçti. Onlara da aynı şekilde vaaz etti, hatırlatmalarda bulundu. Ve: "Allah için tasadduk edin, zira sizin ekseriyetiniz cehennem odunusunuz!'' buyurdu. Yanakları kararmış itibarlı kadınlardan biri kalkarak: "Niçin ey Allah'ın Resülü? dedi (niye cehennem odunlarıyız?)'' Resulullah açıkladı: "Zira siz kadınlar çok şikayette bulunuyor, kocalarınıza nankörlük ediyorsunuz." "Bunun üzerine kadınlar takılarından tasadduk etmeye başladılar. Hz. Bilal'in eteğine atıyorlardı."

Kaynak:  Buhari, Iydeyn 7; Müslim, Iydeyn 4, (885); Ebu Davud, Salat 248, (1141); Nesai, Iydeyn 19, (3, 186, 187).

Konu:  Namaz


3015-)  Ubeydullah İbnu Abdillah lbni Utbe İbni Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Ömer (radıyallahu anh), Ebu Vakid el-Leysi (radıyallahu anhüma)'ye sordu: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kurban ve ramazan bayramlarında ne kıraat buyururdu?" "Resulullah bu namazlarda Kaf ve'l-Kur'ani'I-Mecid, İkterebeti's-saatu ve'n-Şakka'l-Kameru surelerini okurdu" diye cevap verdi."

Kaynak:  Müslim, Iydeyn 14, (891); Muvatta, Iydeyn 8, (1, 180); Ebu Davud, Salat 252, (1154), Tirmizi, Salat 385, (534); Nesai, Iydeyn 12, (3, 183, 184).

Konu:  Namaz


3016-)  Nu'man İbnu Beşir (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam); bayramlarda ve cum'ada Sebbihi'sme. Rabbike'l- A'!a, Hel etake hadisu'l ğaşiye okurdu. Bazan cuma ve bayram bir günde birleşirlerdi. Resulullah bu surelerin her ikisini de (cuma ve bayram) namazlarında birlikte okurdu."

Kaynak:  Müslim, Cum'a 62, (878); Muvatta, Cum'a 19, (1, 111); Ebu Davud, Salat 242, (1122, 1123); Tirmizi, Salat 385, (533); Nesai, Iydeyn 13, (3, 184).

Konu:  Namaz


3017-)  Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Şu gününüzde iki bayram bir araya geldi. Dileyene (bayram ) cum'a için de yeterlidir. Biz her ikisini birleştiriyoruz."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 217, (1074); İbnu Mace, İkamet 166, (1311).

Konu:  Namaz


3020-)  Bir başka rivayette şöyle gelmiştir: "İbnu'z-Zübeyr zamanında ramazan bayramı cum'a gününne rastIamıştı." "İki bayram, aynı günde bir araya geldiler"! dedi. Sonra ikisini birleştirip iki rek'at halinde sabah erkenden kıldırdı. Artık, ikindiyi kılıncaya kadar başka bir şey kılmadı.''

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 217, (1071, 1072); Nesai, lydeyn 32, (3, 194).

Konu:  Namaz


3024-)  İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bayram namazına giderken bir yoldan gider, dönerken başka bir yoldan dönerdi.''

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 254, (1156).

Konu:  Namaz


3025-)  Ümmü Atiyye (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah bize, bayram namazlarına genç kızları, çadırda kalan genç bakireleri, ve hayızlı kadınları da çıkarmamızı emretti. Hayızlıların da katılmaları müslümanların cemaatlerini görmeleri, dualarında hazır bulunmaları içindi, bunlar namazgahların dışında kalacaklardı."

Kaynak:  Buhari, lydeyn 15, 20, Hayz 23, Salat 2, Hacc 81; Müslim, Iydeyn 10, (890); Ebu Davud, Salat 247, (1136-1139); Tirmizi, Salat 388, (539, 540); Nesai, Iydeyn 3, 4, (3, 180, 181).

Konu:  Namaz


3028-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) zamanında güneş tutulmuştu. Hemen kalkıp halka namaz kıldırdı. Namazda kıraatı uzun tuttu. Sonra rükuya gitti, rükuyu da uzun tuttu. sonra başını kaldırdı, bu sırada uzun okudu, ancak bu okuyuşu öncekinden daha kısa idi. Sonra tekrar rüku yaptı ve rükuyu uzattı, ancak önceki rükudan kısa idi. Sonra başını kaldırdı, sonra secdeye gidip gidip iki secde yaptı. Sonra kalkıp, birinci rek'atte yaptıklarını aynen yaptı. Sonra selam verdi. Artık güneşde açıldı. Sonra kalkıp halka hitab etti. Dedi ki: "Bilesiniz, güneş ve ay bir kimsenin ölümü veya hayatı için tutulmaz. Onlar Allah'ın ayetlerinden iki ayetidir, kullarına gösterir. Bunların tutulduğunu görünce namaza koşun."

Kaynak:  Buhari, Küsüf 2, 4, 5, 13, 19, el-Amel fı's- Salat 11, Bed'ü'l-Halk 4, Tefsir, Maide 13; Müslim, Küsüf 1, 8, (901, 902, 903); Muvatta, Küsüf 1, (1, 186); Ebu Davud, 261, 263, 264, 265, (1177, 1180); Tirmizi, Salat 396, (561, 563); Nesai, Küsüf 6.

Konu:  Namaz


3029-)  Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "İnsanlar kıtlığa maruz kaIdılar. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir cum'a günü hutbe verirken bir bedevi kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü, malımız helak oldu, horantamız kaldı, bizim için Allah'a dua ediver!'' dedi. Buunun üzerine aleyhissalatu vesselam ellerini kaldırdı. Biz gökte bir bulut göremiyorduk. Nefsim elinde olan Zat'a yemin olsun, daha ellerini geri çekmeden, semada dağlar gibi bulutlar peydah oldu. Derken daha minberden inmemişti bile ki, sakalından yağmur damlaları dökülmeye başladı. O gün, ertesi güne kadar yağmur yağdı. Daha sonraki günde de yağdı, onu takib eden günde de yağdı, hatta müteakıp cum'aya kadar yağış devam etti. Öyle ki, o bedevi veya bir başkası kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü, binalarımız yıkıldı, mallarımız suda boğuldu, bizim için Allah'a dua ediver (artık yağmur kesilsin)'' dedi. Aleyhissalatu vesselam ellerini kaldırıp: "Allahım etrafımıza yağdır, üzerimize olmasın!'' diye dua ettiler. Eliyle bulutlara doğru hangi istikametteki buluta işaret etti ise, bulutlar orada açıldı. Bütün Medine buluttan temizlendi." Bir rivayette de şöyle denmiştir: "Allahım, (yağmur) etrafımıza yağsın, üzerimize değil! Allahım, dağların ve tepelerin üzerine, vadilerin içine ağaç biten yerlere olsun!'' Hz. Enes der ki: "Bulut hemen çekildi biz de çıkıp güneşte yürüdük.''

Kaynak:  Buhari, İstiska 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 14, 24, Menakıb 25 Cum'a34, 35, Edeb 68, Da'avat 24; Müslim, İstiska 9, (897); Muvatta, İstiska 3, (1, 191); Ebu Davud, Salat 260, (1174, 1175); Nesai, İstiska 1, 9, 10, 17, 18, (3, 154, 155, 158, 160, l65, 177).

Konu:  Namaz


3030-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a yağmur kıtlığından şikayet edildi. Bunun üzerine bir minber getirilmesini söyledi. Musallaya minber kuruldu. Halka, oraya gidilecek gün tesbit edidi.'' Hz. Aişe devamla der ki: "Güneşin kızıllığı ufukta görülür görülmez yola çıktı. Musallaya varıp minbere oturdu. Tekbir getirdi. Allah'a hamdetti. Sonra: "Sizler memleketinizin kuraklığıa uğradığından, yağmurun normal yağma zamanında gelmeyip gecikmesinden şikayetlendiniz. Allah (celle celaluhu) kendisine dua etmenizi emrediyor. Duanıza icabet edeceğini vaadetti" buyurdular ve sonra şöyle dediler. "Hamd alemlenin Rabbine aittir. O, Rahman ve Rahim'dir, ahiret gününün sahibidir. Allah 'tan başka ilah yoktur, O dilediğini yapar. Ey Rabbimiz, sen kendisinden başka ilah olmayan Allah'sın. Sen zenginsin, biz fakiriz. Üzerimize yağmur indir. İndirdiğini bize kuvvet ve güç kıl. Ecel zamanımıza kadar yetecek kıl!" Bunu söyledikten sonra ellerini kaldırdı. O kadar yukarı kaldırdı ki, koltuk altı beyazlığı göründü. Sonra sırtını halka dönderdi, elbisesini ters çevirdi, elleri bu sırada hep kalkmış vaziyette idi. Sonra tekrar halka yöneldi: Minberden indi ve iki rek'at namaz kıldı. Anında Allah bulut hasıl etti. Gök gürledi. Şimşek çaktı. Allah'ın izniyle yağmur başladı. Resullullah daha mescidine dönmeden seller aktı. Aleyhissalatu vesselam, cemaatin sığınağa dönmekteki acelelerini görünce azı dişleri görününceye kadar güldü. Ve: "Şehadet ederim ki, Allah her şeye kadirdir ve ben de Allah'ın kulu ve Resulüyüm" buyurdular."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 260, (1173).

Konu:  Namaz


3031-)  Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile beraberken bize yağmur isabet etti. Efendimiz elbisesini açtı, bedenine yağmur isabet etti. "Bunu niye yaptınız?'' diye sorduk. "O Rabbinden yeni geliyor'' buyurdular.''

Kaynak:  Ebu Davud, Edeb 114, (5100), Müslim, İstiska 13, (898).

Konu:  Namaz


3032-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim üzerine namaz kılıncaya kadar cenaazede hazır bulunursa kendisi için bir kirat sevab vardır. Kim de cenaze gömülünceye kadar hazır bulunursa iki kiratlık sevab vardır. Bir kirat'ın miktarı Uhud dağı kadardır."

Kaynak:  Buhari, Cenaiz 59; Müslim, Cenaiz 57, (946); Ebu Davud, Cenaiz 45; (3168); Nesai, Cenaiz 54, 59, (4, 54-55, 76, 77); Tirmizi, Cenaiz 49, (1040); İbnu Mace, Cenaiz 34, (1539).

Konu:  Namaz


3034-)  Sahiheyn ve Nesai'de gelen bir diğer rivayette şöyle denir: "(Resulullah aleyhissalatu vesselam) Necaşi'nin ölüm haberini öldüğü günde haber verdi ve: "Kardeşiniz için (Allah'tan) mğfiret taleb edin" dedi ve başka bir şey söylemedi."

Kaynak:  Buhari, Cenaiz 4, 55, 61, 65; Menakibu'l-Ensar 38; Müslim Cenaiz 62, 63, (951); Muvatta, Cenaiz 14, (1, 226, 227); Ebu Davud, Cenaiz 62, (3204); Tirmizi, Cenaiz 37, (1022); Nesai, Ceaiz 76, (4, 72).

Konu:  Namaz


3035-)  Abdurrahman İbnu Ebi Leyla anlatıyor: "Zeyd İbnu Ebi Erkam cenazelerimiz üzerine dört tekbir getirirdi. Bir ara bir cenaze üzerine de beş tekbir getirmişti. Sebebini kendisinden sordum, dedi ki: "Resulullah o tekbirleri getirirdi."

Kaynak:  Müslim, Cenaiz 72, (957); Ebu Davud, Cenaiz 58, (3197); Tirmizi, Cenaiz 37, (1023); Nesai, Cenaiz 76, (4, 72).

Konu:  Namaz


3037-)  İbnu Abbas (radıyallahu anhüma)'ın anlattığına göre, bir cenaze üzerine namaz kılmış ve namazda Fatiha'yı okumuştur. Bu hususta kendisine (niye onu okuduğu) sorulunca: "Bu, sünnettendir!'' diye cevap vermiştir.''

Kaynak:  Buhari, Cenaiz 6; Ebu Davud, Cenaiz 59, (3198); Tirmizi, Cenaiz 39, (1026); Nesai, Cenaiz 77, (4, 74, 75).

Konu:  Namaz


3039-)  Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ölü üzerine namaz kıldınız mı ona ihlasla dua edin."

Kaynak:  Ebu Davud, Cenaiz 60, (3199); İbnu Mace, Cenaiz 23, (1497).

Konu:  Namaz


3043-)  Ata (radıyallahv anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) oğlu İbrahim (ölünce) üzerine namaz kıldırdı. O zaman çocuk yetmişinci gününde idi."

Kaynak:  Ebu Davud, Cenaiz 53, (3188).

Konu:  Namaz


3045-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ın oğlu İbrahim onsekiz aylık iken öldü; Aleyhissalatu vesselam, üzerine namaz kılmadı.''

Kaynak:  Ebu Davud, Cenaiz 53, (3187).

Konu:  Namaz


3046-)  Nafi İbnu Ebi Galib anlatıyor: "Hz. Enes (radıyallahu anh) bir erkeğin cenaze namazını kıldırmıştı. Başının yanında durdu. Dört kere tekbir getirdi. Bir kadın üzerine de namaz kıldırdı. Kadının arka tarafında durdu, dört kere tekbir getirdi. Kendisine, Resulullah böyle mi yapardı?'' dendi. "Evet!'' cevabını verdi.''

Kaynak:  Ebu Davud, Cenaiz 57, (3194); Tirmizi, Cenaiz 45, (1034).

Konu:  Namaz


3050-)  Hz. Aişe (radıyallalıu anha) 'den anlatıldığına göre, Sa'd İbnu Ebi Vakkas (radıyallahu anh) vefat ettiği zaman, Hz. Aişe: "Onu mescide sokun da ben de üzerine namaz kılayım'' dedi. Ancak onun bu teklifi yadırgandı ve hüsn-ü kabul görmedi. Bunun üzerine Hz. Aişe: "İnsanlar ne çabuk unutuyorlar, Allah'a yemin olsun Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Beyza'nın iki oğlu Süheyl ve kardeşinin namazlarını mescidin içinde kıldırdı" dedi."

Kaynak:  Müslim, Cenaiz 99, (973), Muvatta, 22, (1, 229); Ebu Davud, Cenaiz 54, (3189, 3190); Tirmizi, Cenaiz 44, (1033); Nesai, Cenaiz 70, (4, 68).

Konu:  Namaz


3052-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim cenaze namazını mescidin içinde kılarsa kendisine (bir sevap) yoktur'' -bir nüshada- "aleyhinde bir şey yoktur."

Kaynak:  Ebu Davud, Cenaiz 54, (3191).

Konu:  Namaz


3053-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Siyahi bir kadın -veya bir genç- mescidin kayyumluk hizmetini yürütüyor (süpürüp temizliyor)du. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir ara onu göremez oldu. "Kadın -veya genç- hakkında (ne oldu?'' diye) bilgi sordu. "O öldü!'' dediler. Bunun üzerine "Bana niye haber vermediniz?'' buyurdular. Ashab sanki kadıncağızın -veya gencin- ölümünü (mühim addetmeyip) küçümsemişlerdi. Aleyhissalatu vesselam: "Kabrini bana gösterin!" diye emrettiler. Kabir gösterildi. Resul-i Ekrem kadının kabri üzerine cenaze namazı kıldı. Sonra: "Bu kabirler, sahiplerine karanlıkla doludur. Allah, onlar için kıldığınız namazla kabirleri onlara aydınlatır" buyurdular."

Kaynak:  Buhari, Cenaiz 67, Salat 72, 74; Müslim, Cenaiz 71, (956); Ebu Davud, Cenaiz 67, (3203).

Konu:  Namaz


3056-)  Ukbe İbnu Amir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Uhud şehidleri için sekiz yıl sonra, sanki dirilerle (de) ölülerle (de) vedalaşıyormuşcasına cenaze namazı kıldı..''

Kaynak:  Ebu Davud, Cenaiz 75, (3223, 3224); Nesai, Cenaiz 61, (3, 61, 62).

Konu:  Namaz


3058-)  Ebu Berze el-Eslemi (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Maiz İbnu Malik'in cenazesine namaz kılmadı. Ancak ona namaz kılınmasını yasaklamadı da."

Kaynak:  Ebu Davud, Cenaiz 52, (3186).

Konu:  Namaz


3062-)  İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ı işittim, diyordu ki: "Bir müslüman ölür, cenaze namazına Allah'a şirk koşmayan kırk kişi katılırsa, Allah, bunların onun hakkındaki şefaatini mutlaka kabül eder.''

Kaynak:  Müslim, Cenaiz 59, (948); Ebu Davud, Cenaiz 45, (3170).

Konu:  Namaz


3063-)  Malik İbnu Hübeyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Bir müslüman ölür ve üzerine, müslümanlardan üç saf namaz kılarsa, (Allah şefaati) mutlaka vacib kılar.'' (Hadisin ravisi) Malik (radıyallahu anh), cenazeye katılanlar az olursa, bu hadis sebebiyle cemaati üç safa taksim ederdi.''

Kaynak:  Ebu Davud, Cenaiz 43, (3166); Tirmizi, Cenaiz 40 (1028).

Konu:  Namaz


3064-)  Ebu Katade (radıyallalıu anh) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz mescide girince oturmazdan önce iki rek'at kılıversin."

Kaynak:  Buhari, Salat 60, Teheccüt 25; Müslim, Müsafirin 69, (714); Muvatta, Kasdu's-Salat 57, (1, 162); Ebu Davud, Salat 19, (367; 368); Tirmizi, Salat 235, (316); Nesai, 37, (2, 53).

Konu:  Namaz


3065-)  Kà'b İbnu Malik (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam), bir seferden dönünce önce mescide uğrar, orada iki rek'at namaz kılar, sonra insanlar (ile görüşmek için) otururdu."

Kaynak:  Ebu Davud, Cihad 178, (2781); Buhari, Salat 59 (bab başlığında muallak olarak).

Konu:  Namaz


3066-)  Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam) bize, Kur'àn'dan -bir süre öğrettiği gibi her işte istiharede bulunmamızı öğretirdi. Derdi ki: "Biriniz bir işi yapmaya arzu duyduğu zaman, farzlar dışında iki rek'at namaz kılsın, sonra şu duayı okusun: "Allahım, senden hayır taleb ediyorum, zira sen bilirsin. Senden hayrı yapmaya kudret taleb ediyorum, zira sen vermeye kadirsin, Rabbim yüce fazlını da taleb ediyorum. Sen herşeye kadirsin, ben acizim. Sen bilirsin, ben cahilim. Sen gayıbları bilirsin. Allahım, eğer biliyorsan ki bu işi bana dinim, bayatım ve sonum için -veya hal-i hazırda ve ileride demişti- hayırlıdır, bunu bana takdir et ve yapmamı kolay kıl. Sonra da onu hakkımda mübarek kıl. Eğer bu işin, bana dinim, hayatım ve akibetim için -veya hal-i hazırda ve ileride dedi- zararlıdır; onu benden çevir, beni de ondan çevir. Hayır ne ise bana onu takdir et, sonra da bana onu sevdir!" Hz. Cabir dedi ki: "Bu duadan sonra yapacağı işi zikrederdi.''

Kaynak:  Buhari, Da'avat 48; Teheccüd 25, Tevhid 10; Ebu Davud, Salat 366, (1538); Tirmizi, Salat 394, (480); Nesai, Nikah 27, (6, 80, 81); İbnu Mace, İkamet, 188, (1383).

Konu:  Namaz


3068-)  İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) ve Ebu Rafi (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Abbas İbnu Abdilmuttalib (radıyallahu anh)'e dediler ki: "Ey Abbas, ey amcacığım! Sana bir iyilik yapmayayım mı?" Sana bağışta bulunmayayım mı? Sana ikram etmeyeyim mi? Sana on haslet(in hatırlatmasını) yapmayayım mı? Eğer sen bunu yaparsan, Allah senin bütün günahlarını önceki-sonraki, eskisi-yenisi, hataen yapılanı-kasden yapılanı, küçüğünü-büyüğünü, gizlisini-alenisini yani hepsini affeder. Bu on haslet şunlardır: Dört rek'at namaz kılarsın, her bir rek'atte, Fatiha suresi ve bir sure okursun. Birinci rek'atte kıraati tamamladın mı, ayakta olduğun halde onbeş kere "Subhanallahi velhamdülillahi ve lailahe illallahu vallahu ekber" diyeceksin. Sonra rüku yapıp, rükuda iken aynı kelimeleri on kere söyleyeceksin, sonra başını rükudan kaldıracaksın, aynı şeyleri onar kere söyleyeceksin. Sonra secde edip, secdede iken onları onar kere söyleyeceksin. Sonra başını secdeden kaldıracaksın, onları onar kere söyleyeceksin. Sonra tekrar secde edip aynı şeyleri onar kere söyleyeceksin. Sonra başını kaldırır, bunları on kere daha söylersin. Böylece her bir rek'atte bunları yetmişbeş defa söylemiş olursun. Aynı şeyleri dört rek'atte yaparsın. Dilersen bu namazı her gün bir kere kıl. Her gün yapamazsan haftada bir kere yap, haftada yapamazsan her ayda bir kere yap. Ayda olmazsa yılda bir kere yap. Yılda da yapamazsan hiç olsun ömründe bir kere yap."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 303, (1297,1299); Tirmizi, Salat 350, (482); İbnu Mace; İkamet 190, (1386, 1387).

Konu:  Namaz


3069-)  İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) buyurdular ki: "Hiçbirinizin, namazından şeytana bir pay kalmamalıdır. Herkes namazdan çıkarken, sağından kalkmanın üzerine bir vecibe olduğunu sanır. Halbuki ben Resulullah7ın çok kere solu üzerinden kalktığını da gördüm."

Kaynak:  Buhari, Ezan 159; Müslim, Müsafirin 59, (707); Ebu Davud, salat 204, (1042); Nesai, Sehv 100, (3, 81).

Konu:  Namaz


3071-)  İbnu Abbas (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam zamanında, farz namazlardan çıkarken insanlar yüksek sesle zikrederlerdi."

Kaynak:  Buhari, Ezan 155; Müslim, Mesacid 120, (583); Ebu Davud, Salat 191, (1002, 1003); Nesai, Sehv 79, (3, 67).

Konu:  Namaz


3072-)  Ebu Rimse (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir adam, namazın ilk tekbirine yetişerek Resûlullah aleyhissalatu vesselam ile birlikte namaz kıldı. Aleyhissalatu vesselam önce sağına sonra soluna selam verdi. (Başını öylesine çevirdi ki, gerisinde olduğumuz halde) yanaklarının beyazlığını gördük. Sonra namazdan çıktı. Kendisiyle namazın ilk tekbire yetişen zat hemen kalkıp ilave namaza başladı. Hz. Ömer (radıyallahu anh) ona doğru fırlayarak adamı omuzlarından yakalayıp sarstı ve: "Otur! Ehl-i kitabı helak eden şey, namazları arasına bir fasıla bırakmamalarından başka bir şey değildir!2 dedi. Resûlullah aleyhissalatu vesselam nazarını çevirip: "Ey İbnu'l-Hattab, Allah seni (doğruya) isabet ettirdi" buyurdu."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 194, (1007).

Konu:  Namaz


3073-)  Ebu Şa'sa (rahimehullah) anlatıyor: "Biz ebu Hüreyre (radıyallahu anh) ile birlikte mescidde oturuyorduk, Müezzin ezan okudu. Bir adam kalkıp yürümeye başladı. Ebu Hüreyre, adam mescidden çıkıncaya kadar gözleriyle onu takip etti ve: "Şu adam Ebu'l-Kasım aleyhissalatu vesselam'a asi oldu!" buyurdu."

Kaynak:  Müslim, Mesacid 258, (655); Ebu Davud, salat 43, (536); Tirmizi, Salat 150, (204); Nesai, Ezan 40, (2, 29).

Konu:  Namaz


3074-)  Simak İbnu Harb anlatıyor: "Cabir İbnu Semüre (radıyallahu anh)'ye dedim ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'la beraber oturdun mu?" "Evet dedi, hem de çok. Sabah namazı kılınca, namaz kıldığı yerden güneş doğuncaya kadar kalkmazdı. Bu esnada (cemaat) birbirlerine cahiliye devri ile ilgili şeyler anlatırlar ve gülerlerdi. Resûlullah aleyhissalatu vesselam da tebessüm buyururlardı."

Kaynak:  Müslim, Mesacid 286, (670); Ebu Davud, Salat 301, (1294); Tirmizi, salat 412, (585); Nesai, Sehv 99, (3, 80).

Konu:  Namaz


3075-)  İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bedeviler, sakın namazınızın isminde size galebe çalıp değiştirmesinler. Çünkü onun Kitabullah'taki ismi "işa" (yatsı)dır. Bedeviler develerini sağarken karanlığa kalırlar da (yatsıya ateme derler)."

Kaynak:  Müslim, Mesacid 228, (644); Ebu Davud, Edeb 86, (4984); Nesai, Mevakit 23, (1, 270).

Konu:  Namaz


3077-)  Ebu Berze el Eslemi (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yatsıdan önce uyumayı, sonra da konuşmayı mekruh addederdi.''

Kaynak:  Buhari, Mevakit 23; Müslim, Mesacid 237; (647); Ebu Davud, Salat 3, (398); Tirmizi, Salat 125.

Konu:  Namaz


3080-)  Hz. Ali'ye ait bir başka rivayette, Hz. Ali: "Namazımı kılar istirahat ederim'' demişti. Kendisini ayıpladılar. O da şu cevabı verdi: "Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ı işittim. Şöyle demişti: "Ey Bilal kalk, bizi namazla istirahate kavuştur."

Kaynak:  Ebu Davud, Edeb 86, (4985, 4986).

Konu:  Namaz


3083-)  Bir rivayette de şöyle buyrulmuştur: "Oruç perdedir. Biriniz birgün oruç tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa "ben oruçluyum!'' desin (ve ona bulaşmasın).''

Kaynak:  Buhari, Savm 2, 9, Libas 78; Müslim, Sıyam 164 (1151); Muvatta, Sıyam 58, (1, 310); Ebu Davud, Savm 25 (2363); Tirmizi, Savm 55, (764); Nesai, Sıyam 41, (2, 160-161); İbnu Mace, Sıyam 1, (1638), Edeb 58, (3823).

Konu:  Oruç


3091-)  İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ramazanı zikrederek buyurdular ki: "Hilali görünceye kadar oruç tutmayın, yine (müteakip) hilali görünceye kadar da yemeyin. Bulut araya girerse ayı takdir edin.'' Buhari'nin bir rivayetinde: "Bulut, görmenize mani olursa sayıyı otuza tamamlayın'' denmiştir. Müslim ve Nesai'nin Ebu Hüreyre'den kaydettikleri bir rivayette: "Hava bulutlu ise otuz gün oruç tutun'' denmiştir.

Kaynak:  Buhari, Savm 11, 5, 13, TaIak 25; Müslim, Sıyam 9, (1080); Muvatta, Sıyam 1, (1, 286); Ebu Davud, Savm 4, (2320); Nesai, Savm 10, 11, (4, 134).

Konu:  Oruç


3092-)  Huzeyfe (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ramazan ayını, hilali görmedikçe veya sayıyı ikmal etmedikçe öne alıp başlatmayın. (Hilali görüp veya sayıyı tamamladıktan) sonra müteakip hilali görünceye veya sayıyı tamalayıncaya kadar orucu tutun"

Kaynak:  Ebu Davud, Savm 6, (2362); Nesai, Savm 13, (4, 135, 136).

Konu:  Oruç


3093-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Şaban ayının günlerini hesapladığı kadar başka bir ayın günlerini hesaplamazdı. Sonra Ramazan hilalini görünce oruca başlardı. Eğer bulut araya girer (hilaIi göremez) ise (şabanı) otuz gün olarak hesaplar, sonra ramazan orucuna başlardı."

Kaynak:  Ebu Davud, Savm 6, (2325).

Konu:  Oruç


3094-)  İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: Bir Bedevi Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gelerek: "Ben hilali -yani ramazan hilalini- gördüm!'' dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet getirir misin?" dedi. Adam buna da, "evet!" diye cevap verince, Efendimiz: "Ey Bilal! dedi, halka yarın oruç tutmalarını ilan et!"

Kaynak:  Ebu Davud, Sıyam 14, (2340, 2341); Tirmizi, Savm 7, (691); Nesai, Savm 8, (4, 132); İbnu Mace, Sıyam 6, (1652).

Konu:  Oruç


3095-)  İbnu Ömer (radıyallalıu anh) anlatıyor: "Halk hilali görmek için gayret sarfetti. Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gördüğümü (tek başıma) söyledim. Sözüm üzerıne oruç tuttu ve halka da oruç tutmalarını emretti.''

Kaynak:  Ebu Davud, Savm 14, (2342).

Konu:  Oruç


3096-)  Hüseyin İbnu'l-Haris el-Cedeli, Haris İbnu Hatib (radıyallahu anh)'den anlatıyor: "Haris dedi ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hiIali görünce oruç tutmamızı emretti, eğer biz göremez de iki adil şahid gördükleri hususunda şehadet ederlerse, onların şehadetlerine uyarak tutacaktık.''

Kaynak:  Ebu Davud, Savm 13, (2338).

Konu:  Oruç


3097-)  Ebu Umayr İbnu Enes, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ın ashabından olan amcalarından naklettiğine göre, bir grup kimse Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a binekleriyle gelip: "Dün hilali gördük'' diye şehadette bulundular. Bunun üzerine, Efendimiz onlara oruçlarını açmalarını, sabah olunca da musallaya (bayram namazına) gelmelerini emretti."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 255, (1157); Nesai, Iydeyn 2, (3, 180).

Konu:  Oruç


3098-)  Küreyb (rahimehullah) anlatıyor: "Ben Şam'da iken ramazan hilali beklenmişti. Hilali bir cum'a günü ben de gördüm. Sonra ayın sonunda Medine'ye geldim. lbnu Abbas (radıyallahu anhüma): "Hilali ne zaman görmüştünüz?'' diye sordu. Ben "Cum'a günü!'' dedim. İbnu Abbas tekrar: "Sen de hilali gördün mü?'' dedi. Ben: "Evet, hem ben, hem de halk gördü ve herkes oruç tuttu. Hz. Muaviye (radıyallahu anh) de oruç tuttu!'' dedim. İbnu Abbas (radıyallahu anhüma): "Ama biz hilali cumartesi gecesi gördük. Öyleyse otuza tamamlayıncaya veya hilali görünceye kadar tutmalıyız!'' dedi. Ben: "Hz. Muaviye'nin görmesiyle ve onun orucuyla iktifa etmiyor musun?'' dedim. Cevaben: "Hayır! Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bize böyle emretti'' dedi.''

Kaynak:  Müslim, Sıyam 28, (1087); Ebu Davud, Savm 9, (2332); Tirmizi, Savm 9, (693); Nesai, Savm 7, (4, 131).

Konu:  Oruç


3099-)  Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "(Muteber) oruç, (hep beraber) tuttuğunuz gündekidir. (Muteber) iftar, hep beraber) ettiğiniz gündekidir. (Muteber) kurban (hep beraber) kurban kestiğiniz gündekidir.''

Kaynak:  Tirmizi, Savm 11, (697); Ebu Davud, Savm 5, (2324).

Konu:  Oruç


3101-)  Müslim ve Nesai'de gelen bir rivayette: "Biz ümmi bir milletiz, ne yazı ne de hesap biliriz. Ay, şöyle şöyledir" dedi. Yani bir defasında yirmidokuz, bir defasında otuz gösterdi" denmiştir."

Kaynak:  Buhari, Savm 13, 5, 11, Talak 29; Müslim, Savm 13-15, (1080); Ebu Davud, Savm 4, (2319, 2320, 2321); Nesai, Savm 17, (4, 139, 140).

Konu:  Oruç


3102-)  Ebu Bekre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "İki bayram ayı eksilmezler: Bunlar Ramazan ve Zü'l-Hicce aylarıdır."

Kaynak:  Buhari, Savm 12; Müslim, Sıyam 31, (1089); Ebu Davud, Savm 4, (2323); Tirmizi, Savm 8, (692).

Konu:  Oruç


3103-)  Hz. Hafsa (radıyallabu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim orucu fecirden önce niyetle (kesin kılmazsa) onun orucu yoktur.''

Kaynak:  Ebu Davud, Savm 71, (2454); Tirmizi, Savm 33, (730); Nesai, Savm 68, (4, 196, 197).

Konu:  Oruç


3105-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir gün bana: " Yanında (yiyecek) bir şey var mı?'' diye sordu. "Hayır!'' demem üzerine: "Ben oruç tutacağım!'' buyurdu. Yanımdan çıkınca bize bir hediye geldi -veya bize bir grup misafir geldi.- Resulullah (aleyhissalatu vesselam) eve geri dönünce: "Ey Allah'ın Resulü bize bir hediye geldi -veya bize ziyaretçiler geldi- sana yiyecek bir şey hazırladım!'' dedim. "Nedir o?'' diye sordu. Ben: "Hays! (un, yağ, hurmadan yapılan bir yemek)'' dedim. "Getir onu!'' buyurdu. Ben de getirdim. Aleyhissalatu vesselam onu yedi, sonra: "Oruçlu olarak sabahlamıştım'' buyurdu.'' Mücahid (rahimehullah) der ki: "Bu, malından sadaka çıkaran adam gibidir, o, dilerse çıkardığı sadakayı verir (yani kararını icra eder), isterse vermekten vazgeçer.''

Kaynak:  Müslim, Sıyam 169, (1154); Nesai, Savm 67, (4, 193-195); Tirmizi, Savm 35, (733, 734); Ebu Davud, Savm 72, (2455).

Konu:  Oruç


3107-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim kendiliğinden kusacak olursa, üzerine kaza gerekmez. Kim de isteyerek kusarsa orucunu kaza etsin."

Kaynak:  Ebu Davud, Savm 32, (2380); Tirmizi, Savm 25, (720); İbnu Mace, Savm 16, (1676).

Konu:  Oruç


3109-)  Ma'dan İbnu Talha, kendisine Ebu'd-Derda (radıyallahu anh)'nın şunu anlattığını söylemiştir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kustu ve orucunu açtı. Sevban (radıyallahu anha) bu meseleyi sordu. Sevban: "Doğru söylemiş, o zaman abdest suyunu ben döktüm'' dedi.''

Kaynak:  Ebu Davud, Savm 32, (2381); Tirmizi, Taharet 64, (87).

Konu:  Oruç


3110-)  İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ihramlı olduğu halde hacamat oldu. Keza oruçlu iken de hacamat oldu."

Kaynak:  Buhari, Savm 32, Tıbb 11; Müslim, Hacc 87, (1202); Ebu Davud, Savm 29, (2372, 2373); Tirmizi, Savm 61, (775, 776, 777).

Konu:  Oruç


3111-)  Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz oruçlunun hacamat olmasını, sadece bitap düşmesinden korkup terkettik."

Kaynak:  Ebu Davud, Savm 29, (2375); Buhari, Savm 32.

Konu:  Oruç


3112-)  İbnu Ebi Leyla, Sahabi bir zattan naklediyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hacamat olmaktan, muvasaladan (üst üste bir kaç gün oruç açmamaktan) yasakladı. Ancak bunları Ashabına haram kılmadı. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü, sen sahura kadar orucu devam ettiriyorsun'' denildi de şu cevabı verdi: "Ben sahura kadar uzatıyorum, zira Rabbim bana yedirip içirmektedir."

Kaynak:  Ebu Davud, Savm 29, (2374).

Konu:  Oruç


3113-)  Rafi' İbnu Hadic (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Şöyle buyurdulaı: "Hacamat ettiren de, hacamat eden de orucunu açmıştır."

Kaynak:  Tirmizi, Savm 60, (774); Ebu Davud, Savm 28, (2367); İbnu Mace, Savm 18, (1679, 1680, 1681).

Konu:  Oruç


3115-)  Abdurrahman İbnu Nu'man İbni Ma'bed İbni Hevze an ebihi an ceddihi anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) uyku sırasında gözlere miskle karıştırılmış ismid (sürmesi) çekilmesini emir buyurdu ve: "Oruçlu bundan sakınsın!" dedi."

Kaynak:  Ebu Davud, Savm 31, (2377).

Konu:  Oruç


3117-)  Bir başka rivayette şöyle der: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), oruçlu iken mübaşerette bulunurdu. O, nefsine hepinizden çok hakim idi.''

Kaynak:  Buhari, Savm 24, 23; Müslim, Sıyam 62-65, (1106); Muvatta, Sıyam 14, (1, 292); Ebu Davud, Savm 33, (2382-2386); Tirmizi, Savm 31, (727-729).

Konu:  Oruç


3118-)  Hz. Cabir anlatıyor: "Hz. Ömer İbnu'I-Hattab (radıyallahu anhüma) (bir gün telaşla gelerek): "Ey Allah'ın Resulü! Bugün ben büyük bir hatada bulundum, oruçlu iken (hanımımı) öptüm!'' dedi. Resulullah da şöyle cevapladı: "Sen oruçlu iken mazmaza yapmaz mısın? (Bu orucunu bozar mı?)'' (Ravilerden İsa İbnu Hammad rivayetinde) der ki: "Dedim ki: "Bunda bir beis yok!'' Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Öyleyse niye (öpmeden telaşa düşüyorsun?)''

Kaynak:  Ebu Davud, Savm 33, (2385).

Konu:  Oruç


3119-)  Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir adam Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a oçuçlunun hanımıyla mübaşeretinden sordu. Aleyhissalatu vessalam ruhsat verdi. Arkadan bir başkası geldi, o da aynı şeyi sordu. Buna mübaşereti yasakladı. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ın ruhsat tanıdığı kimse yaşlı birisiydi, yasakladığı kimse de gençti.''

Kaynak:  Ebu Davud, Savm 35, (2387).

Konu:  Oruç


3121-)  Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim oruçlu olduğu halde unutur ve yerse veya içerse orucunu tamamlasın. Çünkü ona Allah yedirip içirmiştir."

Kaynak:  Buhari, Savm 26, Eyman 15; Müslim, Sıyam 171, (1155); Tirmizi, Savm 26, (721); Ebu Davud, Savm 39, (2398).

Konu:  Oruç


3125-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Ramazan (farz olmazdan) önce Aşura orucu tutuluyordu. Ramazanın farziyeti indikten sonra onu dileyen tuttu, dileyen de tutmadı."

Kaynak:  Buhari, Savm 69, Hacc 1, 47, Menakıbu'l-Ensar 26, Tefsir, Bakara 24; Müslim, Sıyam 115; Muvatta, 33, Ebu Davud, Savm 64, (2442, 2443); Tirmizi, Savm 49, (753).

Konu:  Oruç


3126-)  İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Medine'ye gelince, yahudileri Aşüra günü oruç tutar gördü. Onlara: "Bu da ne, (niçin oruç tutuyorsunuz)?" diye sordu. "Bu, salih (hayırlı) bir gündür. Allah, o günde Beni İsrail'i düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Hz. Musa o gün oruç tuttu '' dediler. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Ben Musa'ya sizden daha layığım" buyurup o gün oruç tuttu ve müslümanlarada tutmalarını emretti.

Kaynak:  Buhari, Savm 69, Enbiya 22, Fedailul-Ashab 52, Tefsir, Yünus 1, Ta-ha 1, M üslim, Sıyam 127, (1130); Ebu Davud, Savm 64, (2444).

Konu:  Oruç


3128-)  Abbad İbnu Hanif anlatıyor: "Sa'id İbnu Cübeyr (rahimehullah)'e Receb ayındaki oruçtan sordum. Bana şu cevabı verdi: "İbnu Abbas (radıyallahu anhüma)'ı dinledim, şöyle demişti: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Receb ayında bazı yıllarda öyle oçuç tutardı ki biz, "(Galiba). hiç yemeyecek (ayın her gününde tutacak)'' derdik. (Bazı yıllarda da öyle) yerdi ki biz; "(Galiba) hiç tutmayacak'' derdik.''

Kaynak:  Buhari, Savm 53; Müslim, Sıyam 179, (1157); Ebu Davud, Savm 55, (2430).

Konu:  Oruç


3129-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bazan) oruca öyle devam ederdi ki, "(Bu ay) hiç yemiyecek'' derdik. Bazan da öyle devamlı yerdi ki, "(Bu ay) hiç tutmayacak'' derdik. Ben, onun ramazan dışında bir ayı tam olarak tuttuğunu görmedim. Herhangi bir ayda, şaban ayında tuttuğundan daha fazla tuttuğunu da görmedim."

Kaynak:  Buhari, Savm 52; Müslim, Sıyam 175, (1156); Muvatta, Sıyam 56, (1, 309); Ebu Davud, Savm 56, 59, (2431, 2434); Tirmizi, Savm 37, (736); Nesai, Savm 70, (4, 199, 200).

Konu:  Oruç


3130-)  Ümmü Seleme (radıyallahu anha) anlatıyor: "Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ın Şaban ve Ramazan dışında iki ayı peş peşe tam olarak oruçla geçirdiğini göımedim."

Kaynak:  Tirmizi, Savm 37, (736); Ebu Davud, Savm 11, (2335); Nesai, Savm 70, (4, 200).

Konu:  Oruç


3132-)  Eyub (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval ayından altı gün ilave ederse, sanki yıl orucu tutmuş olur."

Kaynak:  Müslim, Sıyam 204, (1164); Tirmizi, Savm 53, (759); Ebu Davud, Savm 58, (2432).

Konu:  Oruç


3133-)  Hüneyde İbnu Halid hanımından, o da Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ın zevcelerinden birinden anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Zilhicce'den dokuz günle Aşura günü oruç tututardı. Bir de her aydan üç gün, ayın ilk pazartesi ile perşembe günü oruç tutardı."

Kaynak:  Ebu Davud, Savm 61, (2437); Nesai, Savm 83, (4, 220).

Konu:  Oruç


3138-)  Abdullah İbnu Katade İbni Milhan el-Kaysi, babası (radıyallahu anh)'ndan anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), bize eyyam-ı bi'z'de yani ayın onüç, ondört ve onbeşinci günlerinde oruç tutmamızı emrederdi ve "Bunlar yıl orucu vaziyetindedir'' derdi.''

Kaynak:  Ebu Davud, Savm 68, (2449); Nesai, Savm 83, (4, 220, 221).

Konu:  Oruç


3140-)  Muazetu'l Adeviyye anlatıyor: "Hz. Aişe (radıyallahu anha)'den sorduın: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) her ay üç gün oruç tutar mıydı?'' "Evet!'' diye cevap verdi. Ben tekrar: "Ayın hangi günlerinde tutardı?'' dedim. "Hangi günde oruç tuttuğuna ehemmiyet vermezdi'' diye cevap verdi.''

Kaynak:  Müslim, Sıyam 194, (1160); Ebu Davud, Savm 70, (2453); Tirmizi, Savm 54; (763).

Konu:  Oruç


3143-)  İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Aişe (radıyallahu anha)'ye: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) herhangi bir güne ayrı bir ehemmiyet verir miydi?'' diye sordum. "Hayır!'' dedi ve ilave etti: "O'nun ameli hafif ve devamlı yağan yağmur gibiydi. Hanginiz Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ın tahammül ettiği şeye dayanabilir?"

Kaynak:  Buhari, Savm 64; Rikak 18; Müslim, Salatu'l-Müsafirin 217, (783); Ebu Davud, Salat 317, (1370).

Konu:  Oruç


3144-)  Ebu Sa'id (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "İki günde oruç caiz olmaz: Fıtır günü (Ramazan bayramının birinci günü) ve Nahr günü."

Kaynak:  Buhari, Savm 67, Fadlu's-Salat 6, Cezau's-Sayd 26; Müslim, Sıyam 288, (827); Ebu Davud, Savm 48, (2417); Tirmizi, Savm 58, (772).

Konu:  Oruç

<<İlk <Önceki 11 12 13 14 [15] 16 17 18 19 Sonraki> Son>>

 


İletişim