İnternetteki
En Kapsamlı
Hadis Arama Motoru

Videolar


Ebu Davud Hadisleri - Sayfa 12


2503-)  Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ben, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), Hz. Ebu Bekr, Hz. Ömer, Hz. Osman (radıyallahu anhüm) ile birlikte namaz kıldım. Onlardan hiçbirinin bismillahirrahmanirrahım'i okuduklarını işitmedim."

Kaynak:  Buhari, Ezan 89; Müslim, Salat 50, (399); Muvatta, Salat 30, (1, 81); Ebu Davud, Salat 124, (782); Tirmizi, Salat 182, (246); Nesai, İftitah 21, 22, (2, 133-135); İbnu Mace, İkamet 4, (813- 815).

Konu:  Namaz


2507-)  Ebu Davud'da gelen bir rivayette şöyle denmiştir: "...Bana Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Haydi git ve Medine'de ilan et ki: "Sadece Fatiha süresi de olsa, Kur'an'dan bir parça okumadıka kıldığınız namaz namaz değildir" dedi ve başka bir şey ilave etmedi."

Kaynak:  Ebu Davud

Konu:  Namaz


2508-)  Rezin'in zikrettiği bir rivayette şöyle gelmiştir: "...Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kıraatsiz namaz sahih değildir." Bilesiniz, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bize her ne duyurdu ise biz de size duyurduk. Bize gizli tuttuğunu biz de size gizli tuttuk." Bu açıklama üzerine bir zat ona: "Ey Ebu Hüreyre, Fatiha'ya herhangi bir ilavede bulunmazsam (yeterli midir) ne dersin?" diye sordu. Ebu Hüreyre dedi ki: "Bu sual Aleyhissalatu vesselam'a da sorulmuştu, şu cevabı verdi: "Bununla iktifa edersen sana yeter, ilavede bulunursan senin için daha hayırlı ve efdal olıır."

Kaynak:  Müslim, Salat 38, (395); Muvatta; Salat 39, (1, 84-85); Ebu Davud, Salat 136, (819, 820, 821); Tirmizi, Tefsir, Fatiha, (2954, 2955); Nesai, İftitah 23, (2,135, 236).

Konu:  Namaz


2509-)  Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "(Namazda) Fatiha süresi ile kolaya gelen bir miktar (Kur'an ayetin)i okumakla emrolunduk."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 136, (818).

Konu:  Namaz


2511-)  Vail İbnu Hucr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın gayri'l-mağdübi aleyhim ve la'd-dallin'i okuyunca amin dediğini ve bunu söylerken sesini uzattığını işittim." Bir başka rivayette şöyle gelmiştir. ". . .Bunu söylerken sesini yükselttiğini işittim."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 172, (932, 933); Tirmizi, Salat 184, (248).

Konu:  Namaz


2512-)  Hz. Bilal (radıyallahu anh)'in söylediğine göre, Aleyhissalatu vesselam'a: "Ey Allah'ın Resülü! amin'de beni geride bırakma!" demiştir."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 172, (937).

Konu:  Namaz


2513-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "İmam amin deyince siz de amin deyin. Zira kimin amin'i meleklerin amin'ine tevafuk ederse geçmiş günahları affedilir." İbnu Şihab der ki: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) amin derdi."

Kaynak:  Buhari Ezan 112; Müslim, Salat 72, (410); Muvatta, Salat 44, (1, 87); Ebu Davud, Salat 172, (936); Tirmizi, Salat 185 (250); Nesai, İftitah 34, 35, (2,144); İbnu Mace İkamet 14, (851).

Konu:  Namaz


2516-)  Amr İbnu Hureys (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın sabah namazında İza'ş-şemsu küvviret süresini okuduğunu işittim."

Kaynak:  Müslim, Salat 164, (456); Ebu Davud, Salat 135, (817); Nesai, İftitah 44, (2,157).

Konu:  Namaz


2517-)  Abdullah İbnu Saib (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bize Mekke'de sabah namazı kıldırdı. Mü'minün süresini kıraat buyurarak namaza başladı. Hz. Musa ve Harun'un zikrine gelince -veya Hz. İsa'nın zikrine, ravi burada tereddüt etti. Resüllullah (aleyhissalatu vesselam)'ı bir öksürük tuttu, hemen rüküya gitti."

Kaynak:  Buhari, Ezan 106; Müslim, Salat 163, (455); Ebu Davud, Salat 89, (648, 649); Nesai, İftitah 76, (2,176). Hadis Buhari'de muallak olmuştur.

Konu:  Namaz


2519-)  İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) cuma günü, sabah namazında Elif-lam-mim Tenzil es-Secde, ve Hel eta ala'l-insani hinun mine'd-dehr sürelerini okurdu. Yine Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) cuma namazında Cuma ve Münafikün surelerini okurdu."

Kaynak:  Müslim, Cuma 64, (879); Ebu Davud, Salat 218, (1074); Tirmizi, Salat 375, (520); Nesai, Cuma 38, (3,111), İftitah 47, (2,159).

Konu:  Namaz


2524-)  Muaz İbnu Abdillah el-Cüheni anlatıyor: "Cüheyne kabilesine mensup bir zat bana: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın sabah namazının her iki rek'atinde de İza zülzilet süresini okuduğunu işittim, bilmiyorum unutarak mı böyle yaptı, bilerek mi okudu" dedi."

Kaynak:  Ebu Davud Salat 134, (816).

Konu:  Namaz


2525-)  Ebu Katade (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) öğlede ilk iki rek'atte Fatiha ile iki süre okurdu. Son iki rek'atte de Fatiha'yı okur, bazan da ayeti bize işittirirdi. Birinci rek'atte (kıraatı) uzun tutar ikinci de o kadar uzatmazdı. İkindi ve sabah namazlarında da böyle yapardı." Ebu Davud, bir rivayette şu ziyadeye şamildir: "O'nun (aleyhissalatu vesselam), halk birinci rek'ata yetişebilsin diye böyle yaptığını zannederdik."

Kaynak:  Buhari, Ezan 107, 97, 109, 110; Müslim, Salat 154, (451); Ebu Davud, Salat 129, (798, 799, 800); Nesai, İftitah 56-60, (2, 164, 166).

Konu:  Namaz


2526-)  İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) demiştir ki: "Resûlullah'ın öğle ve ikindi namazlarında kıraatte bulunup bulunmadığını bilmiyorum."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 131, (808).

Konu:  Namaz


2527-)  Cabir İbnu Semüre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) öğlede velleyli iza yağşa süresini okur, ikindide dahi aynısını yapar, sabah namazında bundan daha uzun bir kıraatte bulunurdu."

Kaynak:  Buhari, Ezan 103, 95, 96; Müslim, Salat 159, (453); Ebu Davud, Salat 130, (804); Nesai, İftitah 74, (2,174).

Konu:  Namaz


2529-)  İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bir namazda secde edip sonra kıyama kalktı ve rükü yaptı. Cemaat onun, Elif Lam-Mim Tenzile's-Secdetü'yü okuduğunu gördü."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 131, (807).

Konu:  Namaz


2530-)  Mervan İbnu'l-Hakem anlatıyor: "Bana Zeyd İbnu Sabit (radıyallahu anh) dedi ki: "Sen niye akşam namazında (kısaru'l-mufassal denilen) kısa surelerden okuyorsun? Ben Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın Tûla't-Tûleyeyn'i okuduğunu işittim." Ebu Davud'un rivayetinde şu ziyade var: "...Dedim ki: Tula't-Tüleyeyn nedir? Bana "el-A'raf", öbürü de "el-En'am" diye cevap verdi."

Kaynak:  Buhari, Ezan 98; Ebu Davud, Salat 132, (812); Nesai, İftitah 67, (2, 169, 170).

Konu:  Namaz


2531-)  Ümmü'l-Fadl (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın akşam namazında ve'l-mürselati urfen suresini okuduğunu işittim. Bundan sonra artık bize, ruhu kabzedilinceye kadar hiç namaz kıldırmadı."

Kaynak:  Buhari, Ezan 98, Megazi 83; Müslim, Salat 173, (462); Muvatta, Salat 24, (1, 78); Ebu Davud, Salat 132, (810); Tirmizi, Salat 230, (308); Nesai, İftitah 64, (2, 168).

Konu:  Namaz


2533-)  Cübeyr İbnu Mut'im radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı akşam namazında et-Tûr suresini okurken işittim."

Kaynak:  Buhari, Ezan 99, Cihad 172, Megazi 11, Tefsir, Tur 1; Müslim, Salat 174, (463); Muvatta, Salat 23, (1, 78); Ebu Davud, Salat 132, (811); Nesai İftitah 65, (2, 169).

Konu:  Namaz


2534-)  Ebu Osman en-Nehdi anlatıyor: "İbnu Mes'ud (radıyallahu anh)'ın arkasında akşam namazı kılmıştım. Namazda Kulhüvallahü ahad'i okudu."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 133, (825).

Konu:  Namaz


2538-)  eI-Bera (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bir yolculuk sırasında yatsıyı kılmıştı. İki rek'atin birinde Vettini ve'z-Zeytüni'yi okudu." Sahiheyn'de şu ziyade yer alır: "Sesce ve kıraatçe O'ndan daha güze kimseye rastlamadım."

Kaynak:  Buhari, Ezain 100, 102, Tefsir, Vettin 1, Tevhid 52; Müslim, Salat 175, (464); Muvatta, Salat 27, (1, 79-80), Ebu Davud, Salat 275, (1221); Tirmizi, Salat 231, (310); Nesai, İftitah 72, (2, 173).

Konu:  Namaz


2540-)  Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddih anlatıyor: "Mufassal sürelerden -uzunu olsun, kısası olsun- hiçbiri yoktur ki, ben onu Resûlullah'ın namaz kıldırırken okuduğunu işitmemiş olayım."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 133. (814). Bu rivayet Muvatta'da mevcut değildir.)

Konu:  Namaz


2542-)  Şakik İbnu Seleme (rahimehullah) anlatıyor: "Bir adam İbnu Mes'ud'a gelerek: "Ben bir rek'atte mufassal sürelerin tamamını okudum" dedi. İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) da: "Şiir mırıldar gibi mırıldar, meyve döküştürür gibi döküştürür müsün? Olmaz öyle şey! Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) tek rek'atte birbirine denk iki süre okurdu. Bir rek'atte, İkterebet ve el-Hakka sürelerini, bir rek'atte Vettür ve Vezzariyat sürelerini; bir rek'atte Ve iza vaka'at ve Nün sürelerini; bir rek'atta Seele sailun ve ve'n-Nazi'at sürelerini; bir rek'atte Veylün li'l-Mutafifin ve Abese sürelerini, bir rek'atte el-Müddessir ve, el-Müzzemmil sürelerini; bir rek'atte Hel Eta ve La Uksimu biyevmi'l-Kıyame sürelerini, bir rek'atte Amme yetesaelün ve Ve'I-Mürselat sürelerini; bir rek'atte de ed-Duhan ve İza'ş-Şemsü Küvvirat sürelerini okurdu." Bu rivayet, metin olarak Ebu Davud'un rivayetidir. Ebu Davud: "Bu İbnu Mes'ud'un telifidir" demiştir. Bunu Alkame ve Esved'den kaydeder. Diğerleri, süreleri zikretmezler.

Kaynak:  Buhari Ezan 106, Fedailu'l-Kur'an 6, 28; Müslim, Müsafırin 275, (822); Ebu Davud, Salat 326, (7.396); Nesai, İftitah 75, (2,175,176); Tirmizi, Salat 422, (602).

Konu:  Namaz


2545-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) demiştir ki: (Kur'an) her bir namazda okunur. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bize hangilerini işittirmişse biz de size işittiriyoruz. Hangilerini de gizlemişse biz de size gizliyoruz."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 129, (797); Nesai, İftitah 58, (2, 163); Buhari, Ezan 104; Müslim, Salat 43, (396).

Konu:  Namaz


2546-)  Ebu Katade (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir gece (evinden) çıkmıştı. Hz. Ebu Bekr (radıyallahu anh)'e uğradı. Alçak sesle namaz kılıyordu. Hz. Ömer (radıyallahu anh)'e uğradı, o da yüksek sesle namaz kılıyordu." Ravi der ki: "Resûlullah'ın yanında toplanınca Aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ey Ebu Bekr sana uğradım sen sessizce namaz kılıyordun." Ebu Bekr: "Ben konuştuğum Zat-ı Zülcelal'e sesimi işittirdim ey Allah'ın Resülü!" cevabını verdi. Hz. Ömer'e de: "Sana da uğradım. Sen yüksek sesle namaz kılıyordun!" dedi. O da şu cevabı verdi: "Ey Allah'ın Resülü! Uyuklayanı uyandırıyor, şeytanı da uzaklaştırıyordum." Hasan Basri rivayetinde der ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hz. Ebu Bekr'e: "Ey Ebu Bekr sen sesini biraz yükselt!" dedi. Hz. Ömer'e de: "Sesini sen de biraz alçalt!" buyurdu."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 315, (1329); Tirmizi, Salat 330, (447); Hadisin metni Ebu Davud'a ait.

Konu:  Namaz


2547-)  Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh)'den yapılan rivayette, bu kıssa aynen zikredilir, ancak Hz. Ebu Bekr'e: "Sesini biraz yükselt", Hz. Ömer'e de: "Sesini biraz alçalt" dedi" cümleleri zikredilmez." Fakat şu ziyadede bulunur: "Ey BiIaI seni, şu süreden ve şu süreden okurken işittim" dedi. (Bilal) cevaben: "(Kur'an) tatlı bir kelam, Allah onu kısım kısım yapıp bir araya getirdi" dedi. Sonunda Resûlullah aleyhissaIatu vesselam: "Hepiniz isabet ettiniz!" buyurdu."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 310, (1330).

Konu:  Namaz


2548-)  el-Beyazi (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselm) namaz kılmakta olan insanların yanına geldi. Kıraatte sesleri yüksekti. Hemen: "Namaz kılan kimse Rabbine münacaatta (hususi konuşmada) bulunuyor demektir. Öyleyse ne şekilde münacaatta bulunduğuna dikkat etsin. Kur'an'ı birbirinize cehren okumasın!" dedi."

Kaynak:  Muvatta, Salat 29, (1, 80); Ebu Davud, Salat 310, (1332).

Konu:  Namaz


2549-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın geceleyin kıraatı bazan yüksek sesle, bazan da alçak sesle olurdu."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 310, (1328).

Konu:  Namaz


2551-)  Semüre İbnu Cündüb (radıyallahu anh) anlatıyor: "Namazda iki sekte hatırımda kaldı. Biri, imam "Allahu ekber" dedikten kıraata başladığı ana kadar geçen sektedir. Diğeri de Fatiha ve zamm-ı süreyi okuyup bitirince rüküya gitme sırasındaki sektedir." (Hadisi rivayet eden Hasan Basri) der ki: "Bunun üzerine İmran İbnu Husayn ona karşı çıktı (ve tek sekte olduğunu söyledi). Sonunda Medine'ye Ubeyy (İbnu Ka'b)'e yazıp sordular. (Übeyy verdiği cevapta) Semüre'yi tasdik etti." Bir diğer rivayette, "..Kıraatten çıkınca bir sekte" denmiştir. Bir diğer rivayette: "...İftitah tekbiri alınca ve kıraatten çıkınca" denmiştir.

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 123, (777, 778, 779); Tirmizi, Salat 186, (251); İbnu Mace, İkamet 12, (844, 845).

Konu:  Namaz


2552-)  Ebu Mes'üd el-Bedri (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Sizden biri, rükü ve secdelerde belini (tam olarak) doğrultmadıkça namazı yeterli olmaz."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 148, (855); Tirmizi, Salat 196, (265); Nesai, İftitah 88, (2,183); İbnu Mace, İkamet 21, 22, (891-898).

Konu:  Namaz


2554-)  Salim el-Berrad anlatıyor: "Ebu Mes'ud'a gelerek: "Bize Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın namazından anlat!" dedik. Hemen önümüzde kalktı, tekbir getirdi. Rüküya varınca ellerinin ayalarını dizlerinin üzerine koydu. Parmaklarını dizinin alt kısmına getirdi. Dirseklerini yan taraflarına uzattı. Bu halde her uzvu hareketsiz; sabıit durdu. Sonra semi'allahu li-men hamideh dedi ve her uzvu düz oluncaya kadar doğruldu."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 148, (863); Nesai, İftitah 93, (2,186).

Konu:  Namaz


2555-)  Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurdular: "Secdede ta'dile riayet edin, kimse kollarını köpeklerin yayışı gibi yaymasın."

Kaynak:  Buhari, Ezan 141; Müslim, Salat 233, (493); Ebu Davud, Salat 158, (897); Tirmizi, Salat 205, (276); Nesai, İftitah 140, (2, 211, 212).

Konu:  Namaz


2557-)  Malik İbnu'I-Huveyris (radıyallahu anh)'ten rivayete göre, arkadaşlarına: "Size Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın namazını haber vereyim mi?" diye sormuştur. Ebu Kilabe der ki: "(Böyle söyledikten sonra), bize şeyhimiz Ebu Yezid'in namazı (gibi) namaz kıldırdı. Ebu Yezid, başını birinci ve üçüncü rek'atin ikinci secdesinden kaldırınca otururcasına doğrulur sonra kalkardı."

Kaynak:  Buhari, Ezan 127, 140, 143, 45; Ebu Davud, Salat,142, (342); Nesai, İftitah 182, (2, 234).

Konu:  Namaz


2558-)  Said İbnu Cübeyr (rahimehullah) anlatıyor: "Enes İbnu Malik (radıyallahu anh)'i dinledim şöyle diyordu: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'dan sonra, namazı Resûlullah 'ın namazına bu derece benzeyen, şu gençten yani Ömer İbnu Abdilaziz'den başka birinin ardında namaz kılmadım." Enes (devamla) dedi ki: "Rüküsunda on tesbihat, secdelerinde de o kadar tesbihat tahmin ettik."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 154, (88); Nesai, İftitah 166, (2, 224-225).

Konu:  Namaz


2559-)  es-Sa'di babasından veya amcasından naklediyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a namazını kılarken dikkatle baktım, rüku ve secdelerinde üçer kere subhanallahi ve bi-hamdihi diyecek kadar duruyordu."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 154, (885).

Konu:  Namaz


2561-)  Sahiheyn'in diğer bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın rükü ve secdesi ve iki secde arasındaki (fasıla ile), rüküdan başını kaldırdığı zamanki (fasıla) -kıyam ve ku'üd (oturma) hariç- birbirine yakın miktardaydı."

Kaynak:  Buhari, Ezan 120, 127, 140; Müslim, Salat 194, (471); Ebu Davud, Salat 147, (852); Tirmizi, Salat 207, (279); Nesai, lftitah 114, (2, 197-198).

Konu:  Namaz


2563-)  Abdurrahman İbnu Şibl (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) karga gagalamasından, vahşi hayvanlar gibi kolları yaymaktan, kişinin mescidde deve gibi mekan tutmasından nehyetti"

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 148, (862); Nesai, İftitah 145, (2, 214).

Konu:  Namaz


2564-)  İbnu Mes'üd (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bize namazı şöyle öğretti: "Önce tekbir getirdi iki elini kaldırdı. Rüküya gittiği zaman ellerini dizlerinin arasında kavuşturdu. Ravi der ki: "Sa'd'a bu haber ulaşınca: "Kardeşim doğru söyledi. Biz böyle yapardık, sonra şununla emredildik dedi ve bununla diz kapaklarını kavrayıp avuçlamayı kastetti."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 150, (868); Nesai, İftitah 90, (2,184,185).

Konu:  Namaz


2566-)  Ebu İshak anlatıyor: "Bera İbnu Azib (radıyallahu anh) bize secdeyi şöyle vasfeyledi: Ellerini (yere) koydu, dizleri üzerine dayandı, kalçasını (havaya) kaldırdı ve: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) böyle secde yaparlardı" buyurdu." Bir diğer rivayette: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) namaz kılınca kollarını kanat gibi yanlarına açardı" denmiştir."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 158, (896); Nesai, İftitah 141, (2, 212).

Konu:  Namaz


2570-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Biriniz secde edince kollarını, köpeğin yayması gibi yere yaymasın."

Kaynak:  Tirmizi, Salat 205, (275); Ebu Davud, Salat 158, (901).

Konu:  Namaz


2574-)  Vail İbnu Hucr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) secde edince, yere, dizkapaklarını ellerinden önce koyardı. Kalkınca da ellerini dizkapaklarından önce kaldırırdı."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 141, (838); Tirmizi, Salat 199, (268); Nesai, İftitah 128, (2, 206).

Konu:  Namaz


2575-)  Ebu Davud'un diğer bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) secdeye gidince alnını ellerinin arasına koydu, kalkınca da dizkapaklarının üzerine kalktı ve dizlerine dayandı."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 141, (839).

Konu:  Namaz


2576-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Biriniz secde edince, devenin çöküşü şeklinde yere çökmesin, yani ellerini dizlerinden önce yere koymasın."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 141, (840, 841); Tirmizi, Salat 200, (269); Nesai, İftitah 128, (2, 206-207).

Konu:  Namaz


2578-)  İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) (namazda) kişinin, elleriyle yere dayanarak oturmasını yasakladı."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 187, (992).

Konu:  Namaz


2579-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) namazda ayaklarının sırtı üzerinde kalkardı."

Kaynak:  Bu hadis, Ebu Davud'da mevcut değildir, ancak Tirmizi'de yer almaktadır, (Salat 214, (288).

Konu:  Namaz


2580-)  Malik İbnu'l-Huveyris (radıyallahu anh)'in anlattığına göre Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ı namaz kılarken görmüştür. Efendimiz, tek rekatte iken, tam bir oturuş vaziyeti almadan kalkmamıştır."

Kaynak:  Buhari, Ezan 142, Ebu Davud, Salat 142, (844); Tirmizi, Salat 213, (287); Nesai, İftitah 181, (2, 233-234).

Konu:  Namaz


2585-)  Bir diğer rivayette şöyle demiştir: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ben yedi kemik üzerine secde etmekle emrolundum: Alın, -ve eliyle burnunu işaret etti- eller, diz kapakları, ayakların etrafları. Ne elbiseleri ne de saçı (secde sırasında) toplamayız."

Kaynak:  Buhari, Ezan 133, 134, 137; Müslim, Salat 227-231 (490); Ebu Davud, Salat 155, (889, 890); Tirmizi, Salat 203, (273); Nesai, İftitah 130, (2, 208); İbnu Mace, İkamet 19, (883-885). İkinci rivayet Sahiheyn rivayetidir.

Konu:  Namaz


2586-)  İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a nisbet ederek buyurdu ki: "Eller de secde eder, tıpkı alnın secde etmesi gibi. Öyleyse, biriniz alnını secdeye koyunca ellerini de koysun. Alnı secdeden kaldırdımı onları da kaldırsın."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 155, (892); Nesai, İftitah 129, (2, 207).

Konu:  Namaz


2589-)  Müslim'in bir rivayetinde: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), bir ay boyu sabah namazında rüküdan sonra kunüt yaparak Useyye (kabilesi)ne beddua etti" denir." Buhari nin bir rivayetinde: "Kunüt, akşam ve sabah namazındaydı" denir." Ebu Davud ve Nesai'nin bir rivayetinde: "Bir ay kunüt yaptı sonra terketti" denir."

Kaynak:  Buhari, Vitr 7, Cenaiz 41, Cizye 8, Megazi 38, Da'avat 59; Müslim, Mesacid 297-308, (677-679); Ebu Davud, Salat 345, (1444-1445); Nesai, İftitah 116, (2, 200).

Konu:  Namaz


2590-)  İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) tam bir ay boyu, hiç aralık vermeden her namazın peşinde, öğle, ikindi, akşam, yatsı ve sabah namazlarında Kunüt yaptı. Şöyle ki: Son rek'at'te semi'allahu li-men hamideh deyince Süleym aşiretinden Ri'l, Zekvan, Useyye kabilelerine beddua ediyor, namazda kendine uyanlar da amin diyorlardı."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 345, (1443).

Konu:  Namaz


2593-)  Hasan Basri (rahimehullah) anlatıyor: "Ömer İbnu'l Hattab (radıyallahu anh), halkı, Übeyy İbnu Ka'b üzerinde topladı. O, bunlara ramazanda yirmi gece namaz kıldırdı. Bu esnada (vitirlerde) sadece son yarıda kunüt yaptı, daha önce hiç kunüt yapmadı. Son on kalınca cemaate gelmedi, teravihi evinde kıldı. Halk: "Übeyy (cemaatten) kaçtı" dedi."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 340, (1428,1429).

Konu:  Namaz


2594-)  Hasan İbnu Ali İbnu Ebi Talib (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bana vitirde okuduğum bir dua öğretti. Şöyle ki: "Allahım! Beni hidayet verdiklerinden kıl, afiyet verdiklerinden eyle, beni, işlerini üzerine aldıkların arasına koy. (Ömür, mal, ilim, v.s.'den) verdiklerini hakkımda mübarek kıl. Vuküuna hükmettiğin şerlerden beni koru. Sen dilediğin hükmü verirsin, kimse seni mahkum edemez. Sen kimin işini üzerine aldıysan o zelil olmaz. Rabbimiz! Sen münezzehsin, muallasın."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 340, (1425,1426); Tirmizi, Salat 341, (464); Nesai, Kıyamu'l-Leyl, 51, (3, 248).

Konu:  Namaz


2595-)  Hz. Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) vitrinin sonunda şunu okurdu: "Allahım! Senin gadabından rızana sığınırım, cezandan affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana (layık olduğun) senayı saymaya gücüm yetmez. Sen, kendini sena ettiğin gibisin."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 340, (1427); Tirmizi, Da'avat 123, (3561); Nesai, Kıyamu'l-Leyl 51, (3, 248-249).

Konu:  Namaz


2599-)  Ebu Davud'un bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Şehadet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve elçisidir" (dersiniz). Sonra her biriniz hoşuna giden duayı seçip onunla dua etsin."

Kaynak:  Ebu Davud

Konu:  Namaz


2600-)  Ebu Davud'un bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: "...bize onları öğretirdi veya şu duaları bize teşehhüdü öğrettiği gibi öğretirdi: "Allah'ım! Kalplerimizi birleştir, aramızdaki geçimsizliği düzelt. Bizi selamet yollarına sevket, zulümattan nüra kavuştur. Bizi, çirkinliklerin açık ve gizli olanlarından uzak tut. Kulaklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi, zevcelerimizi ve çocuklarımızı hakkımızda mübarek ve hayırlı kıl. Tevbelerimizi kabul et, sen rahimsin, tevbeleri kabul edersin. Bizleri verdiğin nimetlere şakir, onlarla sena edici, onları kabul edici kıl, onları (ağirette de nasib ederek) hakkımızda tamamla."

Kaynak:  Ebu Davud

Konu:  Namaz


2601-)  Yine Ebu Davud'un bir diğer rivayetinde: "Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın elçisidir" cümlesinden sonra şöyle denir: "Bunu söyledin veya şehadeti ifa ettin mi, namazını ifa ettin demektir. Kalkmak istersen kalk, oturmak istersen otur."

Kaynak:  Ebu Davud

Konu:  Namaz


2602-)  Nesai nin bir rivayetinde şöyle denmiştir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la namaz kılınca: "Selam Allah'ın üzerine, selam Cibril ve Mikail üzerine olsun" derdik. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Selam Allah'ın üzerine olsun demeyin. Zira Allah selam'ın kendisidir. Ancak şöyle deyin: "Tahiyyat. . . Allah içindir. . . "

Kaynak:  Buhari, Ezan 148,150, el-Amel fi's-Salat 4, İstizan 3, 28, Da'avat 17, Tevhid 5; Müslim, Salat 55-61, (402-403); Ebu Davud, Salat 182, (968-969); Tirmizi, Salat 215, (289); Nesai, İftitah 189, (2, 237).

Konu:  Namaz


2604-)  Tirmizi'de şöyle gelmiştir: "...Selam sana olsun, selam bize olsun." Yani her iki "selam" kelimesi de elif lamsızdır."

Kaynak:  Müslim, Salat 60, (403); Ebu Davud, Salat 182, (974); Tirmizi, Salat 216, (290); Nesai, İftitah 193, (2, 242-243).

Konu:  Namaz


2607-)  İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'dan teşehhüd olarak şunu rivayet etmiştir: "et-Tahiyyatu IiIIahi vessalavatu ve't-tayyibatu. es-Selamu aleyke eyyühennebiyyu ve rahmetullahi." İbnu Ömer der ki: "Ben buna şunu ilave ettim: "Ve berekatuhu es-Selamu aleyna ve aIa ibadillahis-SaIihin. Eşhedü en La-ilahe illallah..." İbnu Ömer der ki: "Ben buna şunu ilave ettim: "Vahdehu Ia-şerike Iehu ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Resülühu."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 182, (971).

Konu:  Namaz


2608-)  Muvatta'da Şöyle gelmiştir: "(Nafi der ki:) "İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) şöyle teşehhüd okurdu: "BismiIlahi, et-tahiyyatu lil-lahi, ve'ssalavatu lillahi, ez-Zakiyatu lillahi, es-Selamu aIe'n-Nebiyyi ve Rahmetullahi ve berekatuhu, es-Selamu aleyna ve ala ibadillahi's-Salihin, Şehidtü en Ia-ilahe illallahu ve şehidtü enne Muhammeden ResüIullahi." Bunu ilk iki rek'at(in ka'desin)de okur ve teşehhüdünü tamamlayınca dua ederdi. Namazın sonunda oturunca da yine böyle teşehhüdde bulunur ve teşehhüd'ü öne alırdı. Sonra dilediği duayı okuyarak dua ederdi. Teşehhüdünü tamamlayıp selamı vermek isteyince şöyle derdi: "Es-selamu ale'n, Nebiyyi ve rahmetullahi ve berekatuhu es-selamu aleyna ve aIa ibadillahi's-salihin." Sonra sağına, es-selamu aleyküm derdi. Sonra mukabeleten imama selam verirdi. Solundan biri kendisine selam verirse mukabeleten ona da selam verirdi." Rezin şunu ilave etti: "Ve dedi ki: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) böyle yapmayı emretti."

Kaynak:  Muvatta, Salat 54, (1, 91); Ebu Davud, Salşt 182, (971).

Konu:  Namaz


2610-)  İbnu Mes'ud (radıyallahu anh)'dan yapılan rivayete göre şunu demiştir: "Teşehhüd'ün sessiz okunması sünnettir."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 185, (986); Tirmizi, Salat 217, (291).

Konu:  Namaz


2614-)  Nesai'nin Ali İbnu Abdirrahman'dan kaydettiği bir rivayette der ki: "İbnu Ömer (radıyallahu anhüma)'nın yanında namaz kıldım ve namazda çakılları alt üst ettim. Bana: "Çakılları alt üst etme. Zira çakılların çevrilmesi şeytan işidir. Sen de Resûlullah'ın yaptığı gibi yap. Ben O'nun ne yaptığını gördüm" dedi. Ben: "Resûlullah'ın ne yaptığını gördün?" diye sordum. "Şöyle' dedi ve sağ ayağını dikti, solunu yatırdı. Sağ elini sağ uyluğu üzerine, sol elini de sol uyluğu üzerine koydu. Şehadet parmağıyla da işaret etti." Bir diğer rivayette şöyle denmiştir: "Baş parmağı takip eden parmağı ile kıbleye işaret etti, nazarlarını da ona dikti."

Kaynak:  Müslim, Mesacid 114-116, (580); Muvatta, Salat 48, (1, 88); Ebu Davud, Salat 186, (987); Tirmizi, Salat 220, (294); Nesai, İftitah 189, (2, 237), Sehv 32-35, (3, 36-38).

Konu:  Namaz


2616-)  Yine İbnu'z-Zübeyr (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) (namazda oturur vaziyette iken), dua edince, hareket ettirmeksizin parmağıyla işaret yapar, bu vaziyette dua (teşehhüd) okurdu. Sol eliyle de sol uyluğunun üzerine dayanırdı." Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: "Gözü de işaretinden ayrılmazdı."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 186, (988, 989, 990); Nesai, İftitah 189, (2, 237); Sehv 35, 39, (3, 37, 39).

Konu:  Namaz


2618-)  Ebu Ya'für (radıyallahu anh) diyor ki: "Mus'ab İbnu Sa'd İbnu Ebi Vakkas'ın şöyle söylediğini işittim: "Babamın yanında namaz kılmış, namazda avuçlarımı iç içe kavuşturup uyluklarımın arasına koymuştum. Babam bu tarzdan beni men' etti ve: "Biz de bir ara böyle yapmıştık. Ondan nehyedildik ve ellerimizi dizlerimizin üzerine koymakla emrolunduk" dedi."

Kaynak:  Buhari, Ezan 118; Müslim, Mesacid 29, (535); Ebu Davud, Salat 150, (867); Nesai, İftitah 91, (2,185).

Konu:  Namaz


2624-)  Tavus (rahimehullah) anlatıyor: "İbnu Abbas (radıyallahu anhüma)'a (namaz'da) iki ayak üzerine ik'a hakkında sordum. "Bu sünnettir" dedi. Kendisine "Biz bunu erkeğe eziyet görüyoruz!" dedik. O tekrar: "Bilakis, o, Peygamberiniz (aleyhissalatu vesselam)'in sünnetidir!" dedi." Ebu Davud'da, "iki ayak üzerine" tabirinden sonra "secdede" ziyadesi mevcuttur.

Kaynak:  Müslim, Mesacid 32, (536); Ebu Davud, Salat 143, (845); Tirmizi, Salat 210, (283). Metin Müslim'e aittir.

Konu:  Namaz


2625-)  İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ilk iki rek'atte oturunca, (çabuk) kalkmak için sanki kızgın taş üzerine oturmuş gibiydi."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 188, (995); Tirmizi, Salat 270, (366); Nesai, İftitah 195, (2, 243).

Konu:  Namaz


2627-)  İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) (namazı bitince) sağına ve soluna selam verir, şöyle derdi: "Esselamu aleyküm ve rahmetullah, es-selamu aleyküm ve rahmetullah." Ebu Davud'da "soluna" tabirinden sonra şu ziyade yer alır: "...Öyle ki yanağının beyazını gördük." Nesai de ise şu ziyade vardır: "...Öyle ki, şu taraftan yanağının beyazlığını görürdük."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 189, (996); Tirınizi, Salat 221, (295); Nesai, Sehiv 71, (3, 63).

Konu:  Namaz


2628-)  Ebu Davud'un Vail İbnu Hucr (radıyallahu anh)'dan yaptığı bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) sağına, "esselamu aleyküm ve rahmetullah ve berekatuhu" diyerek, soluna da "es-selamu aleyküm ve rahmetullah" diyerek selam verirdi." Yine Ebu Davud'da Semüre İbnu Cündeb'ten gelen bir rivayette: "...sonra imamınıza ve kendinize selam verin" buyurulmuştur."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 189, (997), 182, (875).

Konu:  Namaz


2629-)  Cabir İbnu Semüre (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ile beraber namaz kılınca, ellerimizle (işaret ederek): "Esselamu aleyküm ve rahmetullahi" demiştik -ve eliyle de iki tarafına işaret etti. -Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bunun üzerine: "Ellerinizle neye işaret ediyorsunuz? Niye ellerinizi hırçın atların kuyruğu gibi (kıpırdak) görüyorum? Namazda sakin olun. Herbirinizin ellerini dizlerine koyup, sonra sağındaki ve solundaki kardeşine selam vermesi yeterlidir"

Kaynak:  Müslim, Salat 119, (430); Ebu Davud, Salat 189, (998, 999, 1000); Nesai, Sehiv 5, (3, 4, 5).

Konu:  Namaz


2631-)  Semüre İbnu Cündeb (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) imamın selamına selamla mukabele etmemizi, birbirimizi sevmemizi, birbirimize selam vermemizi emretti."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 190, (1001).

Konu:  Namaz


2632-)  Ebu Humeyd es-Saidi (radıyallahu anh) anlatıyor: "Kendisi, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın Ashabından on kişilik bir grupla oturuyor idi. Resûlullah'ın namazını zikrettiler. Bunun üzerine: "Ben içinizde Aleyhissalatu vesselam'ın namazını en iyi bilen kimseyim!" "Nasıl olur. Allah'a yemin olsun, sen O'na bizden daha çok tabi olmuş bizden önce onun sohbetine katılmış değilsin!" dediler. O: "Herşeye rağmen!" deyip (ısrar edince): "Peki (Efendimizin nasıl namaz kıldığını) arzet görelim" dediler. 0 da anlattı: "Aleyhissalatu vesselam, namaza kalkınca kollarını omuzları hizasına kadar kaldırırdı. Bütün kemikleri mütedil şekilde yerlerinde istikrarını bulunca tekbir getirir, sonra kıraatte bulunur, sonra tekrar tekbir getirir, ellerini omuzları hizasına kadar kaldırır, sonra rüküya gider ve el ayalarını dizlerinin üzerine koyar, sonra o durumda mütedil bir vaziyet alır, başını ne aşağı kırar ne de yukarı kaldırır, sonra başını kaldırıp: "Semi'allahu li-men hamideh (Allah kendisine hamdedeni işitir)!" der, sonra ellerini tekrar omuzlarının hizasına kadar mutedil şekilde kaldırır, sonra: "Allahu ekber!" deyip yere eğilir, ellerini yanlarına açar, sonra başını kaldırır, sol ayağını büker, üzerine oturur, secde edince ayaklarının parmaklarını açar, sonra secde eder, sonra: "Allahu ekber!" der, başını kaldırır, sol ayağını büker, her kemik yerine gelinceye kadar sol ayağının üzerine oturur. Sonra aynı şeyleri diğer (rek'at)de yapardı. Sonra iki rek'ati (tamamlayıp) kalkınca, iftitah tekbirinde olduğu gibi tekbir getirir, ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırır. Sonra aynı şeyleri namazın geri kalan kısmında da yapardı. Selam vereceği son rek'atin secdesi olunca sol ayağını (mak'adının altından sağ tarafına) çıkarır ve sol tarafı üzerine yere çökerek otururdu." (Onun bu açıklamasını dinleyince yanındakiler:) "Doğru söyledin,) Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) böyle namaz kılardı!" dediler."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 117, (730-735); Tirmizi, Salat 227, (304, 305). Hadis Buhari'de muhtasar olarak gelmiştir. Ezan 145).

Konu:  Namaz


2633-)  Rifaa İbnu Rafi' (radıyallahu anh) anlatıyor:"Biz mescidde iken bedevi kılıklı bir adam çıkageldi. Namaza durup, hafif bir şekilde (yani rükunleri, tesbihleri kısa tutarak) namaz kıldı. Sonra namazı tamamlayıp Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a selam verdi: Efendimiz: "Üzerine olsun. Ancak git namaz kıl, sen namaz kılmadın!" buyurdu. Adam döndü (tekrar) namaz kılıp geldi, Resûlullah'a selam verdi. Aleyhissalatu vesselam selamına mukabele etti ve: "Dön namaz kıl, zira sen namaz kılmadın!" dedi. Adam bu şekilde iki veya üç sefer aynı şeyi yaptı, her seferinde Aleyhissalatu vesselam: "Dön namaz kıl, zira sen namaz kılmadın!" dedi. Halk korktu ve namazı hafif kılan kimsenin namaz kılmamış sayılması herkese pek ağır geldi. Adam sonuncu sefer: "Ben bir insanım isabet de ederim, hata da yaparım. Bana (hatamı) göster, doğruyu öğret!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Tamam. Namaza kalkınca önce AIIah'ın sana emrettiği şekilde abdest aI. Sonra (ezan okuyarak) şehadet getir. İkamet getir (namaza dur). Ezberinde Kur'an varsa oku, yoksa AIIah'a hamdet, tekbir getir, tehlil getir, sonra rükuya git. Rükü halinde itmi'nana er (azaların rüküda mütedil halde bir müddet dursun). Sonra kalk ve kıyam halinde itidale er, sonra secdeye git ve secde halinde itidale er, sonra otur ve bir müddet oturuş vaziyetinde dur, sonra kalk. İşte bu söylenenleri yaparsan namazını mükemmel (kılmış olursun). (Bundan bir şey) eksik bırakırsan namazını eksilttin demektir." Ravi der ki: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın bu sonuncu sözü Ashab'a önceki: (Dön, namaz kıl, zira sen namaz kılmadın!) sözünden daha kolay (ve rahatlatıcı) oldu. Zira (bu söze göre), sayılanlardan bir eksiklik yapan kimsenin namazında eksiklik oluyor ve fakat tamamı heba olmuyordu."

Kaynak:  Tirmizi, Salat 226, (302); Ebu Davud, Salat 148, (857-861); Nesai, İftitah 105, (2,193),167, (2, 225).

Konu:  Namaz


2634-)  Hz. Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Namazın anahtarı temizliktir. (Namaz dışı şeylerle meşguliyeti) haram kılan şey iftitah tekbiridir, (namaz dışı meşguliyeti) helal kılan şey (de sondaki) selamdır."

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 31, (61); Tirmizi, Taharet 3, (3).

Konu:  Namaz


2635-)  Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın öğle ve ikindi namazındaki kıyamlarını(n uzunluğunu tahmin ve) takdir ederdik. Öğledeki ilk iki rek'atin uzunluğunu Elif lam-mim Tenzilü's-Secde süresi(ni okuyacak) kadar tahmin ettik. Sonra iki rek'atin uzunluğunu da bunun yarısı kadar takdir ettik. İkindinin ilk iki rek'atinin kıyamının uzunluğunu, öğlenin son iki rek'atinin uzunluğu kadar takdir ettik. İkindinin son iki rek'atinin uzunluğunu da bunun yarısı kadar."

Kaynak:  Müslim, Salat 156, (452); Ebu Davud, Salat 130, (804); Nesai, Salat 16, (1, 237).

Konu:  Namaz


2639-)  Ammar İbnu Yasir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kişi vardır, namazını kılar bitirir de, kendisine namazın sevabının onda biri yazılır. Kişi vardır, dokuzda biri, sekizde biri, yedide biri, altıda biri, beşte biri, dörtte biri, üçte biri yarısı yazılır."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 128, (796).

Konu:  Namaz


2641-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "AIIah, sizlerin namazını hades vaki olunca yeniden abdest almadıkça kabul etmez."

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 31, (60); Tirmizi, Taharet 56, (76).

Konu:  Namaz


2642-)  Yine Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Abdesti olmayanın namazı da yoktur. Üzerine besmele çekmeyenin abdesti yoktur."

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 48, (101,102); İbnu Mace, Taharet 41, (399); Tirmizi, Taharet 20, 25.

Konu:  Namaz


2643-)  Hz. Enes (radıyallahu anh), Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın her namaz için abdest aldığını söylemişti, kendisine: "Siz nasıl yapıyordunuz?" diye soruldu. Şu cevabı verdi: "Aldığımız abdest bozuluncaya kadar bize yetiyordu."

Kaynak:  Buharä, vudü 54; Ebu Davud, Taharet 66, (171); Tirmizi, Taharet 44, (58, 60); Nesai, Taharet 101, (1, 85).

Konu:  Namaz


2644-)  Büreyde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Fetih günü bütün namazları tek abdestle kıldı. Ömer İbnu'l-Hattab (radıyallahu anh) kendisine: "Ey Allah'ın Resülü, bugün Şimdiye kadar hiç yapmadığın şeyi yapmış olmalısın?" demişti, şu cevapta bulundu: "Ey Ömer, bunu bilerek yaptım."

Kaynak:  Müslim, Taharet 86, (277); Ebu Davud, Taharet 66, (172); Tirmizi, Taharet 45, (61); Nesai, Taharet 101, (1, 86).

Konu:  Namaz


2645-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: Namaz kılarken kimin abdesti kozulacak olursa hemen namazdan çıksın. Eğer cemaatle kılınan bir namazda ise burnunu tutarak ayrılsın." Burnunu tutmasını emretmesi, cemaate burnu kanamış zannını vermek içindir. Bu davranış, avretin örtülmesi ve kabihin gizlenmesi hususunda bir nevi edebe riayettir.

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 236, (1114).

Konu:  Namaz


2648-)  Hz. Mu'aviye (radıyallahu anh)'nin dediğine göre, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın zevce-i pakleri Ümmü Habibe'ye -ki kızkardeşidir- sormuştur: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), içerisinde kendisiyle temasta bulunduğu elbise sırtında olduğu halde namaz kılar mıydı?" Ümmü Habibe (radıyallahu anha) şu cevabı vermiştir: "Evet, yeter ki elbisede bir eza (meni bulaşığı) görmemiş olsun!"

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 133, (366); Nesai, Taharet 186, (1, 155); Buhari, Salat 2, Buhari, bab başlığı (tercüme) olarak kaydeder.

Konu:  Namaz


2649-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), bizim (kadınların) çamaşırları içerisinde namaz kılmazdı."

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 134, (368); Tirmizi, Salat 420, (600); Nesai, Zänet 116, (8, 217).

Konu:  Namaz


2651-)  Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ashabiyle namaz kılarken aniden nalınlarını çıkarıp sol tarafına koydu. Bunu gören cemaat de derhal nalınlarını attılar. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) namazı tamamlayınca: "NaIınIarınızı niye attınız?" diye sordu. "Seni nalınlarını atarken gördük, biz de kendi nalınlarımızı attık!" cevabını verdiler. "Cebrail (aleyhisselam) bana gelip pislik olduğunu haber verdi (onun için attım). Öyleyse sizler mescide gelirken dikkat edin, nalınlarınızda bir pislik (kazurat) -veya eza demişti- görürseniz onu silin; o, ayağınızda olduğu halde namazınızı kılın."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 89, (650).

Konu:  Namaz


2652-)  Behz İbnu Hakim (radıyallahu anh) anlatıyor: "(Bir gün Hz. Peygamber'e sorarak) dedim ki: "Ey Allah'ın Resülü! Hangi avretimizi açıp, hangi avretimizi örtelim?" "Zevcen ve sağ elinin sahip oldukIarı dışında herkese karşı avretini koru!" cevabını verdi. Ben tekrar: "Ey Allah'ın Resülü, erkekle olursa?" dedim, "Gücün yeterse avretini kimseye gösterme!" dedi. "Kişi tek başına olursa?" dedim. "Kendisine karşı haya edilmeye Allah daha layıktır" dedi."

Kaynak:  Ebu Davud, Hamam 3, (4017); Tirmizi, Edeb 22, ,(2770), 39, (2795); İbnu Mace, Nikah 28, (1920).

Konu:  Namaz


2653-)  Ebu Said el'Hudri (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Bir erkek başka bir erkeğin avretine bakmasın, kadın da kadının avretine. Bir erkek aynı örtünün içinde bir başka erkeğe sokulmasın. Kadın da aynı örtünün içinde bir başka kadına sokulmasın."

Kaynak:  Müslim, Hayz 74, (338); Ebu Davud, Hamam 3, (4018); Tirmizi, Edeb 39, (2794).

Konu:  Namaz


2655-)  Abdullah İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Sizden biri cariyesini veya kölesini veya ücretlisini evlendirdi mi, artık onun avretine bakmasın."

Kaynak:  Ebu Davud, Libas 37, (4113, 4114).

Konu:  Namaz


2656-)  Hz. Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissulatu vesselam) bana: "Ey Ali, dizini çıkarma, ne canlı, ne ölü, başkasının dizine de bakma" buyurdu."

Kaynak:  Ebu Davud, Cenaiz 32, (3140).

Konu:  Namaz


2658-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Omuzunuzu da örtmeyen -veya şöyle demişti bir parçası iki omuzunuzu da örtmeyen- tek parçadan müteşekkil kumaş içerisinde kimse namaz kılmasın."

Kaynak:  Buhari, Salat 5; Müslim, Salat 277, (516); Ebu Davud, Salat 78, (626); Nesai, Kıble 18, (2, 71).

Konu:  Namaz


2659-)  Yine Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim tek parçalı kumaş içerisinde namaz kılarsa onu iki omuzu arasında çaprazlasın." Ebu Davud'un metninde: "(Kumaşın) iki ucuyla omuzunda çapraz yapsın" denmiştir.

Kaynak:  Buhari, Salat 5; Ebu Davud, Salat 78, (627).

Konu:  Namaz


2660-)  Yine Ebu Hüreyre'nin rivayeti de şöyle gelmiştir: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a tek bir kumaş içinde kılınacak namazdan sorulmuştu şu cevabı verdi: "Hepinizin iki parçası var mı?"

Kaynak:  Buhari, Salat 4, 9; Müslim, Salat 275, (515); Muvatta, Salatu'l-Cema'a 30, (1,140); Ebu Davud, Salat 78, (625); Nesai, Kıble 14, (2, 69-70).

Konu:  Namaz


2661-)  Ömer İbnu Ebi Seleme (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) tek parça kumaşa sarınmış olarak namaz kıldı. İki ucu omuzlardan çaprazlama geçmişti."

Kaynak:  Buhari, Salat 4; Müslim, Salat 279, (517); Muvatta, Salatu'l-Cema'a 29, (1, 140); Ebu Davud, Salat 78, (628); Tirmizi, Salat 254, (339); Nesai, Kıble 14, (2, 70).

Konu:  Namaz


2662-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Allah hayız görenin (kadının) namazını başörtüsüz kabul etmez."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 85, (641); Tirmizi, Salat 277, (377).

Konu:  Namaz


2664-)  Muhammed İbnu Zeyd, İbnu Kunfuz'un annesinden yaptığı nakle göre, annesi Ümmü Seleme (radıyallahu anha)'ye "Kadın, hangi giysiler içerisinde namaz kılmalı?" diye sormuştur. 0 da; "Başörtüsü ve ayağın üzerini örtecek kadar uzun entari içerisinde!" diye Cevap vermiştir."

Kaynak:  Muvatta, Salatu'l-Cema'a 36, (1,142); Ebu Davud, Salat 84, (639, 640).

Konu:  Namaz


2665-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), üzerinde çizgiler olan hamisa kumaşı üzerinde namaz kılmıştı. (Namazdan sonra) çizgilere bir göz attı ve: "Bu hamisa'yı Ebu Cehm İbnu Huzeyfe'ye götürün, onun enbicaniye'sini getirin. Zira bu beni az önce namazda meşgul etti" buyurdu."

Kaynak:  Buhari Salat 14, Ezan 93, Libas 19; Müslim, Mesacid 61, (556); Muvatta, Salat 67, (1,97, 98); Ebu Davud, Salat 167, (914), Libas 11; Nesai, Kıble 20, (2, 72).

Konu:  Namaz


2667-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) demiştir ki: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bir ucu beni örtmekte olan bir kumaşın diğer ucuyla örtünerek, içinde namaz kıldı."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 80, (631).

Konu:  Namaz


2668-)  Hz. Enes (radıyallahu anh)'in anlattığına göre, büyükannesi Müleyke (radıyallahu anha) hazırladığı bir yemeğe Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ı davet etti. (Efendimiz şeref vererek) yemekten yediler. Sonra: "Kalkın size namaz kıldırayım!" buyurdular. Enes (radıyallahu anh) der ki: "Ben uzun müddettir kullanılmaktan kararmış olan hasırımızı getirdim, üzerine su çiledim. Aleyhissalatu vesselam üzerinde namaza durdu. Ben ve yetim, arkasında saf yaptık, yaşlı (annem) de bizim arkamızda durdu. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bize iki rek'at (nafile namaz) kıdırıp, sonra ayrıldı."

Kaynak:  Buhari, Salat 20, Ezan 78, 161, 164, Teheccüd 25; Müslim, Mesacid 266-268, (658-660); Muvatta, Kasru's-Salat 31, (1, 153); Ebu Davud, Salat 71, (612, 658); Tirmizi, Salat 173, (234); Nesai, Mesacid 43, (2, 56, 57); İmamet 19, (2, 85-86).

Konu:  Namaz


2669-)  Hz. Meymüne (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ben hayızlı halde tam hizasında dururken, namaz kılardı. Secde ettiği vakit bazan elbisesi bana değerdi. Humra üzerinde namaz kılardı."

Kaynak:  Buhari, Salat 21, 19, 107, Hayz 29; Müslim, Mesacid, 273, (513); Ebu Davud, Salat 91, (656); Nesai Mesacid 44, (2, 57).

Konu:  Namaz


2670-)  Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz çok sıcak günlerde Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte namaz kılardık. Biriniz alnını sıcak sebebiyle yere koyamayacak olsa, giysisini serer onun üzerine secde ederdi.

Kaynak:  Buhari, Amel fis-Salat 9, Salat 23, Mevat 11; Müslim, Mesacid 191, (620); Ebu Davud, Salat 93, (660); Tirmizi, Salat 411, (584); Nesai, İftitah 144, (2, 216); İbnu Mace, İkametu's-Salat 64, (1033).

Konu:  Namaz


2671-)  Bera (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Koyun ağıllarında namaz kılın. Zira koyunlar mübarek (hayvanlar)dır. Deve damlarında namaz kılmayın, zira onlar şeytanlardandır."

Kaynak:  Ebu Davud, Salat 25, (493).

Konu:  Namaz


2673-)  Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle dediler: "Allah yahudilere ve hıristiyanlara lanet etsin. Peygamberlerinin kabirlerini mescide çevirdiler." Ebu Davud'un dışındaki bir rivayette Hz. Aişe'den şu ziyadeye yer verilmiştir: "Eğer bu (endişe) olmasaydı, (Resûlullah'ın) kabri açıkta bulundurulacaktı. Ancak mescid ittihaz edilmesinden korkuldu."

Kaynak:  Buhari, Salat 54; Müslim, Mesacid 20, (530); Ebu Davud, Cenaiz 76; Nesai, Cenaiz 106, (4, 95, 96).

Konu:  Namaz

<<İlk <Önceki 8 9 10 11 [12] 13 14 15 16 Sonraki> Son>>

 


İletişim