İnternetteki
En Kapsamlı
Hadis Arama Motoru
Hadisler Ana Sayfasına Geri Dön

Tirmizi Hadisleri - Sayfa 4


148-)  Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) yere bir çizgi çizdi ve: "Bu insanı temsil eder" buyurdu. Sonra bunun yanına ikinci bir çizgi daha çizerek: "Bu da ecelini temsil eder" buyurdu. Ondan daha uzağa bir çizgi daha çizdikten sonra: "Bu da emeldir" dedi ve ilave etti: "İşte insan daha böyle iken (yani emeline kavuşmadan) ona daha yakın olan (eceli) ansızın geliverir."

Kaynak:  Buhari, Rikak 4; Tirmizi, Zühd 25, (2335); İbnu Mace, Zühd 27, (4232).

Konu:  Ecel


149-)  İbnu Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) omuzumdan tuttu ve: "Sen dünyada bir garib veya bir yolcu gibi ol" buyurdu. İbnu Ömer (radıyallahu anh) hazretleri şöyle diyordu: "Akşama erdinmi, sabahı bekleme, sabaha erdinmi akşamı bekleme. Sağlıklı olduğun sırada hastalık halin için hazırlık yap. Hayatta iken de ölüm için hazırlık yap." Tirmizi'nin rivayetinde, "yolcu gibi ol" sözünden sonra şu ziyade var: "Kendini kabir ehlinden added."

Kaynak:  Buhari, Rikak 2; Tirmizi, Zühd 25, (2334).

Konu:  Ecel


150-)  Büreyde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) elindeki iki çakıl(dan birini yakına, diğerini uzağa) atarak: "Şu ve şu neye delalet ediyor biliyor musunuz?" dedi. Cemaat: "Allah ve Resûlü daha iyi bilir" dediler. Buyurdu ki: "Şu (uzağa düşen) emeldir, bu (yakına düşen) de eceldir. (Kişi emeline ulaşmak için gayret ederken ulaşmadan ölüverir)".

Kaynak:  Tirmizi, Emsal 7, (2874).

Konu:  Ecel


151-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ecelini altmış yaşına kadar uzattığı kimselerden Cenab-ı Hakk, her çeşit özür ve bahaneyi kaldırmıştır." Tirmizi'nin metni şu şekildedir: "Ümmetimin vasati ömrü 60-70 yaş arasıdır. Allah, kime ömründe 40'ına kadar mühlet verdi ise, ondan özrü kaldırmıştır."

Kaynak:  Buhari Rikak 4; Tirmizi, Da'vat 113, (3545), Zühd 23 (2332); İbnu Mace, Zühd 27, (4236), Metin Buhari'den alınmıştır.

Konu:  Ecel


154-)  Behz İbnu Hakim babası tarikiyle dedesi Mu'aviye İbnu Hayde el-Kuşeyri (radıyallahu anh)'den naklediyor. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e: "Ey Allah'ın Resûlü, kime iyilik yapayım? diye sordum. Bana: "Annene" dedi. "Sonra kime?" diye tekrar ettim. "Annene" dedi. "Sonra kime?" dedim. "Annene" dedi. "Sonra kime?" dedim, bu dördüncüde "Babana, sonra da tedrici yakınlarına" diye cevap verdi." Ebu Davud bir rivayette şu ziyadeyi kaydeder: "Haberiniz olsun, kişi azatlısından bir fazlasını istese, azadlı (mevla) bu (ihtiyaç fazlası)na sahib olduğu halde yerine getirmese kıyamet günü vermemiş olduğu bu fazlalık bir engerek yılanı olarak kendisine getirilir."

Kaynak:  Ebu Davud, Edeb 129, (5141); Tirmizi Birr 1, (1898).

Konu:  İyilik


156-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) bir gün: "Burnu sürtülsün, burnu sürtülsün, burnu sürtülsün" dedi. "Kimin burnu sürtülsün ey Allah'ın Resûlü?" diye sorulunca şu açıklamada bulundu: "Ebeveyninden her ikisinin veya sadece birinin yaşlılığına ulaştığı halde cennete giremeyenin."

Kaynak:  Müslim, Birr 9, (251); Tirmizi, Daavat 110 (3539). Rivayetin metni, Müslim'deki metindir.

Konu:  İyilik


157-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Hiçbir evlad, babasının hakkını, bir istisna durumu dışında ödeyemez. O durum da şudur: Babasını köle olarak bulur, satın alır ve azad eder."

Kaynak:  Müslim, Itk 25, (1510); Ebu Davud, Edeb 129, (5137); Tirmizi, Birr 8, (1907); İbnu Mace, Edeb 1, (3659).

Konu:  İyilik


158-)  Abdullah İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurdu: "Allah'ın rızası babanın rızasından geçer. Allah'ın memnuniyetsizliği de babanın memnuniyetsizliğinden geçer."

Kaynak:  Tirmizi, Birr 3 (1900). Tirmizi bu hadisi hem Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'in sözü (merfu) olarak, hem de sahabi sözü (mevkuf) olarak rivayet eder. Ayrıca mevkuf olarak rivayet eden tarikin sahih olduğunu söyler.

Konu:  İyilik


159-)  İbnu Amr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir adam, cihada iştirak etmek için Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'den izin istedi. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Annen baban sağlar mı?" diye sordu. Adam: "Evet" deyince: "Onlara (hizmet de cihad sayılır), sen onlara hizmet ederek cihad yap" buyurdu. Müslim'in bir diğer rivayetinde adam: "...Sana, hicret ve cihad etmek ecrini de Allah'tan istemek şartı üzerine biat ediyorum" der. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Anne ve babandan sağ olan var mı?" diye sorar. Adam: "Evet, her ikisi de sağ" deyince: "Yani sen Allah'tan ecir istiyorsun?" der. Adamın "evet"i üzerine: "Öyleyse valideyn'in yanına dön. Onlara iyi bak, (Allah'ın rızası ondadır)" emreder. Ebu Davud ve Nesai'de gelen bir diğer rivayette adam: "Ağlamakta olan ebeveynimi de geride bıraktım" der. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ona "Yemen'de bir kimsen var mı?" diye sordu. Adam: "Ebeveynim var" deyince "Peki, onlar sana izin verdiler mi? diye tekrar sordu. "Hayır" cevabı üzerine: "Öyleyse onlara geri dön, onlardan izin iste. Şayet izin verirlerse cihada katıl, vermezlerse onlara hizmet et!" emretti."

Kaynak:  Buhari, Cihad 138, Edeb 3; Müslim, Birr 5, (2539); Ebu Davud, Cihad, 33, (2529); Nesai, Cihad 5; Tirmizi, Cihad 2, (1671).

Konu:  İyilik


161-)  İbnu Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Nikahım altında bir kadın vardı ve onu seviyordum da. Babam Ömer ise, onu sevmiyordu. Bana: "Boşa onu" dedi. Ben itiraz ettim ve boşamadım. Babam Ömer (radıyallahu anh) Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e gelerek durumu arzetti. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bana: "Boşa onu" dedi.

Kaynak:  Ebu Davud, edeb 129, (5138); Tirmizi, Talak 13, (1189). Tirmizi hadisin sahih olduğunu da belirtti.

Konu:  İyilik


162-)  Ebu'd-Derda (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Baba cennetin orta kapısıdır. Dilersen bu kapıyı terket dilersen muhafaza et" dediğini işittim.

Kaynak:  Tirmizi, Birr, 3, (1901). Tirmizi, hadise "sahih" dedi.

Konu:  İyilik


163-)  Büreyde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir kadın: "Ey Allah'ın Resûlü, ben anneme bir cariye tasadduk etmiştim. Şimdi annem öldü" dedi. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Sadaka yapmış olmanın) ecrini mutlaka alacaksın. Miras yoluyla cariye sana geri gelecek (tekrar senin olacak)" buyurdu. Kadın: "Ey Allah'ın Resûlü annemin bir aylık oruç borcu vardı, onun yerine tutabilir miyim?" diye sordu. "Annene bedel tut!" dedi. Kadın: "Ey Allah'ın Resûlü, annem hiç haccetmedi, onun yerine hac yapabilir miyim?" diye sordu Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Evet, ona bedel haccet" buyurdu."

Kaynak:  Müslim, Sıyam 157, (1149); Tirmizi, Zekat 31 (667); Ebu Davud, Vesaya 12, (2877), Zekat 31, (1656).

Konu:  İyilik


165-)  İbnu Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir adam Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a gelerek: "Ben büyük bir günah işledim, buna tevbe imkanım var mı?" dedi. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam): "Annen var mı?" diye sordu. Adam: "Hayır yok" dedi. "Peki teyzen de mi yok?" dedi. Adam: "Hayır, var" deyince Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Öyle ise ona iyilik yap!" diye emretti." Tirmizi el-Bera'dan kaydettiği diğer bir hadiste şu ziyadeye yer verir: "Teyze anne makamındadır."

Kaynak:  Tirmizi, Birr 6, (1905).

Konu:  İyilik


167-)  İbnu Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ı işittim, şöyle diyordu: "Kişinin yapacağı en üstün iyiliklerden biri, ölümünden sonra babasının dostlarına sıla-ı rahimde bulunmasıdır."

Kaynak:  Müslim, Birr,11-13 (2552); Tirmizi, Birr, 5 (1904); Ebu Davud, Edeb 129, (5143).

Konu:  İyilik


170-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Yanıma bir kadın girdi. Beraberinde iki kız çocuğu da vardı. Bir şeyler istedi. Aksi gibi yanımda bir hurmadan başka bir şey yoktu. Onu verdim. Kadın aldı ve ikiye bölerek kızlarına taksim etti. Kendine pay ayırmadı. Çıkıp gittiler. Arkadan Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) girdi. Durumu ona anlattım. Dedi ki: "Kim bu şekilde kızlarla imtihan edilir o da onlara iyi davranırsa, kızlar, onun için, ateşe karşı perde olurlar."

Kaynak:  Buhari, Zekat 10, Edeb 19; Müslim, Birr 147, (2629); Tirmizi, Birr 13, (1916).

Konu:  İyilik


171-)  Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Büluğa erinceye kadar kim iki kız evladı yetiştirirse -parmaklarını birleştirerek- kıyamet günü o ve ben şöyle beraber oluruz." Tirmizi'de: "O ve ben cennete şu iki şey gibi beraber gireriz" dedi ve iki parmağıyla işaret etti" şeklinde gelmiştir.

Kaynak:  Müslim, Birr 149, (2631); Tirmizi, Birr 13, (1917).

Konu:  İyilik


172-)  Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Kim "üç kız" veya "üç kızkardeş" veya "iki kız kardeş" veya "iki kız" yetiştirir, terbiye ve te'diblerini eksik etmez, onlara iyi davranır ve evlendirirse cenneti hak etmiştir." Ebu Davud'da İbnu Abbas (radıyallahu anh)'dan şu rivayet de kaydedilmiştir: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Kimin iki kızı olur da bunları öldürmez, alçaltmaz, oğlan çocuklarını bunlara tercih etmezse Allah onu cennete koyar." (5147. H).

Kaynak:  Ebu Davud, Edeb 130, (5147); Tirmizi, Birr, 13 (1913).

Konu:  İyilik


174-)  Havle bintu Hakim (radıyallahu anha) anlatıyor: Bir gün, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) kızı Fatıma (radıyallahu anha)'nın iki oğlundan birini kucaklamış olduğu halde evden çıktı ve şöyle diyordu: "Siz var ya, sizin yüzünüzden (ebeveyniniz) cimriliğe, korkaklığa ve cehalete düşüyorlar. Ve siz Allah'ın reyhanındansınız."

Kaynak:  Tirmizi, Birr, 11 (1911); İbnu Mace, Edeb 3, (3666).

Konu:  İyilik


176-)  Said İbnu'l-As (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Bir baba çocuğuna güzel ahlaktan daha üstün bir miras bırakamaz" Yine Tirmizi'de, Cabir İbnu Semure'den gelen bir başka rivayette, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurur: "Kişinin çocuğunu bir kerecik terbiye etmesi, onun için bir Sa' miktarında yiyecek tasadduk etmesinden daha hayırlıdır."

Kaynak:  Tirmizi, Birr 33, (1953).

Konu:  İyilik


177-)  Hz. Aişe anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Sizin en hayırlınız, ailesine karşı hayırlı olandır. Ben aileme karşı hepinizden daha hayırlıyım. Arkadaşınız öldüğü zaman (kusurlarını zikretmeyi) terkedin."

Kaynak:  Tirmizi, Menakıb 85, (3892).

Konu:  İyilik

<<İlk <Önceki 1 2 3 [4] 5 6 7 8 9 Sonraki> Son>>

 


Diğer Sitelerimiz



İletişim