İnternetteki
En Kapsamlı
Hadis Arama Motoru

Videolar


Tirmizi Hadisleri - Sayfa 25


5842-)  Sehl İbnu Sa'd radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim bana çeneleri ile bacakları arasındaki şeyler hususunda garanti verirse, ben de ona cennet hususunda garanti veririm."

Kaynak:  Buhari, Rikak 23, Hudud 19; Tirmizi, Zühd 61, (2410).

Konu:  Nefis


5844-)  Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Zani bir kimse, zina yaptığı sırada mü'min olarak zina yapmaz, hırsız da çaldığı sırada mü'min olarak hırsızlık yapmaz, içkici, içki içtiği sırada mü'min olduğu halde içki içmez; insanların, onun yüzünden, gözlerini kendine kaldıracakları kadar nazarlarında kıymetli olan bir şeyi mü'min olarak yağmalamaz."

Kaynak:  Buhari, Mezalim 30, Eşribe 1, Hudud 1, 20; Müslim, İman 100, (57); Ebu Davud, Sünnet 16, (4689); Tirmizi, iman 11, (2627); Nesai, Sarık 1, (8, 64).

Konu:  Nefis


5845-)  Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kişi zina edince iman ondan çıkar ve başının üstünde bir bulut gibi muallak durur. Zinadan çıkınca iman adama geri döner." Tirmizi şu ziyadede bulunmuştur: "Ebu Cafer el-Bakır Muhammed İbnu Ali'nin: "Bunda imandan çıkıp İslam'a geçiş vardır" dediği rivayet edilmiştir."

Kaynak:  Ebu Davud, Sünnet 16, (4690); Tirmizi, İman 11, (2627).

Konu:  Nefis


5847-)  Ebu Saidi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İnsanlara merhametli olmayana Allah Teala merhamet etmez."

Kaynak:  Tirmizi, Birr 16, (1923).

Konu:  Nefis


5850-)  Ebu Bekr es-Sıddik radıyallahhu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Mü'mine zarar veren veya hile yapan mel'ûndur."

Kaynak:  Tirmizi, Birr 27, (1942).

Konu:  Nefis


5851-)  Ebu Sırma radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim mü'mine zarar verirse Allah da onu zarara uğratır. Kim de mü'mine meşakkat verirse, Allah da ona meşakkat verir."

Kaynak:  Tirmizi, Birr 27, (1941).

Konu:  Nefis


5853-)  Ebu Bekre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İşleyene daha dünyada cezası çarçabuk gelmeye en layık günah zulüm ve sıla-ı rahmin koparılmasıdır, bu cezanın dünyada gelmesi, ahiretteki cezaya kefaret değildir."

Kaynak:  Ebu Davud, Edeb 51, (4902); Tirmizi, Kıyamet 58, (2513).

Konu:  Nefis


5855-)  Hz. Ebu Bekr es-Sıddik radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cehennem, bozguncu, cimri ve başa kakıcı her insana yakındır." Bir rivayette de şöyle buyrulmuştur: "Cennete ne bozguncu, ne cimri ne de başa kakıcı giremez."

Kaynak:  Tirmizi, Birr 41, (1964).

Konu:  Nefis


5859-)  İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim, görmediği halde rüya görme iddiasına kalkarsa (Kıyamet günü) arpa daneciğine düğüm atması teklif edilir. Kim de kendisinden hoşlanmadıkları halde, bir grubun konuşmasını dinleme gayretine düşerse Kıyamet günü kulağına erimiş kurşun dökülür. Kim bir sureti tasvir ederse (Kıyamet günü) azaba uğrar ve bu yaptığına ruh üflemesi emredilir, ama üfleyemez"

Kaynak:  Buhari, Ta'bir 45; Ebu Davud, Edeb 96, (5024); Tirmizi, Rü'ya 8, (2284).

Konu:  Nefis


5861-)  Ebu Kılabe merhum anlatıyor: "Sabit İbnu Dahhak radıyallahu anh anlatmıştı: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: Kim, bile bile, yalan yere İslam'dan başka bir din ile yemin ederse, bu kimse dediği gibidir. Kim kendisini bir şeyle öldürüp (intihar ederse) Kıyamet günü o şeyle azab verilir. Kişnin gücü dışında olan bir şey üzerine yaptığı nezir muteber değildir. Mü'mine lanet etmek onu öldürmek gibidir. Bir mü'mine küfür nisbet etmek onu öldürmek gibidir. Kim kendisini bir şeyle keserse Kıyamet günü onunla kesilir. Kim malını çok göstermek için yalan bir iddiada buiunursa, Allah onun azlığını artırır."

Kaynak:  Buhari, Eyman 7, Cenaiz 84, Edeb 44, 73; Müslim, İman 176, (110); Tirmizi, İman 16, (2638); Ebu Davud, İman 9, (3257); Nesai, Eyman 7, (7, 5, 6).

Konu:  Nefis


5866-)  Vasıle İbnu'l-Eska' radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kardeşine karşı şamata yapma. Allah ona afıyet sana da belayı verir."

Kaynak:  Tirmizi, Kıyamet 55, (2508).

Konu:  Nefis


5872-)  Ebu Sa'idi'l-Hudri radıyallahu anh, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'dan anlatıyor: "Ademoğlu sabaha erdimi, bütün azaları, dile temenna edip: "Bizim hakkımızda Allah'tan kork. Zira biz sana tabiyiz. Sen istikamette olursan biz de istikamette oluruz, sen sapıtırsan biz de sapıtırız!" derler."

Kaynak:  Tirmizi, Zühd 61, (2409).

Konu:  Dil


5873-)  Süfyan İbnu Abdillah radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü dedim, uyacağım bir amel tavsiye et bana!" şu cevabı verdi: "Rabbim Allah'tır de, sonra doğru ol!" "Ey Allah'ın Resûlü dedim tekrar. Benim hakkımda en çok korktuğunuz şey nedir?" Eliyle dilini tutup sonra: "İşte şu!" buyurdu."

Kaynak:  Tirmizi Zühd 61, (2412).

Konu:  Dil


5874-)  Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır koşuşsun ya da sussun." Tirmizi'nin İbnu Ömer radıyallahu anh'tan yaptığı diğer bir rivayette Resûlullah: "Kim susarsa kurtulur" buyurmuştur.

Kaynak:  Tirmizi, Kıyamet 51, (2502).

Konu:  Dil


5875-)  Ali İbnu'l-Huseyn, Ebu Hureyre radıyallahu anh'tan naklediyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kişinin malayani şeyleri terki İslam'ının güzelliğinden ileri gelir."

Kaynak:  Tirmizi, Zühd 11, (2318, 2319); Muvatta, Hüsnü'l-Hulk 3. (2, 903).

Konu:  Dil


5876-)  Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam ölmüştü, diğer biri, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın işiteceği şekilde onun için şöyle söyledi: "Cennet mübarek olsun!" Resûlullah aleyhissalatu vesselam sordu: "Nereden biliyorsun? Belki de o malayani konuştu veya kendisini zengin kılmayacak bir miktarda cimrilik etti!"

Kaynak:  Tirmizi, Zühd 11, (2217).

Konu:  Dil


5877-)  Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kul (bazan), Allah'ın rızasına uygun olan bir kelamı, ehemmiyet vermeksizin sarfeder de Allah onun sebebiyle cennetteki derecesini yükseltir. Yine kul (bazan) Allah'ın hoşnutsuzluğuna sebep olan bir kelimeyi ehemmiyet vermeksizin sarfeder de Allah, o sebeple onu cehennemde yetmiş yıllık aşağıya atar."

Kaynak:  Buhari, Rikak 23; Müslim, Zühd 49, (2988); Muvatta, 4, (2, 985); Tirmizi, Zühd 10, (2315).

Konu:  Dil


5880-)  Ümmü Habibe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah Aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ademoğlu'nun, emr-i bi'l-ma'ruf veya nehy-i ani'l-münker veya Allah Teala hazretlerine zikir hariç bütün sözleri lehine değil, aleyhinedir."

Kaynak:  Tirmizi, Zühd 63, (2414).

Konu:  Dil


5881-)  İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri, insanlardan, sığırların dilleriyle toplamaları gibi, dilleriyle toplayan belagat sahiplerine buşzeder."

Kaynak:  Tirmizi, Edeb 82, (2857).

Konu:  Dil


5884-)  İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Meşrık cihetinden iki adam geldi ve bir hitabede bulundular. Onların beyanlarındaki güzellik herkesin hoşuna gitti. Bunun üzerine Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Beyanda mutlaka bir sihir var!" buyurdular."

Kaynak:  Buhari, Tıbb 51; Muvatta, Kelam 7, (2, 986); Ebu Davud, Edeb 94, (5007); Tirmizi, Birr 81, (2029).

Konu:  Dil


5886-)  İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sana günah olarak, husümeti devam ettirmen yeterlidir (çünkü bu, gıybete kapı açar)."

Kaynak:  Tirmizi, Birr 58, (1995).

Konu:  Dil


5891-)  İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam huyurdular ki: "Allah'ın zikri dışında kelamı çok yapmayın. Zira, Allah'ın zikri dışında çok kelam, kalbe kasvet (katılık) verir. Şunu bilin ki, insanların Allah'a en uzak olanı kalbi katı olanlardır."

Kaynak:  Tirmizi, Zühd 62, (2413).

Konu:  Dil


5893-)  Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Bir adam, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın huzuruna girmek için izin istemişti. Aleyhissalatu vesselam: "Bu aşiretin kardeşi ne kötü!" buyurdu. Ama adam girince ona iyi davrandı, yumuşak sözle hitap etti. Adam gidince: "Ey Allah'ın Resulü! Adamın sesini işitince şöyle şöyle söyledin. Sonra yüzüne karşı mültefit oldun, iyi davrandın" dedim. Şu cevabı verdi: "Ey Aişe! Beni ne zaman kaba buldun? Kıyamet günü, Allah Teala hazretlerinin yanında mevkice insanların en kötüsü, kabalığından korkarak halkın kendini terkettiği kimsedir."

Kaynak:  Buhari, Edeb 38, 48; Müslim, Birr 73, (2591); Muvatta, Hüsnü'l-Hulk 4; (2, 903, 904); Ebu Davud, Edeb 6, (4791, 4792, 4793); Tirmizi, Birr 59, (1997).

Konu:  Dil


5899-)  Ebu Sa'idi 'l-Hudri radiyallahu anh anlatıyor: "Bir gün Resulullah aleyhissalatu vesselam bize ikindi namazi kıldırdı. Sonra bir hutbede bulundu. Bu hutbede, kıyamet vaktine kadar olacak her şeyi bize haber verdi. Bunu belleyen belledi, unutan unuttu. söyledikleri arasında şu da vardı: "dünya caziptir, tatlıdır. Allah sizi buraya halife olarak göndermiştir, nasıl amel edeceğinize bakmaktadır. - Aman uyanık olun, dünyadan kaçının, kadından kaçının. - Aman uyanık olun! Kimseyi, insanların korkusu, bildiği bir hakikatı söylemekten alıkoymasın!" Ravi der ki: "(Bunu söyleyince) Ebu Said merhum ağladı. Sonra sözlerine devam etti: "Vallahi öyle şeyler gördük ki, korktuk. Resulullah 'ın söyledikleri arasında şu da vardı: - Haberiniz olsun! Kıyamet günü, her bir vefasız için vefasızlığı nisbetinde bir bayrak dikilecektir. Baş imamın (devlet reisinin) vefasızlığından daha büyük bir vefasızlık olmayacaktır. Onun bayrağı kıçının yanına dikilir." O günkü bellediklerimiz meyanında şu da vardı - Haberiniz olsun! İnsanoğlu çok çeşitli tabakalar halinde yaratılmıştır: - Kimisi vardır, mü'min olarak doğar, mü'min olarak yaşar, kafir olarak ölür. - Kimisi vardır, kafir olarak doğar, kafir olarak yaşar, mü'min olarak ölür. - Kimisi vardır, kafir olarak doğar, kafir olarak yaşar, kafir olarak ölür. - Haberiniz olsun kimisi vardır yavaş öfkelenir, (öfkesinden) çabuk döner; kimisi vardır çabuk öfkelenir, çabuk döner; kimisi vardır, yavaş öfkelenir, yavaş döner. İste bunlar birbirlerini dengeler. - Haberiniz olsun onlardan bir kısmı vardır; çabuk döner, çabuk kızar. Bilesiniz bunların en hayırlısı ağır öfkelenen, çabuk dönendir; en şerlileri de çabuk öfkelenip yavaş dönendir. - İnsanlardan borcunu iyi ödeyen, (başkasındaki alacağını) iyi talep eden vardır. Kimisi de kötü öder, iyi talep eder; kimi de kötü talep eder, iyi öder, bunlar birbirlerini dengeler. Bilesiniz bir kısmı vardır kötü öder, kötü talep eder. Bilesiniz bunların en hayırlısı iyi ödeyen, iyi talep edendir; en kötüleri de kötü ödeyen, kötü talep edendir. Bilesiniz! Öfke ademoğlunun kalbinde bir kordur. Gözlerinin kızarmasını, avurtlarının şişmesini görmüyor musunuz! Kim, öfkeden bir başlangıç hissederse, yere yaslansın, (öfkesi geçinceye kadar öyle kalsın)." Ebu Said dedi ki: "Biz (bu sırada) Gündüzün aydınlığı devam ediyor mu diye güneşe bakmaya başladık. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: "Haberiniz olsun! dünyanın ömründen geçmiş kısmına nisbeten geri kalan kısmı, şu gününüzden geçen kısma nazaran geri kalan kısmına nisbeti gibidir."

Kaynak:  Tirmizi, Fiten 26, (2192).

Konu:  Muhtelif Hadisler


5901-)  Ebu Umame radiyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri her hak sahibine hakkını verdi. Öyleyse varis lehine vasiyet yoktur. Çocuk yatağa aittir. Zanı için mahrumiyet vardır. Gerçek hesapları Allah 'a aittir. Kim kendisini babasından başkasına nisbet eder veya hakiki velisinden başkasını veli gösterirse, kıyamet gününe kadar Allah 'ın laneti üzerine olsun." Resulullah devamla dedi ki: - Kadın, kocasının evinden onun izni olmadan (başkasına) infak edemez!" Kendisine: "Ey Allah'ın Resulu! Yiyecek de mi?" denildi. - Bu, mallarınızın en kıymetlisidir!" buyurdular. Sonra sözlerine şöyle devam ettiler: "ariyet (olarak alınan sahibine) ödenir. Minha (olarak alınan sahibine) geri verilir. Borç ödenir, kefil olan borçlu sayılır."

Kaynak:  Tirmizi, Vesaya 5, (2121); Ebu Davud, Buyu' 90, (3565).

Konu:  Muhtelif Hadisler


5906-)  Hz. Cabir radiyallahu anh anlatıyor: "Yanlarında yüzü dağlanarak en vurulmuş bir merkep olduğu halde Resulullah aleyhissalatu vesselam'a uğrayanlar oldu: "Bunu böyle enleyenlere Allah lanet etsin!" buyurdular ve yüze vurmaktan ve yüzü enlemekten nehyettiler."

Kaynak:  Müslim, Libas 106, (2116); Ebu Davud, Cihad 56, (2564); Tirmizi, Cihad 30, (1710).

Konu:  Muhtelif Hadisler


5909-)  Hz. Cabir radiyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Karanlık çöktüğü zaman veya gece geldiği zaman çocuklarınızı dışarı salmayın. Çünkü şeytanlar bu esnada her tarafa yayılırlar. Yatsı vaktinden bir müddet geçince, onları serbest bırakın. Kapını kapa, Allah'ın ismini zikret. Kandilini söndür, Allah'ın ismini zikret. Yemek kabının ağzını kapa ve Allah'ın ismini zikret, (kapayacak bir şey bulamadığın taktirde (çubuk gibi) herhangi bir şeyi üzerine uzatıp koymak suretiyle de olsa (bunu yap)! Zira şeytan, kapalı kapıyı açamaz. Kandilleri söndürün, zira fasıkcık (fare), olur ki, fitili çeker de ev halkını yakar."

Kaynak:  Buhari, Bed'u'l-Halk 11, 14, Esribe 22, Isti'zan 49, 50; Müslim, Esribe 96, (2012); Muvatta, Sifatu'n-Nebi 21, (2, 928, 929); Ebu Davud, Esribe 22, (3731, 3732, 3733, 3734); Tirmizi, Et'ime 15, (1813).

Konu:  Muhtelif Hadisler


5914-)  Hz.Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Horozların öttüğünü işittiğiniz vakit, Allah'tan lütuf ve ikramını talep edin. Zira onlar bir melek görmüştür. Merkebin anırmasını işittiğiniz zaman şeytandan Allah'a sığının. Çünkü o da bir şeytan görmüştür."

Kaynak:  Buhari, Bed'u'l-Halk 15; Müslim, Zikr 82, (2729); Ebu Davud, Edeb 115, (5102); Tirmizi, Da'avat 58, (3455).

Konu:  Muhtelif Hadisler


5918-)  Hz. Enes radiyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Kisra'ya ve Necasi'ye -Bu Necasi üzerine cenaze namazı kıldığı Necasi değildir -Ve bütün inatçı cebbarlara, onları aziz ve celil olan Allah'a davet eden mektuplar yazdı."

Kaynak:  Müslim, Cihad 75, (1774); Tirmizi, Isti'zan 23, (2717).

Konu:  Muhtelif Hadisler


5924-)  İbnu Ömer radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İnsanları, içinde binmeye mahsus tek hayvan olmayan yüz develik bir sürü gibi, bulursun."

Kaynak:  Buhari, Rikak 35; Müslim, Fedailu's-Sahabe 232, (2547); Tirmizi, Emsal 7, (2876).

Konu:  Muhtelif Hadisler


5932-)  İbnu Abbas radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Badiyede (kırda, sahrada, köyde) yaşayan kabalaşır, av peşinde koşan gaflete düşer. Sultanın kapısına gelen fitneye düşer. Kişi sultana yakınlığını artırdığı nisbette Allah'tan uzaklaşır."

Kaynak:  Ebu Davud, Sayd 4, (2859, 2860); Tirmizi, Fiten 69, (2257); Nesai, Sayd 24, (7,195).

Konu:  Muhtelif Hadisler


5938-)  İbnu Abbas radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (Allah 'ın emir ve yasaklarını tebliğ eden) me'mur bir kul idi. Bize (Al-i Beytine) insanlardan ayrı olarak üç şey dışında hiçbir tefrikte bulunmadı. O üç şey de şunlardır: - Abdesti mükemmel yapmamızı emretti. - Sadaka yemememizi emretti. - Merkebi at üzerine aşırmamamızı emretti."

Kaynak:  Tirmizi, Cihad 23, (1701); Nesai, Taharet 106, (1, 89).

Konu:  Muhtelif Hadisler


5941-)  Hz.Enes radiyallahu anh anlatıyor: "Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Hayvanımı bağlayarak mı yoksa serbest bırakarak mı Allah'a tevekkül edeyim?" diye sormuştu. Ona: "Bağla ve tevekkül et!" buyurdu."

Kaynak:  Tirmizi, Kiyamet 61, (2519).

Konu:  Muhtelif Hadisler


5946-)  Mutarraf İbnu Abdillah İbni's-Sihir, babasından naklen diyor ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ademoğlunun misali, yanı başında doksandokuz tane (öldürücü) belanın bulunmasına benzer: Bu belalardan kurtulmuş olsa bile, sonunda ölünceye kadar çekeceği düşkünlük hali yakalayacaktır."

Kaynak:  Tirmizi, Kader 14, (2151).

Konu:  Muhtelif Hadisler


5947-)  İbnu Abbas radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İki (büyük) nimet vardır. İnsanların çoğu onlar hususunda aldanmıştır: - Sıhhat - Ve boş vakit!"

Kaynak:  Buhari, Rikak 1; Tirmizi, Zuhd 1, (2305).

Konu:  Muhtelif Hadisler

<<İlk <Önceki 17 18 19 20 21 22 23 24 [25]

 


İletişim