2490-) Muharib İbnu Disar (radıyallahu anh) anlatıyor: "Huzeyfe (radıyallahu anh), namaz kılmakta olan ve bu sırada belini tam doğrultamayan bir adam görmüştü. Namazdan çıkınca: "Sırtında bir rahatsızlığın mı var?" diye adama sordu. "Hayır!" cevabını alınca: "Şayet, bu halin üzere ölecek olsan Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın sünnetine muhalefet üzere ölürsün" dedi." Rezin ilavesidir. Derim ki: "Bu rivayet Buhari'de şu şekilde gelmiştir: "Huzeyfe, (namazda) rükü ve secdesini tamamlayan bir adam görmüştü. Namazını kılıp bitirince Huzeyfe (radıyallahu anh) ona: "Sen namaz kılmadın. Eğer ölecek olsan, Allah'ın Muhammed (aleyhissalatu vesselam)'ı, yarattığı fıtrattan başka bir fıtrat üzere ölürsün" dedi. Gerçeği Allah, bilir."
Kaynak: Buhari, Ezan 119, 132.
Konu: Namaz
2491-) Ebu Hazım (rahimehullah) anlatıyor: "Sehl İbnu Sa'd (radıyallahu anhüma) demişti ki: "İnsanlara, namazda sağ elini sol kolu üzerine koysun" diye emredilmişti. " Ebu Hazım devamla der ki: "Ben onun (Sehl'in), bu, hadisi Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a nisbet ettiğini biliyorum."
Kaynak: Buhari Ezan 89; Muvatta, Kasru's-Salat 47, (1, 859).
Konu: Namaz
2492-) İbnu Mes'ud (radıyallahu anh)'un anlattığına göre, namaz kılarken sol elini sağ eline koymuştur. Bunu gören Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (bizzat elleriyle tutarak) sağ elini sol elinin üzerine koymuştur."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 120, (755); Nesai, İftitah 10, (2, 126).
Konu: Namaz
2493-) Vail İbnu Hucr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ı namazda kıyamda iken, sağ eliyle sol elinin üstünden tutmuş gördüm."
Kaynak: Nesai, İftitah 9, (2, 125, 126).
Konu: Namaz
2494-) İsmail İbnu Ümeyye anlatıyor: "Nafi merhuma namazda ellerinin parmaklarını kenetleyen kimse hakkında sormuştum. Bana: "Bu hususta Abdullah İbnu Ömer (radıyallahu anh)'i işittim: "Bu, Allah'ın gadabına uğrayanların namazıdır" demişti diye cevap verdi." Rezin'in ilave ettiği bir rivayette de şöyle denmiştir: "İbnu Ömer (radıyallahu anh), namazda kuûd halinde (otururken) sol elini kabası üzerine dayanan bir adam görmüştü, hemen müdahale ederek: "Böyle oturma, zira azaba uğrayanlar bu şekilde otururlar!" dedi.
Kaynak: Ebu Davud, Salat 187, (993). Ebu Davud, Salat 187, (994).
Konu: Namaz
2495-) Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "(Namazın) sünnetlerinden biri namazda (sağ) avucu (sol) avuç üzerine koyup, her ikisini birlikte göbeğin altına yerleştirmektir."
Kaynak: Rezin ilavesidir. Ebu Davud, Salat 120, (756).
Konu: Namaz
2496-) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) namazda ihtisarı (elleri böğre koymayı) yasakladı."
Kaynak: Buhari, Amel fı's-Salat 17; Müslim, Mesacid 46, (545); Ebu Davud, Salat 176, (947); Tirmizi, Salat 281, (383); Nesai, İftitah 12, (2,127).
Konu: Namaz
2497-) Buhari de Hz. Aişe'den yapılan bir diğer rivayette geldiğine göre: "Hz. Aişe (radıyallahu anha), kişinin ellerini (ihtisar yaparak) böğrüne koymasını mekruh addeder ve "Bunu yahudiler yapar" derdi."
Kaynak: Buhari, Enbiya 50.
Konu: Namaz
2498-) Rezin'in rivayet ettiği diğer bir hadiste: "Resûlullah ihtisarı (eli böğre koymayı) namazda ve namaz dışında yasakladı" demiştir."
Kaynak: Rezin
Konu: Namaz
2499-) Ziyad İbnu Sübeyh eI-Hanefi anlatıyor: "İbnu Ömer (radıyallahu anh)'in yanı başında namaz kıldım. Ellerimi de böğürlerime koydum. Namazı bitirince: "Bu, namazda haç(a benzemek)dir, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bunu yasaklamıştı" buyurdu."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 160, (903); Nesai, İftitah 12 (2,127).
Konu: Namaz
2500-) İbnu Mes'ud (radıyallahu anh)'dan nakledildiğine göre, ayaklarının arasını bitiştirerek namaz kılan bir adam görmüştü. Şöyle söylendi: "(Bu adam) sünnete muhalefet etti. Ayaklarını sırayla dinlendirse daha iyidir."
Kaynak: Nesai, İftitah 13, (2,128).
Konu: Namaz
2501-) Ümmü Kays Bintu Mihsan (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) yaşlanıp biraz şişmanlayınca, namaz kıldığı yerde bir sütun bulundurdu namazda ona dayandı."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 177 (948).
Konu: Namaz
2502-) İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) kıraatını bismillahirrahmanirrahim ile başlatıyordu."
Kaynak: Tirmizi, Salat 181, (245).
Konu: Namaz
2503-) Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ben, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), Hz. Ebu Bekr, Hz. Ömer, Hz. Osman (radıyallahu anhüm) ile birlikte namaz kıldım. Onlardan hiçbirinin bismillahirrahmanirrahım'i okuduklarını işitmedim."
Kaynak: Buhari, Ezan 89; Müslim, Salat 50, (399); Muvatta, Salat 30, (1, 81); Ebu Davud, Salat 124, (782); Tirmizi, Salat 182, (246); Nesai, İftitah 21, 22, (2, 133-135); İbnu Mace, İkamet 4, (813- 815).
Konu: Namaz
2504-) İbnu Abdillah İbnu Muğaffel (rahimehullah) anlatıyor: "Ben (namazda) bismillahirrahmanirrahim'i okumuştum. Babam işitti. Bana: "Oğulcuğum, (bu yaptığın) bir bid'attir. Bid'atten sakın!" dedi. Ben Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın ashabından her kimle karşılaştı isem, hepsinin de bid'atten nefret ettiği kadar bir başka şeyden nefret etmediğini gördüm. Babam sözlerine şöyle devam etmişti: "Ben Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'Ia, Hz. Ebu Bekr'le, Hz. Ömer'le, Hz. Osmanla (radıyallahu anhüm) namaz kıldım. Onlardan hiç birinin bunu (besmelenin okunacağını) okuduklarını işitmedim. Onu sen de okuma. Sadece "Elhamdülillahi rabbi'l-alemin" de."
Kaynak: Tirmizi, Salat 180, (244); Nesai, İftitah 22, (2,135).
Konu: Namaz
2505-) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ikinci rek'atten kalktığı zaman kıraati Elhamdü lillahi Rabil alemin ile başlatıyor ve süküt etmiyordu."
Kaynak: Müslim, Mesacid 148, (599).
Konu: Namaz
2506-) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim Fatiha-i şerife süresini okumadan namaz kılarsa bilsin ki bu namaz nakıstır -bu sözü üç kere tekrarladı- eksiktir." Ebu Hüreyre (radıyallahu anh)'ye: "Biz imamın arkasında bulunuyorsak (ne yapalım)?" diye sorulmuştu. Şu cevabı verdi: "Yine de içinden oku. Zira ben Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın şöyle söylediğini işittim: "AIIah Teala hazretleri (bir hadis-i kudside) buyurdu ki: "Ben kıraati kulumla kendi aramda iki kısma böldüm, yarısı bana ait, yarısı da ona. Kuluma istediği verilmiştir: Kul: "EI-hamdülillahi Rabbi'I-alemin. (Hamd alemlerin Rabbine aittir)" deyince, Aziz ve Celil olan AIIah: "Kulum bana hamdetti!" der. "er-Rahmanirrahim" deyince, AIIah: "Kulum bana senada bulundu" der. "Maliki yevmiddin (ahiretin sahibi)" deyince, AIIah: "Kulum beni tebcil ve ta'ziz etti (büyükledi)" der. "İyyakena'budü ve iyyakenestain (yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım isteriz)" deyince, AIIah: "Bu benimle kulum arasında bir (taahhüddür). Kuluma istediğini verdim" der. "İhdina s-sırata'I-müstakim sıratallezine en amte aleyhim gayr'il-mağdübi aleyhim ve Ia'ddallin. (Bizi doğru yola sevket, o yol ki kendilerine nimet verdiğin kimselerin yoludur, gadaba uğrayanların ve dalalete düşenlerin değil)" dediği zaman, Allah: "Bu da kulumundur, kuluma istediği verilmiştir" buyurur."
Kaynak:
Konu: Namaz
2507-) Ebu Davud'da gelen bir rivayette şöyle denmiştir: "...Bana Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Haydi git ve Medine'de ilan et ki: "Sadece Fatiha süresi de olsa, Kur'an'dan bir parça okumadıka kıldığınız namaz namaz değildir" dedi ve başka bir şey ilave etmedi."
Kaynak: Ebu Davud
Konu: Namaz
2508-) Rezin'in zikrettiği bir rivayette şöyle gelmiştir: "...Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kıraatsiz namaz sahih değildir." Bilesiniz, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bize her ne duyurdu ise biz de size duyurduk. Bize gizli tuttuğunu biz de size gizli tuttuk." Bu açıklama üzerine bir zat ona: "Ey Ebu Hüreyre, Fatiha'ya herhangi bir ilavede bulunmazsam (yeterli midir) ne dersin?" diye sordu. Ebu Hüreyre dedi ki: "Bu sual Aleyhissalatu vesselam'a da sorulmuştu, şu cevabı verdi: "Bununla iktifa edersen sana yeter, ilavede bulunursan senin için daha hayırlı ve efdal olıır."
Kaynak: Müslim, Salat 38, (395); Muvatta; Salat 39, (1, 84-85); Ebu Davud, Salat 136, (819, 820, 821); Tirmizi, Tefsir, Fatiha, (2954, 2955); Nesai, İftitah 23, (2,135, 236).
Konu: Namaz
2509-) Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "(Namazda) Fatiha süresi ile kolaya gelen bir miktar (Kur'an ayetin)i okumakla emrolunduk."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 136, (818).
Konu: Namaz
2510-) Hz. Cabir (radıyallahu anh) demiştir ki: "Kim Fatiha'yı okumadan bir rek'at namaz kılarsa, imamın arkasında bulunmadığı takdirde, namaz kılmış sayılmaz."
Kaynak: Muvatta, Salat 38, (1, 84); Tirmizi, Salat 283, (313).
Konu: Namaz
2511-) Vail İbnu Hucr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın gayri'l-mağdübi aleyhim ve la'd-dallin'i okuyunca amin dediğini ve bunu söylerken sesini uzattığını işittim." Bir başka rivayette şöyle gelmiştir. ". . .Bunu söylerken sesini yükselttiğini işittim."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 172, (932, 933); Tirmizi, Salat 184, (248).
Konu: Namaz
2512-) Hz. Bilal (radıyallahu anh)'in söylediğine göre, Aleyhissalatu vesselam'a: "Ey Allah'ın Resülü! amin'de beni geride bırakma!" demiştir."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 172, (937).
Konu: Namaz
2513-) Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "İmam amin deyince siz de amin deyin. Zira kimin amin'i meleklerin amin'ine tevafuk ederse geçmiş günahları affedilir." İbnu Şihab der ki: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) amin derdi."
Kaynak: Buhari Ezan 112; Müslim, Salat 72, (410); Muvatta, Salat 44, (1, 87); Ebu Davud, Salat 172, (936); Tirmizi, Salat 185 (250); Nesai, İftitah 34, 35, (2,144); İbnu Mace İkamet 14, (851).
Konu: Namaz
2514-) Buhari'de diğer bir rivayette şöyle gelmiştir: "Kari (okuyucu) amin deyince siz de amin deyin. Zira melekler "amin" der. Kimin amin'i meleklerin amin'ine tevafuk ederse geçmiş günahları affedilir.
Kaynak: Buhari, Da'avat 63.
Konu: Namaz
2515-) Ebu Bürde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) sabah namazında altmış-yüz arasında ayet okurdu."
Kaynak: Nesai, İftitah 112, (2,157); Buhari, Mevakit 11,13, 39, Ezan 104; Müslim, Mesacid 2, (1, 246),16, (1, 262).
Konu: Namaz
2516-) Amr İbnu Hureys (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın sabah namazında İza'ş-şemsu küvviret süresini okuduğunu işittim."
Kaynak: Müslim, Salat 164, (456); Ebu Davud, Salat 135, (817); Nesai, İftitah 44, (2,157).
Konu: Namaz
2517-) Abdullah İbnu Saib (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bize Mekke'de sabah namazı kıldırdı. Mü'minün süresini kıraat buyurarak namaza başladı. Hz. Musa ve Harun'un zikrine gelince -veya Hz. İsa'nın zikrine, ravi burada tereddüt etti. Resüllullah (aleyhissalatu vesselam)'ı bir öksürük tuttu, hemen rüküya gitti."
Kaynak: Buhari, Ezan 106; Müslim, Salat 163, (455); Ebu Davud, Salat 89, (648, 649); Nesai, İftitah 76, (2,176). Hadis Buhari'de muallak olmuştur.
Konu: Namaz
2518-) Cabir İbnu Semüre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) sabah namazında Kaf ve'l-Kurani'l-Mecid ve benzeri bir süre okurdu. Aleyhissalatu vesselam diğer namazları hafif kıldırırdı."
Kaynak: Müslim, Salat 168, (458).
Konu: Namaz
2519-) İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) cuma günü, sabah namazında Elif-lam-mim Tenzil es-Secde, ve Hel eta ala'l-insani hinun mine'd-dehr sürelerini okurdu. Yine Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) cuma namazında Cuma ve Münafikün surelerini okurdu."
Kaynak: Müslim, Cuma 64, (879); Ebu Davud, Salat 218, (1074); Tirmizi, Salat 375, (520); Nesai, Cuma 38, (3,111), İftitah 47, (2,159).
Konu: Namaz
2520-) Urve (rahimehullah) anlatıyor: "Hz. Ebu Bekr es-Sıddik (radıyallahu anh) sabah namazını kıldırdı. Namazın her iki rek'atinde Bakara süresini okudu."
Kaynak: Muvatta, Salat 33.
Konu: Namaz
2521-) Fürafisa İbnu Umeyr el-Hanefi der ki: "Ben Yüsuf süresini Osman İbnu Affan (radıyallahu anh)'ın sabah namazlarındaki kıraatinden öğrendim. Çünkü o, bu süreyi çok sık okurdu."
Kaynak: Muvatta, Salat 35, (1, 82).
Konu: Namaz
2522-) İbnu Mes'ud (radıyallahu anh)'dan anlatıldığına göre, sabah namazının birinci rekatinde Enfal'den kırk ayet kadar, ikinci rek'atinde ise mufassal sürelerden birini okumuştur."
Kaynak: Rezin ilavesidir. Buhari muallak (senetsiz) olarak tahric etmiştir. Ezan 106.
Konu: Namaz
2523-) Amir İbnu Rebi (radıyallahu anh) demiş ki: "Hz. Ömer İbnu'l-Hattab (radıyallahu anh)'ın arkasında sabahı kıldık. Namazda Yusuf ve Hacc surelerini ağır bir kıraatle okudu. Bunun üzerine Amir'e: "Öyleyse fecir doğarken namaza başlamış olmalıdır" dendi. O da: "Evet!" diye cevap verdi."
Kaynak: Muvatta, Salat 34, (1, 82).
Konu: Namaz
2524-) Muaz İbnu Abdillah el-Cüheni anlatıyor: "Cüheyne kabilesine mensup bir zat bana: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın sabah namazının her iki rek'atinde de İza zülzilet süresini okuduğunu işittim, bilmiyorum unutarak mı böyle yaptı, bilerek mi okudu" dedi."
Kaynak: Ebu Davud Salat 134, (816).
Konu: Namaz
2525-) Ebu Katade (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) öğlede ilk iki rek'atte Fatiha ile iki süre okurdu. Son iki rek'atte de Fatiha'yı okur, bazan da ayeti bize işittirirdi. Birinci rek'atte (kıraatı) uzun tutar ikinci de o kadar uzatmazdı. İkindi ve sabah namazlarında da böyle yapardı." Ebu Davud, bir rivayette şu ziyadeye şamildir: "O'nun (aleyhissalatu vesselam), halk birinci rek'ata yetişebilsin diye böyle yaptığını zannederdik."
Kaynak: Buhari, Ezan 107, 97, 109, 110; Müslim, Salat 154, (451); Ebu Davud, Salat 129, (798, 799, 800); Nesai, İftitah 56-60, (2, 164, 166).
Konu: Namaz
2526-) İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) demiştir ki: "Resûlullah'ın öğle ve ikindi namazlarında kıraatte bulunup bulunmadığını bilmiyorum."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 131, (808).
Konu: Namaz
2527-) Cabir İbnu Semüre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) öğlede velleyli iza yağşa süresini okur, ikindide dahi aynısını yapar, sabah namazında bundan daha uzun bir kıraatte bulunurdu."
Kaynak: Buhari, Ezan 103, 95, 96; Müslim, Salat 159, (453); Ebu Davud, Salat 130, (804); Nesai, İftitah 74, (2,174).
Konu: Namaz
2528-) el-Bera (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın arkasında öğleyi kılmıştık. Kendisinden Lokman ve Zariyat sürelerinin ayetlerini peş peşe işitiyorduk."
Kaynak: Nesai, İftitah 55, (2, 163).
Konu: Namaz
2529-) İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bir namazda secde edip sonra kıyama kalktı ve rükü yaptı. Cemaat onun, Elif Lam-Mim Tenzile's-Secdetü'yü okuduğunu gördü."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 131, (807).
Konu: Namaz
2530-) Mervan İbnu'l-Hakem anlatıyor: "Bana Zeyd İbnu Sabit (radıyallahu anh) dedi ki: "Sen niye akşam namazında (kısaru'l-mufassal denilen) kısa surelerden okuyorsun? Ben Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın Tûla't-Tûleyeyn'i okuduğunu işittim." Ebu Davud'un rivayetinde şu ziyade var: "...Dedim ki: Tula't-Tüleyeyn nedir? Bana "el-A'raf", öbürü de "el-En'am" diye cevap verdi."
Kaynak: Buhari, Ezan 98; Ebu Davud, Salat 132, (812); Nesai, İftitah 67, (2, 169, 170).
Konu: Namaz
2531-) Ümmü'l-Fadl (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın akşam namazında ve'l-mürselati urfen suresini okuduğunu işittim. Bundan sonra artık bize, ruhu kabzedilinceye kadar hiç namaz kıldırmadı."
Kaynak: Buhari, Ezan 98, Megazi 83; Müslim, Salat 173, (462); Muvatta, Salat 24, (1, 78); Ebu Davud, Salat 132, (810); Tirmizi, Salat 230, (308); Nesai, İftitah 64, (2, 168).
Konu: Namaz
2532-) Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, A'raf suresiyle akşamı kıldırdı. Sureyi ikiye bölerek her iki rek'atte bir parçasını okudu."
Kaynak: Nesai, İftitah 67, (2, 170).
Konu: Namaz
2533-) Cübeyr İbnu Mut'im radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı akşam namazında et-Tûr suresini okurken işittim."
Kaynak: Buhari, Ezan 99, Cihad 172, Megazi 11, Tefsir, Tur 1; Müslim, Salat 174, (463); Muvatta, Salat 23, (1, 78); Ebu Davud, Salat 132, (811); Nesai İftitah 65, (2, 169).
Konu: Namaz
2534-) Ebu Osman en-Nehdi anlatıyor: "İbnu Mes'ud (radıyallahu anh)'ın arkasında akşam namazı kılmıştım. Namazda Kulhüvallahü ahad'i okudu."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 133, (825).
Konu: Namaz
2535-) Abdullah İbnu Utbe İbni Mes'ud anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam akşam namazında Ha-mim-ed-Duhan suresini okudu."
Kaynak: Nesai, İftitah 66, (2, 169).
Konu: Namaz
2536-) Ebu Abdillah es-Sunabihi anlatıyor: "Hz. Ebu Bekr radıyallahu anh'ın hilafeti sırasında Medine'ye geldim, arkasında akşam namazını kıldım. İlk iki rek'atinde Fatiha ile (kısaru'l-mufassal denen) kısa surelerden birer sure okudu. Sonra üçüncü rek'ate kalktı. ben (ne okuyacağını işitmek için) hemen kendisine -elbisem elbisesine değecek kadar- yaklaştım. Fatiha ve beraberinde "Rabbena la tuziğ kulûbena ba'de iz hedeytena veheb lena min ledünke rahmeten inneke ente'l-Vehhab. (Rabbimiz, bize hidayet verdikten sonra kalplerimizi saptırma. Katından bize bir rahmet lutfet, sen çok lutfedenlerdensin)" ayetini okuduğunu işittim."
Kaynak: Muvatta, Salat 25, (1, 79).
Konu: Namaz
2537-) Büreyde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam yatsı namazında Veşşemsi ve duhaha ve benzeri sureleri okurdu."
Kaynak: Tirmizi, Salat 231, (309); Nesai, İftitah 71, (2, 173).
Konu: Namaz
2538-) eI-Bera (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bir yolculuk sırasında yatsıyı kılmıştı. İki rek'atin birinde Vettini ve'z-Zeytüni'yi okudu." Sahiheyn'de şu ziyade yer alır: "Sesce ve kıraatçe O'ndan daha güze kimseye rastlamadım."
Kaynak: Buhari, Ezain 100, 102, Tefsir, Vettin 1, Tevhid 52; Müslim, Salat 175, (464); Muvatta, Salat 27, (1, 79-80), Ebu Davud, Salat 275, (1221); Tirmizi, Salat 231, (310); Nesai, İftitah 72, (2, 173).
Konu: Namaz
2539-) Nafi anlatıyor: "İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) tek başına namaz kılınca dört rek'atin her birinde Fatiha'yı ve Kur'an'dan bir süreyi okurdu. Bazan da farz namazın bir rek'atinde iki ve üç süre birden okurdu. Akam namazının iki rek'atinde aynı ekilde Fatiha ve birer süre okurdu."
Kaynak: Muvatta, Salat 26, (1, 79).
Konu: Namaz
2540-) Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddih anlatıyor: "Mufassal sürelerden -uzunu olsun, kısası olsun- hiçbiri yoktur ki, ben onu Resûlullah'ın namaz kıldırırken okuduğunu işitmemiş olayım."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 133. (814). Bu rivayet Muvatta'da mevcut değildir.)
Konu: Namaz
2541-) Hz. Aşe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam askeri bir birliğin başına bir adamı komutan yapmıştı, Bu zat arkadaşlarına namaz kıldırırken, her seferinde kıraatını kulhüvallahu ahad ile tamamlıyordu. Döndükleri zaman durumu Hz. Peygamber'e söylediler. Aleyhissalatu vesselam: "Sorun ona niçin öyle yapıyormuş?" buyurdu. Dediği gibi kendisine sorulmuştu. "Çünkü O, Rahman'ın sıfatıdır, ben onu okumayı seviyorum!" diye cevap verdi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: "Ona bildirin, Allah onu seviyor!" müjdesini verdi."
Kaynak: Buhari, Ezan 106, Tevhid 1; Müslim, Salat 263, (813); Nesai, İftitah, 69, (2, 171).
Konu: Namaz
2542-) Şakik İbnu Seleme (rahimehullah) anlatıyor: "Bir adam İbnu Mes'ud'a gelerek: "Ben bir rek'atte mufassal sürelerin tamamını okudum" dedi. İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) da: "Şiir mırıldar gibi mırıldar, meyve döküştürür gibi döküştürür müsün? Olmaz öyle şey! Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) tek rek'atte birbirine denk iki süre okurdu. Bir rek'atte, İkterebet ve el-Hakka sürelerini, bir rek'atte Vettür ve Vezzariyat sürelerini; bir rek'atte Ve iza vaka'at ve Nün sürelerini; bir rek'atta Seele sailun ve ve'n-Nazi'at sürelerini; bir rek'atte Veylün li'l-Mutafifin ve Abese sürelerini, bir rek'atte el-Müddessir ve, el-Müzzemmil sürelerini; bir rek'atte Hel Eta ve La Uksimu biyevmi'l-Kıyame sürelerini, bir rek'atte Amme yetesaelün ve Ve'I-Mürselat sürelerini; bir rek'atte de ed-Duhan ve İza'ş-Şemsü Küvvirat sürelerini okurdu." Bu rivayet, metin olarak Ebu Davud'un rivayetidir. Ebu Davud: "Bu İbnu Mes'ud'un telifidir" demiştir. Bunu Alkame ve Esved'den kaydeder. Diğerleri, süreleri zikretmezler.
Kaynak: Buhari Ezan 106, Fedailu'l-Kur'an 6, 28; Müslim, Müsafırin 275, (822); Ebu Davud, Salat 326, (7.396); Nesai, İftitah 75, (2,175,176); Tirmizi, Salat 422, (602).
Konu: Namaz
2543-) Ebu Zerr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam gece namazına kalktı ve sabah vakti girinceye kadar namaza devam etti. Namazda tek ayet okudu. O da şu (mealdeki) ayettir: "Onlara azab edersen, doğrusu onlar senin kullarındır. Onları bağışlarsan, güçlü olan, Hakim olan şüphesiz ancak sensin" (Maide 118).
Kaynak: Nesai, İftitah 79, (2, 177).
Konu: Namaz
2544-) Ebu Seleme anlatıyor: "Hz. Omer (radıyallahu anh), halka akşam namazı kıldırmıştı. Namazda kıraatte bulunmadı. Namazdan çıkınca kendisine: "Kur'an okumadın!" dendi. "Rükü ve secdeler nasıl oldu?" diye sordu. "İyi oldu!" dediler. "Öyleyse, tamamdır!" dedi."
Kaynak: Rezin tahric etmiştir. Bu hadise Beyhaki Sünen'inde yer vermiştir (2, 381).
Konu: Namaz
2545-) Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) demiştir ki: (Kur'an) her bir namazda okunur. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bize hangilerini işittirmişse biz de size işittiriyoruz. Hangilerini de gizlemişse biz de size gizliyoruz."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 129, (797); Nesai, İftitah 58, (2, 163); Buhari, Ezan 104; Müslim, Salat 43, (396).
Konu: Namaz
2546-) Ebu Katade (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir gece (evinden) çıkmıştı. Hz. Ebu Bekr (radıyallahu anh)'e uğradı. Alçak sesle namaz kılıyordu. Hz. Ömer (radıyallahu anh)'e uğradı, o da yüksek sesle namaz kılıyordu." Ravi der ki: "Resûlullah'ın yanında toplanınca Aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ey Ebu Bekr sana uğradım sen sessizce namaz kılıyordun." Ebu Bekr: "Ben konuştuğum Zat-ı Zülcelal'e sesimi işittirdim ey Allah'ın Resülü!" cevabını verdi. Hz. Ömer'e de: "Sana da uğradım. Sen yüksek sesle namaz kılıyordun!" dedi. O da şu cevabı verdi: "Ey Allah'ın Resülü! Uyuklayanı uyandırıyor, şeytanı da uzaklaştırıyordum." Hasan Basri rivayetinde der ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hz. Ebu Bekr'e: "Ey Ebu Bekr sen sesini biraz yükselt!" dedi. Hz. Ömer'e de: "Sesini sen de biraz alçalt!" buyurdu."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 315, (1329); Tirmizi, Salat 330, (447); Hadisin metni Ebu Davud'a ait.
Konu: Namaz
2547-) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh)'den yapılan rivayette, bu kıssa aynen zikredilir, ancak Hz. Ebu Bekr'e: "Sesini biraz yükselt", Hz. Ömer'e de: "Sesini biraz alçalt" dedi" cümleleri zikredilmez." Fakat şu ziyadede bulunur: "Ey BiIaI seni, şu süreden ve şu süreden okurken işittim" dedi. (Bilal) cevaben: "(Kur'an) tatlı bir kelam, Allah onu kısım kısım yapıp bir araya getirdi" dedi. Sonunda Resûlullah aleyhissaIatu vesselam: "Hepiniz isabet ettiniz!" buyurdu."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 310, (1330).
Konu: Namaz
2548-) el-Beyazi (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselm) namaz kılmakta olan insanların yanına geldi. Kıraatte sesleri yüksekti. Hemen: "Namaz kılan kimse Rabbine münacaatta (hususi konuşmada) bulunuyor demektir. Öyleyse ne şekilde münacaatta bulunduğuna dikkat etsin. Kur'an'ı birbirinize cehren okumasın!" dedi."
Kaynak: Muvatta, Salat 29, (1, 80); Ebu Davud, Salat 310, (1332).
Konu: Namaz
2549-) Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın geceleyin kıraatı bazan yüksek sesle, bazan da alçak sesle olurdu."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 310, (1328).
Konu: Namaz
2550-) Abdullah İbnu Şeddad anlatıyor: "Ben Hz. Ömer (radıyallahu anh)'in: "Ben üzüntü ve hüznümü yalnız Allah'a açarım..." mealindeki ayeti (Yüsuf 86) okurken (boğuk boğuk çıkan) sesini en arka safta olduğum halde işittim..."
Kaynak: Buhari, Ezan 70, (Bab başlığında senetsiz olarak zikreder.)
Konu: Namaz
2551-) Semüre İbnu Cündüb (radıyallahu anh) anlatıyor: "Namazda iki sekte hatırımda kaldı. Biri, imam "Allahu ekber" dedikten kıraata başladığı ana kadar geçen sektedir. Diğeri de Fatiha ve zamm-ı süreyi okuyup bitirince rüküya gitme sırasındaki sektedir." (Hadisi rivayet eden Hasan Basri) der ki: "Bunun üzerine İmran İbnu Husayn ona karşı çıktı (ve tek sekte olduğunu söyledi). Sonunda Medine'ye Ubeyy (İbnu Ka'b)'e yazıp sordular. (Übeyy verdiği cevapta) Semüre'yi tasdik etti." Bir diğer rivayette, "..Kıraatten çıkınca bir sekte" denmiştir. Bir diğer rivayette: "...İftitah tekbiri alınca ve kıraatten çıkınca" denmiştir.
Kaynak: Ebu Davud, Salat 123, (777, 778, 779); Tirmizi, Salat 186, (251); İbnu Mace, İkamet 12, (844, 845).
Konu: Namaz
2552-) Ebu Mes'üd el-Bedri (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Sizden biri, rükü ve secdelerde belini (tam olarak) doğrultmadıkça namazı yeterli olmaz."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 148, (855); Tirmizi, Salat 196, (265); Nesai, İftitah 88, (2,183); İbnu Mace, İkamet 21, 22, (891-898).
Konu: Namaz
2553-) Nu'man İbnu Mürre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "İçki içen, zina yapan ve hırsızlıkta bulunan kimse hakkında ne dersiniz?" diye sordu. Bu sual, bunlar hakkında henüz hadd cezası gelmezden önce sorulmuştu. "Allah ve Resülü daha iyi bilir!" diye cevap verdiler. Aleyhissalatu vesselam: "Bu fiiller ağır suçtur, onlar hakkında ceza vardır. Hırsızlığın en kötüsü de namazını çalmaktır" buyurdu. Bunun üzerine: "Ya Resûlullah, kişi namazını nasıl çalar?" diye sordular. Şu cevabı verdi: "Rüküsunu ve secdelerini tamamlamaz."
Kaynak: Muvatta, Kasru's-Salat 72, (1,167).
Konu: Namaz
2554-) Salim el-Berrad anlatıyor: "Ebu Mes'ud'a gelerek: "Bize Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın namazından anlat!" dedik. Hemen önümüzde kalktı, tekbir getirdi. Rüküya varınca ellerinin ayalarını dizlerinin üzerine koydu. Parmaklarını dizinin alt kısmına getirdi. Dirseklerini yan taraflarına uzattı. Bu halde her uzvu hareketsiz; sabıit durdu. Sonra semi'allahu li-men hamideh dedi ve her uzvu düz oluncaya kadar doğruldu."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 148, (863); Nesai, İftitah 93, (2,186).
Konu: Namaz
2555-) Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurdular: "Secdede ta'dile riayet edin, kimse kollarını köpeklerin yayışı gibi yaymasın."
Kaynak: Buhari, Ezan 141; Müslim, Salat 233, (493); Ebu Davud, Salat 158, (897); Tirmizi, Salat 205, (276); Nesai, İftitah 140, (2, 211, 212).
Konu: Namaz
2556-) Yine Hz. Enes anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Rükü ve secdeleri yerine getirin. AIIah'a yemin oIsun siz secde rükü ettikçe ben arkamda olanları da görüyorum." -Belki "sırtımın gerisini" demişti-"
Kaynak: Buhari, Eyman 3, Ezan 88; Müslim, Salat 110; Nesai, İftitah 106. (2, 193-194).
Konu: Namaz
2557-) Malik İbnu'I-Huveyris (radıyallahu anh)'ten rivayete göre, arkadaşlarına: "Size Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın namazını haber vereyim mi?" diye sormuştur. Ebu Kilabe der ki: "(Böyle söyledikten sonra), bize şeyhimiz Ebu Yezid'in namazı (gibi) namaz kıldırdı. Ebu Yezid, başını birinci ve üçüncü rek'atin ikinci secdesinden kaldırınca otururcasına doğrulur sonra kalkardı."
Kaynak: Buhari, Ezan 127, 140, 143, 45; Ebu Davud, Salat,142, (342); Nesai, İftitah 182, (2, 234).
Konu: Namaz
2558-) Said İbnu Cübeyr (rahimehullah) anlatıyor: "Enes İbnu Malik (radıyallahu anh)'i dinledim şöyle diyordu: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'dan sonra, namazı Resûlullah 'ın namazına bu derece benzeyen, şu gençten yani Ömer İbnu Abdilaziz'den başka birinin ardında namaz kılmadım." Enes (devamla) dedi ki: "Rüküsunda on tesbihat, secdelerinde de o kadar tesbihat tahmin ettik."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 154, (88); Nesai, İftitah 166, (2, 224-225).
Konu: Namaz
2559-) es-Sa'di babasından veya amcasından naklediyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a namazını kılarken dikkatle baktım, rüku ve secdelerinde üçer kere subhanallahi ve bi-hamdihi diyecek kadar duruyordu."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 154, (885).
Konu: Namaz
2560-) Gunder'in bir rivayetinde denir ki: "İbnu'l-Eş'as zamanında Küfe'ye Mataru'bnu Naciye (adında biri) galebe çaldı. (İbnu Abbas'ın oğlu) Ebu Ubeyde İbnu Abdillah'a halk'ın önüne geçip namaz kıldırmasını emretti. Ebu Ubeyde, (namaz kıldırırken) başını rükudan kaldırdığı zaman ben: "Allahümme Rabbena ve leke'l-hamdü mil'e's-semavat ve mil'e'l-ardı ve mil'e ma şi'te min şey'in ba'du. Ehle's-senai ve'l-mecdi, La mani'a li-ma a'tayte ve la mu'tiye li-ma mena'te. Ve la yenfe'u za'l-ceddi minke'l-ceddü" duasını okuyuncaya kadar kıyamda dururdu." el-Hakem der ki: "Bunu ben Abdurrahman İbnu Ebi Leyla'ya zikrettim. Dedi ki: "Bera İbnul-Azib (radıyallahu anh)'i işittim: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın kıldığı namazın rükusu, secdesi, rüku ve secdeden başını kaldırdığı zamanki ve iki secde arasındaki (fasılaları) birbirine yakın uzunlukta idi" demişti." Şu'be der ki: "Ben bunu Amr İbnu Mürre'ye söyledim. O da: "Ben, İbnu Ebi Leyla'yı gördüm, onun namazı böyle değildi" dedi."
Kaynak:
Konu: Namaz
2561-) Sahiheyn'in diğer bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın rükü ve secdesi ve iki secde arasındaki (fasıla ile), rüküdan başını kaldırdığı zamanki (fasıla) -kıyam ve ku'üd (oturma) hariç- birbirine yakın miktardaydı."
Kaynak: Buhari, Ezan 120, 127, 140; Müslim, Salat 194, (471); Ebu Davud, Salat 147, (852); Tirmizi, Salat 207, (279); Nesai, lftitah 114, (2, 197-198).
Konu: Namaz
2562-) Zeyd İbnu Vehb anlatıyor: "Huzeyfe (radıyallahu anh) bir adamın namaz kılarken hile yaptığını görmüştü. "Sen bu namazı ne zamandan beri kılıyorsun?" diye sordu. Adamcağız: "Kırk yıldan beri!" dedi. Huzeyfe? "Öyleyse kırk yıldan beri namaz kılmadın (bütün kıldıkların boşa gitmiş). Şayet bu şekilde namaz kılarak ölecek olursan Muhammed'in fıtratından başka bir fıtrat üzere öleceksin.!" dedi ve ilave etti: "Kişi namazı hafıf kılar (ama buna rağmen) tam kılar, güzel kılar!"
Kaynak: Buhari, Ezan 119,132; Nesai, Sehv 66, (3, 58-59).
Konu: Namaz
2563-) Abdurrahman İbnu Şibl (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) karga gagalamasından, vahşi hayvanlar gibi kolları yaymaktan, kişinin mescidde deve gibi mekan tutmasından nehyetti"
Kaynak: Ebu Davud, Salat 148, (862); Nesai, İftitah 145, (2, 214).
Konu: Namaz
2564-) İbnu Mes'üd (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bize namazı şöyle öğretti: "Önce tekbir getirdi iki elini kaldırdı. Rüküya gittiği zaman ellerini dizlerinin arasında kavuşturdu. Ravi der ki: "Sa'd'a bu haber ulaşınca: "Kardeşim doğru söyledi. Biz böyle yapardık, sonra şununla emredildik dedi ve bununla diz kapaklarını kavrayıp avuçlamayı kastetti."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 150, (868); Nesai, İftitah 90, (2,184,185).
Konu: Namaz
2565-) Hz. Ömer (radıyallahu anh) demiştir ki: "Diz kapağı(nı tutmak) sizin için sünnet kılınmıştır. Öyle ise rüküda diz kapaklarını kavrayın."
Kaynak: Tirmizi, Salat 192, (258); Nesai, İftitah 92, (2,185).
Konu: Namaz
2566-) Ebu İshak anlatıyor: "Bera İbnu Azib (radıyallahu anh) bize secdeyi şöyle vasfeyledi: Ellerini (yere) koydu, dizleri üzerine dayandı, kalçasını (havaya) kaldırdı ve: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) böyle secde yaparlardı" buyurdu." Bir diğer rivayette: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) namaz kılınca kollarını kanat gibi yanlarına açardı" denmiştir."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 158, (896); Nesai, İftitah 141, (2, 212).
Konu: Namaz
2567-) Bera (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Secde ettiğin zaman ellerini yere koy, dirseklerini (havaya) kaldır."
Kaynak: Müslim, Salat 234, (494); Tirmizi, Salat 202, (271).
Konu: Namaz
2568-) Tirmizi'nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Bera'ya: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam secde edince yüzünü nereye koyardı?" diye sordum. "Ellerinin arasına" diye cevap verdi."
Kaynak: Müslim, Salat 234, (494); Tirmizi, Salat 202, (271).
Konu: Namaz
2569-) Abdullah İbnu Malik İbni Buhayne (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) namazda secdeye gidince ellerinin arasını, koltuk altı beyazlıkları görününceye kadar açardı."
Kaynak: Buhari, Ezan 130, Müslim, Salat 235, (495); Nesai, İftitah 52, (2, 212).
Konu: Namaz
2570-) Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Biriniz secde edince kollarını, köpeğin yayması gibi yere yaymasın."
Kaynak: Tirmizi, Salat 205, (275); Ebu Davud, Salat 158, (901).
Konu: Namaz
2571-) Amir İbnu Sa'd babasından (Sa'd'dan) (radıyallahu anh) naklediyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) (secdede) ellerin yere konulmasını, ayakların da dikilmesini emretti."
Kaynak: Tirmizi, Salat 206, (277, 278).
Konu: Namaz
2572-) Ebu Humeyd es-Saidi (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) rükü yapınca itidali muhafaza eder, başını (yukarı) dikmez, (aşağı da) eğmezdi. Ellerini dizkapaklarının üzerine koyardı. Secde için yere eğilince adalelerini koltuk kısmından yana açardı. Ayaklarının parmaklarını da aralardı."
Kaynak: Nesai, İftitah 96, (2, 137); 138, (2, 211).
Konu: Namaz
2573-) Yine Ebu Humeyd (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah aleyhissalatu vesselam secde ettiği zaman, burnunu ve alnını yere koyardı. Ellerini yanlarından aralardı, avuçlarını omuzları hizasına koyardı."
Kaynak: Tirmizi, Salat 201, (270).
Konu: Namaz
2574-) Vail İbnu Hucr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) secde edince, yere, dizkapaklarını ellerinden önce koyardı. Kalkınca da ellerini dizkapaklarından önce kaldırırdı."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 141, (838); Tirmizi, Salat 199, (268); Nesai, İftitah 128, (2, 206).
Konu: Namaz
2575-) Ebu Davud'un diğer bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) secdeye gidince alnını ellerinin arasına koydu, kalkınca da dizkapaklarının üzerine kalktı ve dizlerine dayandı."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 141, (839).
Konu: Namaz
2576-) Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Biriniz secde edince, devenin çöküşü şeklinde yere çökmesin, yani ellerini dizlerinden önce yere koymasın."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 141, (840, 841); Tirmizi, Salat 200, (269); Nesai, İftitah 128, (2, 206-207).
Konu: Namaz
2577-) Hz. Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bana şunu söyledi: "Ey Ali! Ben, kendim için sevdiğimi senin için de seviyorum, kendim için hoşlanmadığımı senin için de hoşlanmıyorum, öyleyse iki secde arasında ik'ada bulunma."
Kaynak: Tirmizi, Salat 209, (282).
Konu: Namaz
2578-) İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) (namazda) kişinin, elleriyle yere dayanarak oturmasını yasakladı."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 187, (992).
Konu: Namaz
2579-) Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) namazda ayaklarının sırtı üzerinde kalkardı."
Kaynak: Bu hadis, Ebu Davud'da mevcut değildir, ancak Tirmizi'de yer almaktadır, (Salat 214, (288).
Konu: Namaz
2580-) Malik İbnu'l-Huveyris (radıyallahu anh)'in anlattığına göre Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ı namaz kılarken görmüştür. Efendimiz, tek rekatte iken, tam bir oturuş vaziyeti almadan kalkmamıştır."
Kaynak: Buhari, Ezan 142, Ebu Davud, Salat 142, (844); Tirmizi, Salat 213, (287); Nesai, İftitah 181, (2, 233-234).
Konu: Namaz
2581-) Nafi (rahimehullah) anlatıyor: "İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) secde ettiği zaman ellerini, yüzünü koyduğu şeyin üzerine ko;yardı. Ben O'nu çok soğuk bir günde gördüm, ellerini (giymekte olduğu) bürnusunun altında çıkarmış çakılların üzerine koymuştur."
Kaynak: Muvatta, Kasru's-Salat 59, (1,163).
Konu: Namaz
2582-) Mecze‚ İbnu Zahir, Ashabu Şecere'den Uhban İbnu Evs'ten naklettiğine göre, Uhban "Diz kapaklarından rahatsızdı, secde ettiği zaman dizkapağının altına minder koyardı."
Kaynak: Buhari, Meeazi 35.
Konu: Namaz
2583-) Nafi (rahimehullah) anlatıyor: "İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) şöyle derdi: "Hasta kimse secde etmeye muktedir olamazsa başıyla ima eder, alnına herhangi bir şey kaldırmaz."
Kaynak: Muvatta, Kasru's-Salat 74, (1, 168).
Konu: Namaz
2584-) İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bize yedi aza üzerine secde etmemizi, saçımızı ve elbisemizi toplamamamızı emretti. Bu azalar Şunlardır: "Alın, eller, diz kapakları, ayaklar."
Kaynak:
Konu: Namaz
2585-) Bir diğer rivayette şöyle demiştir: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ben yedi kemik üzerine secde etmekle emrolundum: Alın, -ve eliyle burnunu işaret etti- eller, diz kapakları, ayakların etrafları. Ne elbiseleri ne de saçı (secde sırasında) toplamayız."
Kaynak: Buhari, Ezan 133, 134, 137; Müslim, Salat 227-231 (490); Ebu Davud, Salat 155, (889, 890); Tirmizi, Salat 203, (273); Nesai, İftitah 130, (2, 208); İbnu Mace, İkamet 19, (883-885). İkinci rivayet Sahiheyn rivayetidir.
Konu: Namaz
2586-) İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a nisbet ederek buyurdu ki: "Eller de secde eder, tıpkı alnın secde etmesi gibi. Öyleyse, biriniz alnını secdeye koyunca ellerini de koysun. Alnı secdeden kaldırdımı onları da kaldırsın."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 155, (892); Nesai, İftitah 129, (2, 207).
Konu: Namaz
2587-) Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bir ihtiyaç sebebiyle, kendilerine Kurra denilen yetmiş kişiyi yola çıkardı. Süleym aşiretinden Ri'I ve Zekvan adında iki kabile Bi'r-i Ma'üne (Ma'üne Kuyusu) denilen bir suyun yanında bunların önünü kesti. Hey'et bunlara: "Biz size gelmedik. Biz Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın bir ihtiyacı için gidiyoruz" dediler. Ancak öbürleri bunları dinlemeyip öldürdüler. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) (duruma muttali olduktan sonra) sabah namazlarından sonra bir ay boyu onlara beddua etti. Bu hadise namazda kunüt okumanın başlangıcı oldu. Biz kunut yapmıyorduk." Abdülaziz İbnu Süheyb der ki: "Bir zat Enes (radıyallahu anh)'e Kunüt'dan sorarak: "Bu, rüküdan sonra mı yoksa kıraatın tamamlanmasından sonra mı?" dedi. Enes: "Hayır, kıraatin bitiminde" diye cevap verdi." Bir başka rivayette (Enes) şöyle dedi: "(Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir ay boyu) rükudan sonra (kunut yaparak bazı Arap kabilelerine beddua etti.)"
Kaynak:
Konu: Namaz
2588-) Bir başka rivayette: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) sabah namazından sonra bir ay boyu kunüt yaptı" denmiştir."
Kaynak:
Konu: Namaz