İnternetteki
En Kapsamlı
Hadis Arama Motoru
Hadisler Ana Sayfasına Geri Dön

Hac Konulu Hadisler - Sayfa 20


1518-)  Bir diğer rivayet şöyle: "Hz. Ömer (radıyallahu anh), (eyyam-ı Mina'da hususi) adamlar göndererek, halkın Akabe'nin gerisine (Mina cihetine) girmelerini sağlardı."

Kaynak:  Muvatta, Hacc 208, (1/406).

Konu:  Hac


1519-)  İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Hz. Abbas (radıyallahu anh) Kabe ile ilgili sikaye vazifesi, kendi sorumluluğunda olduğu için, eyyam-ı Mina'yı Mekke'de geçirmek için izin istedi. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) da ona izin verdi."

Kaynak:  Buhari, Hacc 133, 75; Müslim, Hacc 346, (1315); Ebu Davud, Menasik 75, (1959).

Konu:  Hac


1520-)  Ala İbnu'l-Hadrami (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Muhacir olanlar, menasiklerini tamamladıktan sonra Mekke'de üç gün kalırlar."

Kaynak:  Buhari, Menakıbu'1-Ensar 47; Müslim, Hacc 441,(1352); Tirmizi, Hacc 103, (949); Ebu Davd, Menasik 96, (2022); Nesai, Taksiru's-Salat 4, (3,122).

Konu:  Hac


1521-)  Hz. Cabir (radıyallahu anh)'den anlatıldığına göre, kendisine: "Kişi Beytullah'ı görünce ellerini kaldırır mı." diye sorulunca şu cevabı vermiştir: "Resûlullah (aleyhissa1atu vesselam)'la haccettik. O zaman biz bunu yapardık."

Kaynak:  Tirmizi, Hacc 32, (955). Bu metin Tirmizi'ye aittir. Mevzu üzerine, Ebu Davud ve Nesai'den gelen metin müteakip rivayettedir.

Konu:  Hac


1522-)  Ebu Davud ve Nesai'de bu rivayet şu şekildedir: "Bu hususta soruldu, şu cevabı verdi: "Yahudilerden başka birisinin yaptığını görmedim. "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte haccettik, bunu yapmadık."

Kaynak:  Ebu Davud, Menasik 46, (1870); Nesai, Hacc 122 (5, 212).

Konu:  Hac


1523-)  Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhisslatu vesselam) ilerledi, Mekke'ye girdi. (Doğru Beytullah'agiderek) Haceru'1-Esved'e geldi, (ilk iş) onu istilam buyurdu. Sonra Beytullah'ı (yedi şavtta) tavaf etti. (Tavaf tamamlanınca) Safa tepesine geldi, oradan beytullah'a baktı. Ellerini kaldırıp Allah'ı (tekbir, tehlil, tahmid ve tevhitle zikretmeye başladı ve Allah'ın zikretmesini dilediğince zikretti, dua etti. Bu sırada Ensar (radıyallahu anhüm) da onun aşağısında (aynı şekilde zikir ve duada bulunuyordu)."

Kaynak:  Ebu Davud, Menasik 46 (1872).

Konu:  Hac


1524-)  Nafi' (rahimehullah) anlatıyor: "İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) Mekke'den (ayrılıp Medine'ye) yönelmişti. Kudeyd'e gelmişti ki, kendisine Medine'den bir haber ulaştı. Bunun üzerine, ihramsız olarak Mekke'ye döndü."

Kaynak:  Muvatta, Hacc 248 (1, 423).

Konu:  Hac


1525-)  İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Fadl İbnu Abbas (radıyallahu anhüma), Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın terkisinde idi. Has'ame'den bir kadın birşeyler sormak istiyordu. Fadl, kadına, kadın da Fadl'a bakmaya başladı. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) eliyle Fadl'ın başını öbür istikamete çevirdi. Kadın: "Ey Allah'ın Resûlü, Allah'ın kullarına yazdığı hacc farizası yaşlı ve ihtiyar babama ulaştı. Ancak o, bineğin üzerinde durabilecek halde bile değil. Ben ona bedel hacc yapabilir miyim?" dedi. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) : "Evet!" dedi. Bu hadise, Veda haccında cereyan etti."

Kaynak:  Buhari, Hacc ı, Cezau's-Sayd 23, 24, isti'zazı 2; Müslim, Hacc, 407, 408, (1334,1335); Muvatta, Hacc 97, (1, 359); Tirmizi, Hacc 85, (928); Ebu Davud, Menasik 26, (1809); Nesai, Hacc 9,11,12, (5,117,118).

Konu:  Hac


1526-)  İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Bir adam Resûlullah (aleyhissalatu. vesselam)'a gelerek: "Kızkardeşim haccetmeye nezretti. Ancak bunu ifa etmeden öldü, (ne yapmak gerekmektedir?)" diye sordu. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Üzerinde başka borcu var mıydı, sen bunu ödeyiverdin mi?" buyurdu. Adam: "Evet!" deyince: "Öyleyse Allah'a olan borcunu da ödeyiver. O, (celle şanuhu) borç ödenmeye daha layıktır" dedi."

Kaynak:  Buhari, Eyman 30, Cezau's-Sayd 22, İtisam 12; Nesai, Hacc 7, 8, (5,116); Müslim, Nezr 1, (1638).

Konu:  Hac


1527-)  Yine İbnu Abbas (radıyallahu anhüma)'tan rivayet edildiğine göre: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), bir adamın: "Şübrüme adına lebbeyk!" dediğini işitir. "Şübrüme de kim?" diye sorar. Adam: "Bir kardeşim veya bir yakınım!" diye cevap verir. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) : "Sen kendi hesabına hacc yapmış mısın?" diye sorar. "Hayır!" cevabını alınca: "Öyleyse önce kendi adına hacc yap, sonra Şübrüme adına yaparsın!" der."

Kaynak:  Ebu Davud, Menasik 26, (1811); İbnu Mace, Menasik 9, (2903).

Konu:  Hac


1528-)  Yahya İbnu Said anlatıyor: "Hz. Ömer (radıyallahu anh) yevm-i nahrin sabahında gündüz biraz yükselince çıkıp tekbir getirdi. Onun tekbiriyle birlikte halk da tekbir getirdi. Aynı gün, gündüzün tamamen yükselmesinden sonra ikinci defa çıkıp tekbir getirdi, halk da onunla birlikte tekbir getirdi. Sonra güneşin zeval vaktinde çıkıp tekrar tekbir getirdi, halk da onunla birlikte tekbir getirdi. (Getirilen) bu tekbir Mescid-i Haram'a kadar ulaştı ve halk: "Hz. Ömer tekbir getirdi" deyip tekbir getirdiler."

Kaynak:  Muvatta, Hacc 205, (1, 404).

Konu:  Hac


1529-)  İbnu Ömer (radıyallahu anhüma)'den anlatıldığına göre, "O, çadırının içinde tekbir getirirdi."

Kaynak:  Buhari, İydeyn 12. (Tercüme'de muallak olarak kaydeder. Ancak Buhari, bunu İbnu Ömer'e değil, Hz. Ömer'e nisbet eder.)

Konu:  Hac


1530-)  Meymûne (radıyallahu anha)'dan anlatıldığına göre, "Yevm-i nahrde tekbir getirir, kadınlar da Eban İbnu Osman'ın arkasından tekbir getirirlerdi."

Kaynak:  Buhari, İydeyn 12.

Konu:  Hac


1531-)  Abdurrahman İbnu Muaz (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz Mina'da iken Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bize hitab etti. Kulaklarımız öylesine açıldı ki, sanki her ne söylese bulunduğumuz yerden (rahat) işitiyorduk. Bir ara, halka menasikini öğretmeye başladı. Böylece taşlama yerine kadar geldi. (Konuşurken) şehadet ve orta parmağını (kulaklarına) koymuştu. (Atılacak taşların nohut büyüklüğündeki) fırlatma taşı olduğunu söyledi. Muhacirler'e emrederek Mescid'in ön kısmında konaklamalarını, Ensar'a da Mescid'in arka kısmında konaklamalarını söyledi.", Ravi der ki: "İşte bundan sonradır ki herkes (bineklerinden inip) yerleşti."

Kaynak:  Ebu Davud, Menasik 70, (1951); Nesai, Hacc 189, (5, 249).

Konu:  Hac


1532-)  Rafi' İbnu Amr el-Müzeni (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ı Mina'da halka hitab ederken gördüm, Vakit kaba kuşluktu ve Efendimiz, boz bir dişi katırın üzerindeydi. Hz. Ali (radıyallahu anh) de, Resûlullah (aleyhissalatu vesselàm)'ın sözlerini rahat işitebileceği bir mesafede durup, eksiltip artırmadan halka tekrar ediyordu. Halkın kimisi ayakta idi, kimisi de oturuyordu."

Kaynak:  Ebu Davud, Menasik 73, (1956).

Konu:  Hac


1533-)  İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Ravha'da bir grup yolcuya rastladı. Onlardan bir kadın kendisine bir çocuğu kaldırıp: "Bunun için de hacc caiz olur mu?" diye sordu. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) : "Evet olur ve sana da sevab vardır"buyurdu."

Kaynak:  Müslim, Hacc 409, (1336); Muvatta, Hacc 244, (1, 422); Ebu Davud, Menasik 8, (1736).

Konu:  Hac


1534-)  Saib İbnu Yezid (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Babam (radıyallahu anh) bana, Veda haccı sırasında Resûlullah(aleyhissalatu vesselam)'la birlikte hacc yaptırdı. Ben o zaman yedi yaşında idim."

Kaynak:  Buhari, Cezau's-Sayd 25; Tirmizi, Hacc 83, (925).

Konu:  Hac


1535-)  Hz. Cabir (radıyallahu anh) diyor ki: "Biz, kadın ve çocuklara bedel, telbiye getiriyorduk." İlim adamları, kadının yerine başkasının telbiye getiremeyeceği hususunda icma etmişlerdir. .

Kaynak:  Tirmizi, Hacc 84, (927); İbnu Mace, Menasik 68, (3038).

Konu:  Hac


1536-)  Hz.Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Subaa Binti'z-Zübeyr (radıyallahu anha)'in yanına girdi: "Herhalde sen hacc yapmak istiyorsun ?" dedi. Subaa: "Vallahi kendimi hasta buluyorum" diye cevap verince: "Hacca çık, fakat şart koş ve de ki: "Ya Rabbi, beni nerede hapsedersen orası (ihramdan çıkıp haccı bırakma) yerimdir."

Kaynak:  Buhari, Nikah 15; Müslim, Hacc 104, (1207); Nesai, Hacc 60, (5,168).

Konu:  Hac


1537-)  Tirmizi de der ki: "İbnu Ömer (radıyallahu anhüma), haccda şart koşmayı reddeder ve şöyle derdi: "Size Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'in sünneti kifayet etmiyor mu?" Nesai'nin rivayetinde şu ziyade yer alır: "O, hiçbir zaman şart koşmamıştır. Eğer sizden biri bir maniden dolayı haccını tamamlayamazsa, Beytullah'a giderek tavaf etsin, Safa ve Merve arasında sa'yetsin, sonra traş olsun yahut saçını kısalttırsın. Böylece ihramdan çıkmış olur ve gelecek sene hacc yapıncaya kadar her şey kendisine helal olur." Şarihler, bu hadisi İbnu Abbas (radıyallahu anhüma)'tan rivayet eden Tavus ile Said İbnu Cübeyr in de bununla amel etmediklerini belirtirler. Esasen haccı tamamlamaya mani bir engelle karşılaşacak olanların tabi olacakları ihsar ahkamı varken, önceden koşulan şart, yeni bir hak getirmiyor.

Kaynak:  Tirmizi

Konu:  Hac

<<İlk <Önceki 16 17 18 19 [20] 21 22 23 24 Sonraki> Son>>

 


Diğer Sitelerimiz



İletişim