3500-) Meymune radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a yağa düşen fareden soruldu. Aleyhissalatu vesselam: "Onu ve etrafındaki kısmı atın, yağınızı yiyin buyurdu."
Kaynak: Buhari, Vudü 67, Zebaih 34; Muvatta, İsti'zan 20, (2, 971, 972); Ebu Davud; Et'ime 48, (3841, 3843); Tirmizi, Et'ime 8, (1799); Nesai, Fera' ve'I-Atire 15, (7, 178).
Konu: Taharet
3501-) Ebu Davud'un Ebu Hüreyre'den kaydettiği bir rivayette şöyle gelmiştir: "(Eğer yağ) donmuşsa fareyi ve etrafındaki yağı kaldırıp atın, yağ sıvı ise, artık ona yemek niyetiyle) yaklaşmayın."
Kaynak: Ebu Davud
Konu: Taharet
3502-) Yine Ebu Davud'da Ebu Sa'id radıyallahu anh'tan kaydedilen bir rivayette denir ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir koyunu beceriksizce yüzmekte olan bir köleye uğramıştı. Ona: "Çekil de sana göstereyim!" dedi. Derhal elini deri ile et arasına soktu. Elini, bütün kolu koltuğa kadar derinin altında kalacak şekilde ilerletti. Sonra gidip abdest almadı halka namaz kıldırdı.." Bir rivayette, "Yani suya değmedi" ziyadesi vardır.
Kaynak: Ebu Davud, Taharet 73, (185).
Konu: Taharet
3503-) Mersed İbnu Abdillah el-Yezni anlatıyor: "İbnu Ya'le es-Seba'i'nin üzerinde bir kürk gördüm ve elimle dokundum. Bana: "Kürke niye elini değdin?'' dedi. Ben bu hususta İbnu Abbas radıyallahu anhüma'ya sordum ve dedim ki: "Biz Mağrib'te yaşıyoruz. Bizimle birlikte Berberiler ve Mecusiler de var. Onlar bize kestikleri koyunu getiriyorlar. Kestiklerini yemiyoruz. Bize, içerisine iç yağı konmuş deriden mamul dağarcık getiriyorlar (bunu kabul edelim mi)?" İbnu Abbas cevaben dedi ki: "Bundan biz de Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a sormuştuk: "Derinin debbağlanması onun temizliğidir'' buyurdular.'' Nesai'nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Onların, içerisinde süt ve su bulunan kırbaları (deriden mamul su kapları) var...'' gerisi yukarıdaki gibi.
Kaynak: Müslim, Hayz 106, (366); Muvatta, Sayd 17, (2, 498); Ebu Davud, Libas 41, (4123); Tirmizi, Libas 7, (1723); Nesai, Fera' ve'l-Atire 9, (7, 173).
Konu: Taharet
3504-) İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, ölmüş (ve terdekilmiş) bir koyuna rastlamıştı. "Bunun derisinden faydalanmıyor musunuz?'' buyurdular. Oradakiler: "Ama bu meytedir (leşdir, istifadesi caiz değildir)'' dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Meytenin yenmesi haramdır!'' buyurdular.'' Bir başka rivayette: "Bunun derisini alıp, debbağlayarak istifade etmiyor musunuz?'' demiştir.
Kaynak: Buhari, Büyü 101, Zekat 61, Zebaih 30; Müslim, Hayz 100, 103, 104, (363, 364, 365); Muvatta, Sayd 16, (2, 98); Ebu Davud, Libas 41, (4120, 4121); Tirmizi, Libas 7, (1727); Nesai, Fera' ve'l-Atire 9, (7, 171, 172).
Konu: Taharet
3505-) Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a meytenin zekatından (kendiliğinden ölen hayvanın derisinin nasıl temiz kılınacağından) sorulmuştu. "Meytenin zekatı (temiz kılınması) onun debbağlanmasıdır" diye cevap verdi.''
Kaynak: Muvatta, Sayd 18, (2, 498); Ebu Davud, Libas 41, (4124); Nesai, Fera' ve'l-Atire 9, (7, 174).
Konu: Taharet
3506-) Sevde Bintu Zeme'a radıyallahu anha anlatıyor: "Bizim bir koyunumuz öldü. Derisini debbağladık. Sonra eskiyinceye kadar içerisinde nebiz yaptık."
Kaynak: Buhari, Eyman 21; Nesai, Fera' ve'I-Atire 9, (7, 173).
Konu: Taharet
3507-) Abdullah İbnu Uşeym radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, ölümünden bir ay önce Cüheyne kabilesine şöyle yazdı: "Meytenin ne deri ne de sinirinden istifade etmeyin." Tirmizi'nin rivayetinde: "Ölümünden iki ay önce..." şeklinde gelmiştir.
Kaynak: Ebu Davud, Libas 42, (4127, 4128); Tirmizi, Libas 7, (1729); Nesai, Fera' ve'l-Atire 10, (7, 175).
Konu: Taharet
3508-) Hz. Üsame radıyallahu anh der ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam yırtıcı hayvanların derilerini kullanmayı yasakladı.''
Kaynak: Ebu Davud, Libas 43, (4132); Tirmizi, Libas 37, (1771); Nesai, Fera've'l-Atire 12, (7, 176).
Konu: Taharet
3509-) Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: "Bir gün Resûlullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte idim. Aleyhissalatu vesselam küçük abdest bozmak ihtiyacını duymuştu. Hemen bir duvarın dibine, kumlu toprak bulunan bir noktaya gelip abdest bozdular. Sonra da: "Sizden biri, küçük abdest bozmak isteyince bevli için uygun bir yer arasın!" buyurdular."
Kaynak: Ebu Davud, Taharet 2, (3).
Konu: Taharet
3510-) Mugire İbnu şu'be radıyallahu anh anlatıyor: "Resüllullah aleyhissalatü vesselam kazayı hacet için gidince, yoldan uzak olurdu."
Kaynak: Ebu Davud, Taharet 1, (1); Tirmizi, Taharet 16, (20); Nesai, Taharet 16, (1, 18, 19).
Konu: Taharet
3511-) Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "İki lanetten korkun!" buyurdular. Ashab: "İki lanet de nedir?" diye sorunca, açıkladılar: "İnsanların yollarına abdest bozanla, gölgelerine abdest bozanlardır!''
Kaynak: Müslim, Taharet 68, (269); Ebu Davud, Taharet 14, (25).
Konu: Taharet
3512-) Yine Ebu Davud, Hz. Mu'az radıyallahu anh'tan şu rivayeti kaydetmiştir: "Lanete sebep olan üç yere abdest bozmaktan kaçının: Su yollarına, işlek yollara ve gölgeliklere."
Kaynak: Ebu Davud, Taharet 14, (26).
Konu: Taharet
3513-) Abdullah İbnu Sercis radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam (yer üzerindeki haşerat) deliklerine akıtmayı yasakladı." Katade'ye: "Bu deliklere akıtmak niye mekruh kılındı?" diye sorulmuştu. Şu cevabı verdi: "Bunların cinlere ait meskenler olduğu söyleniyordu."
Kaynak: Ebu Davud, Taharet, 16, (29); Nesai, Taharet 30; (1, 33, 34).
Konu: Taharet
3514-) Abdullah İbnu Mugaffel radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizden kimse hamam yaptığı yere akıtmasın. Zira vesveselerin çoğu bu yüzden hasıl olur." Ebu Davud'un rivayetinde şu ziyade var: "...sonra dönüp içinde yıkanacaktır."
Kaynak: Ebu Davud, Taharet 15, (27); Tirmizi, Taharet 17, (21); Nesai, Taharet 32, (1, 34).
Konu: Taharet
3515-) Ümeyme Bintu Rukiyye radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın karyolasının altında bulundurduğu hurma küttüğünden bir çanağı vardı. Geceleyin ona küçük abdest bozardı.''
Kaynak: Ebu Davud, Taharet 13, (24); Nesai, Taharet 28, (1, 31).
Konu: Taharet
3516-) Ebu Eyyub radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Helaya gittiğiniz vakit, (abdest bozarken) kıbleye ne önünüzü ne de arkanızı dönmeyin. Fakat yüzünüzü doğuya ve batıya dönderin." Ebu Eyyüb der ki: "Şam'a gelince helaların yönlerinin hep kıble cihetine inşa edildiğini gördük. Onları (kullanırken yönümüzü yan çeviriyor, ayrıca Allah'tan mağfiret de diliyorduk."
Kaynak: Buhari, Vudü 11, Salat 29; Müslim, Taharet 59, (264); Ebu Davud, Taharet 4, (9) ; Tirmizi, Taharet 6, (8); Nesai, Taharet 19, 20, 21, (1, 21, 22, 23).
Konu: Taharet
3517-) İmam Malik'in bir rivayeti şöyledir: "Ebu Eyyub radıyallahu anh Mısır'da iken demiştir ki: "Vallahi bu kiryas denen kenefleri nasıl kullanacağımı bilemiyorum. Zira Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Biriniz büyük veya küçük abdest bozunca kıbleye yönelmesin, arka fercini de çevirmesin" demişti.''
Kaynak: Muvatta, Kıble 1, (1, 193).
Konu: Taharet
3518-) Mervan el-Asgar anlatıyor: "İbnu Ömer radıyallahu anhüma'yı devesini kıble istikametine ıhtırmış, sonra onun duldasına çömelip deveye doğru yönelerek akıtıyorken gördüm. Kendisine: "Ey Ebu Abdirrahman, bu tarz akıtmaktan nehyedilmedik mi?" dedim. "Evet, ama bundan, açık arazide nehyedildik. Seninle kıble arasında sana perde olan bir şey varsa bu durumda akıtmanda bir beis yok!" dedi.''
Kaynak: Ebu Davud, Taharet 4, (11).
Konu: Taharet
3519-) İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Bir ihtiyacım için, (bir gün kız kardeşim Hz.) Hafsa radıyallahu anha'nın evinin damına çıkmıştım. Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı, yüzünü Şam'a, arkasını da kıbleye çevirmiş olarak kaza-yı hacet yapıyor gördüm."
Kaynak: Buhari, Vudü 12, 14, Humus 4; Müslim, Taharet 62, (266); Muvatta, Kıble 3, (1, 193, 194); Ebu Davud, Taharet 5, (12); Tirmizi, Taharet 7, (11); Nesai, Taharet 22, (1, 23).
Konu: Taharet
Diğer Sitelerimiz