İnternetteki
En Kapsamlı
Hadis Arama Motoru

Videolar


Nesai Hadisleri - Sayfa 12


3551-)  Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah'ın hataları silmeye ve dereceleri yükseltmeye vesile kıldığı şeyleri size söylemiyeyim mi?'' "Evet ey Allah'ın Resülü, söyleyin!'' dediler. Bunun üzerine saydı: "Zahmetine rağmen abdesti tam almak. Mescide çok adım atmak. (Bir namazdan sonra diğer) Namazı beklemek. İşte bu ribattır, işte bu ribattır. İşte bu ribattır."

Kaynak:  Müslim, Taharet 41, (251); Muvatta, Sefer 55, (1,161); Tirmizi, Taharet 39, (52); Nesai, Taharet 106.

Konu:  Abdest


3557-)  Abdullah es-Sunabihi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Mü'min kul abdest aldıkça mazmaza yaptı mı (ağzını yıkadı mı) günahlar ağzından çıkar. (Burnunu sümkürdü mü) günahlar burnundan çıkar, yüzünü yıkadı mı günahlar göz kapaklarının altına varıncaya kadar yüzünden çıkar. Ellerini yıkadı mı günahlar tırnak diplerine varıncaya kadar ellerinden çıkar. Başını meshetti mi, günahlar kulaklarına varıncaya kadar başından çıkar. Ayaklarını yıkadı mı, günahlar ayak tırnaklarının altına varıncaya kadar ayaklarından çıkar. Sonra mescide kadar yürümesi ve kılacağı namaz nafile (bir ibadet) olur.''

Kaynak:  Muvatta, Taharet 3 0, (1, 31); Nesai, Taharet 3 5, (1, 74); İbnu Maşe, Taharet 6, (283).

Konu:  Abdest


3558-)  Ebu Ümame el-Bahili radıyallahu anh anlatıyor: "Amr İbnu Abese radıyallahu anh'ı dinledim, diyordu ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a: "Abdest nasıl alınır?'' diye sordum. Şöyle açıkladı: "Abdest mi? Abdest alınca şöyle yaparsın: Önce iki avucunu tertemiz yıkarsın. Sonra yüzünü ve dirseklerine kadar ellerini yıkarsın. Başını meshedersin, sonra da topuklarına kadar ayaklarını yıkarsın. (Bunları tamamladın mı) bütün günahlarından arınmış olursun. Bir de yüzünü Aziz ve Celil olan Allah için (secdeye) koyarsan, anandan doğduğun gün gibi, hatalarından çıkmış olursun.'' Ebu Ümame der ki: "Ey Amr İbnu Abese dedim, ne söylediğine dikkat et! Bu söylediklerinin hepsi bir defasında veriliyor mu? "Vallahi dedi, bilesin ki artık yaşım ilerledi, ecelim yaklaştı, (Allah'tan ölümden çok korkar bir haldeyim), ne ihtiyacım var ki, Allah Resülü hakkında yalan söyleyeyim! Andolsun söylediklerim, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'dan kulaklarımın işitip, hafızamın da zabtettiklerinden başkası değildir." Bu hadis, Nesai'nin metninden alınmadır. Amr İbnu Abese radıyallahu anh'ın müslüman oluşunu anlatan uzunca bir hadisin son kısmıdır.

Kaynak:  Müslim, Müsafırin 294, (832); Nesai, Taharet 108, (1, 91, 92).

Konu:  Abdest


3561-)  Humran Mevla Osman anlatıyor: "Hz. Osman radıyallahu anh su istemişti. (Getirdim. Aldı ve) üç kere ellerine dökerek yıkadı. Sonra sağ elini kaba sokup mazmaza ve istinşakta bulundu (ağzına ve burnuna su alıp yıkadı). Sonra üç kere yüzünü, arkasından da dirseklerine kadar üç kere ellerini yıkadı. Sonra başına meshetti, sonra da topuklarına kadar ayaklarını üçer sefer yıkadı ve: "Ben Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı, şu abdestim gibi abdest alırken gördüm. Abdesti bitince de şöyle demişti: "Kim şu abdestim gibi abdest alır, arkasından iki rek'at namaz kılar ve namazda kendi kendine (dünyevi bir şey) konuşmazsa geçmiş günahları affedilir."

Kaynak:  Buhari, Vudü 24, 28, Savm 27; Müslim, Taharet 3, 4, (226); Ebu Davud, Taharet 50, (106); Nesai, Taharet 27, 2 8, 93, (1).

Konu:  Abdest


3564-)  Abdu Hayr anlatıyor: "Hz. AIi radıyallahu anh bize geldi ve namaz kıldı. (Namazdan sonra abdest) suyu istedi. "Suyu ne yapacak, namazı kıldı ya! Herhalde bize öğretmek istiyor!" dedik. İçinde su olan bir kapla bir leğen getirildi. Kaptan sağ eline su döktü: Üç defa ellerini yıkadı. Sonra üç kere mazmaza ve istinşakta bulundu. Mazmaza ve istinşakı su aldığı eliyle yaptı. Sonra üç kere yüzünü yıkadı, sağ elini üç kere yıkadı, üç kere sol elini yıkadı. Sonra elini kaba batırdı, bir kere başını meshetti. Sonra üç kere sağ ayağını yıkadı, üç kere sol ayağını yıkadı. Sonra: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın abdestini bilmek kimin hoşuna giderse, işte o böyledir!" dedi."

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 50, (111); Tirmizi, Taharet 37, (48); Nesai, Taharet 75, (1, 68).

Konu:  Abdest


3565-)  Nesai'nin bir diğer rivayeti şöyledir: ".. Başını meshetti.'' -Şû'be, bir defasında alnından başının gerisine kadar (eliyle) işaret etti- sonra dedi ki: "Ellerini tekrar geri getirip getirmediğini bilmiyorum.''

Kaynak:  Nesai, Taharet 76, (1, 68-69).

Konu:  Abdest


3566-)  Ebu Davud'da, İbnu Abbas'tan yapılan bir diğer rivayet şöyledir: "Ali radıyallahu anh yanıma girdi. Su dökmüş (küçük abdest bozmuş) idi. Abdest suyu istedi. İçinde su olan bir kap getirdik. Bana: "Ey İbnu Abbas! Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın nasıl abdest aldığını sana göstereyim mi?" dedi. Ben de: "Evet göster!" dedim. Bunun üzerine su kabını elleri üzerine eğdi ve ellerini yıkadı. Sonra sağ elini kaba soktu, onunla diğeri üzerine su döktü, sonra iki avucunu yıkadı. Sonra mazmaza ve istinşakta bulundu. Sonra iki elini birden kaba soktu. İkisiyle birlikte su avuçlayıp yüzüne çarptı. Sonra başparmaklarını kulaklarının ön kısmına soktu. Sonra ikinci, üçüncü sefer aynı şeyleri tekrar etti. Sonra sağ eliyle bir avuç su aldı ve bunu alnına döktü ve yüzü üzerine akmaya bıraktı. Sonra dirseklerine kadar kollarını üçer kere yıkadı. Başını ve kulaklarının arkasını meshetti. Sonra tekrar her iki elini beraberce kaba soktu. Bir avuç su alıp onu pabuç içinde olan (sağ) ayağına vurdu ve o su ile ayağını yıkadı. Sonra aynı muameleyi diğer ayağına, (sola) yaptı.'' (Abdullaş el-Havlani) der ki: "(İbnu Abbas'a) sordum: "Ayaklar ayakkabı içinde olduğu halde mi?''. "Evet dedi, ayakkabı içinde olduğu halde.'' Ben tekrar sordum: "Ayakkabı içinde mi?'' "Evet! dedi, ayakkabı içinde!" Ben tekrar sordum: "Ayakkabı içinde mi?'' "Evet! dedi, Ayakkabı içinde." Nesai'nin bir diğer rivayetinde şöyle denmiştir. "...Sonra bir avuç su ile üçer defa mazmaza ve istinşakta bulundu."

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 50, (117). Nesai, Taharet 76, (1, 68).

Konu:  Abdest


3567-)  Abdullah İbnu Zeyd İbni Asım İbni'l-Ensari radıyaIlahu anh'ın anlattığına göre, kendisine: "Bizim için, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın abdestiyle bir abdest al (da görelim)!" diye talepte bulunuldu. O, hemen bir kap (su) isteyip, önceki hadiste anlatılan şekilde abdest aldı. Abdest alışını anlatan rivayette şu farklı açıklama var: "Başını meshettikte ellerini (saçları üstünde) ileri ve geri doğru yürüttü. (şöyle ki: Mesh ameliyesine başın ön kısmından başladı ellerini enseye doğru götürdü. Sonra, başladığı yere kadar geri getirdi. Sonra ayaklarını yıkadı.'' Müslim'in bir rivayetinde şöyle denmiştir: "Başını üç kere meshetti.''

Kaynak:  Buhari, Vudü 38; Müslim, Taharet 18, 19, (235, 236); Muvatta, Tahret 1, (1, 18); Ebu Davud, Taharet 50, (118,119,120); Tirmizi, Taharet 27, 36, (35, 47); Nesai, Taharet 80, 81, 82, (1, 71, 72).

Konu:  Abdest


3569-)  Abdullah İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a bir bedevi gelerek, abdestten sordu. Resûlullah ona uzuvların üçer kere yıkanmasını gösterdi. Sonra da: "Abdest işte böyle alınır! Kim buna bir ziyadede bulunursa, fena bir iş yapmış olur, haddi aşar ve zulmeder" buyurdu."

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 51, (135); Nesai, Taharet 105, (1, 88). Bu metin Nesai'ye aittir.

Konu:  Abdest


3570-)  Ebu Davud'un bir rivayetinde şöyle gelmiştir: " ..Sonra başını meshetti. Şehadet parmaklarını kulaklarına soktu. Başparmaklarıyla kulaklarının dışlarını meshetti. Şehadet parmaklarıyla kulakların içini meshetti..." Rivayetin sonunda şu ifade var: "Abdest işte böyledir. Kim buna ziyadede bulunur veya bundan eksiltme yaparsa kötü bir iş yapmış ve zulmetmiş olur -yahut zulmetmiş ve kötü bir iş yapmış olur-." Nesai'nin rivayetinde özetle şöyle denmiştir: ".. Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a bir bedevi geldi ve ondan abdest hakkında sordu. Resûlullah aleyhissalatu vesselam abdestin alınışını, uzuvları üçer sefer yıkayarak gösterdi, sonra şöyle söyledi: "Abdest işte böyledir. Kim buna ziyadede bulunursa kötü bir iş yapmış, haddi aşmış ve de zulmetmiş olur. ''

Kaynak:  Nesai, Taharet 105, (1, 88).Ebu Davud, Taharet 51, (135).

Konu:  Abdest


3571-)  İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam uzuvlarını birer kere yıkayarak abdest aldı.''

Kaynak:  Buhari, Vudü 22; Ebu Davud, Taharet 53, (1, 38); Nesai, Taharet 84, 85, (1, 73, 74).

Konu:  Abdest


3572-)  Ebu Davud'un bir rivayetinde İbnu Abbas radıyallahu anhüma şöyle der: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın nasıl abdest aldığını size göstermemi ister misiniz?" İçinde su olan bir kab istedi, sağ eliyle bir avuç su aIdı, mazmaza ve istinşak yaptı, sonra bir avuç daha aldı, bununla iki elini birleştirip (iki eliyle) yüzünü yıkadı. Sonra bir avuç daha aldı bununla sağ elini yıkadı. Sonra bir avuç da aldı, bununla sol elini yıkadı. Sonra bir avuç su daha aldı, sonra elini çırptı, sonra başını ve kulaklarını meshetti. Sonra bir kabza su daha aIdı sağ ayağının üzerine serpti, ayağında nalın olduğu halde, sonra onu iki eliyle meshetti, elin biri ayağın üstünde, diğeri de nalının aItında. Sonra aynı şeyi sol ayağa yaptı.''

Kaynak:  Buhari, Vudü 7; Ebu Davud, Taharet 52, (137); Nesai, Taharet 84, 85, (1, 73, 74).

Konu:  Abdest


3579-)  İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma anlatıyor: "Beraber olduğumuz bir sefer sırasında, bir ara Resûlullah aleyhissalatu vesselam bizden geride kaldı sonra tekrar kavuştu. Bu sırada namaz vakti girmişti. Bizler de abdest alıyor, ayaklarımıza meshediyorduk. (Resûlullah aleyhissalatu vesselam) yüksek sesle nida etti: "Ökçelerin ateşte vay haline!" Bunu iki veya üç kere tekrarladı."

Kaynak:  Buhari, İlm 3, 30, Vudü 27, 29; Müslim, Taharet 25-28, (240-242); Muvatta, Taharet 5, (1, 19); Ebu Davud, Taharet 46, (97); Nesai, Taharet 89, (1, 77, 78); Muvatta.

Konu:  Abdest


3588-)  Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Eğer ümmetim üzerine zahmet vermeyecek olsaydım, her namazda misvak kullanmalarını emrederdim." Muvatta'nın rivayetinde: ". . her abdestte. . .'' denmiştir.

Kaynak:  Buhari, Cum'a 8, Temenni 9; Müslim, Taharet 42, (252); Muvatta, Taharet 115, (1, 66); Ebu Dvud, Taharet 115, (46); Tirmizi, Taharet 18, (22); Nesai, Taharet 7, ( 1,12). Bu metin Sahiheyn'in metnidir.

Konu:  Abdest


3591-)  Hz. Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam gece (namaza) kalktığı vakit ağzını misvakla ovalardı.''

Kaynak:  Buhari, Cum'a 8, (2, 212), Vudü 73, Teheccüd 9; Müslim, Taharet 45, (254); Ebu Davud, Taharet 30, (55); Nesai, Taharet 2, (1, 8) Bu metin Sahiheyn'e aittir.

Konu:  Abdest


3593-)  Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: "(Resûlullah aleyhissalatu vesselam) gece veya gündüz yattığında ve kalktığında mutlaka abdest almazdan önce misvaklanırdı."

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 27, 30, (51, 56, 57); Müslim; Taharet 45, (253); Nesai, Taharet 8, (1, 13), Metin Ebu Davud'a ait.

Konu:  Abdest


3594-)  Yine Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Misvak ağız için temizlik vasıtasıdır. Rab Teala için de rıza vesilesidir.''

Kaynak:  Nesai, Taharet 5, (1, 10).

Konu:  Abdest


3595-)  Hz. Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a uğramıştım. Elindeki bir misvakla dişlerini misvaklıyordu ve ü, ü diye bir ses çıkarıyordu, misvak ağzındaydı, sanki kusuyor gibiydi."

Kaynak:  Buhari, Vudü 73; Müslim, Taharet 46, (255); Ebu Davud, Taharet 26, (49); Nesai, Taharet 3, (1, 9).

Konu:  Abdest


3598-)  Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Uykudan uyanınca, sizden hiç kimse, üç sefer yıkamadıkça ellerini kaba banmasın. Çünkü o, ellerinin geceyi (vücudunun neresinde geçirdiğini bilemez."

Kaynak:  Buhari, Vudü 26; Müslim, Taharet 87, (278); Muvatta, Taharet 9, (1, 21); Ebu Davud, Tharet 49, (103, 104, 105); Tirmizi, Taharet 19, (24); Nesai, Taharet 1, (1, 6, 7).

Konu:  Abdest


3599-)  Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim abdest alırsa istinsarda bulunsun (sümkürsün), kim taşla istinca yaparsa teklesin."

Kaynak:  Buhari, Vudü 25; Müslim, Taharet 20, 22, (237); Muvatta, Taharet 2, 3, (1,19); Ebu Davud, Taharet 55, (140); Nesai, Taharet 70, 72, (1, 66, 67).

Konu:  Abdest


3601-)  Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz uykudan uyandığı zaman üç kere sümkürsün. Zira şeytan, burnunun içinde geceler.''

Kaynak:  Buhari, Bed'ül-Halk 11, (6, 243); Müslim, Taharet 23, (238); Nesai, Taharet 73, (1, 67).

Konu:  Abdest


3604-)  Hz. Ali radıyallahu anh 'tan anlatıldığına göre, su istemiş ve mazmaza ve istinşak yapmış, sol eliyle sümkürmüş sonra da: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın temizliği böyleydi '' demiştir.

Kaynak:  Nesai, Taharet 74, (1, 67).

Konu:  Abdest


3608-)  Lakit İbnu Sabıra radıyallahu anh anlatıyor: "Dedim ki: "Ey Allah'ın Resülü! Bana abdestten haber ver!'' Aleyhissalatu vesselam: "Abdesti tam al, parmaklar arasını hilalle, istinşak'da mübalağa yap, oruçlu olursan mübalağa yapma'' buyurdu.''

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 55, (142, 143, 144); Tirmizi, Taharet 30, (3 8); Nesai, Taharet 71, 92, (1, 66, 79).

Konu:  Abdest


3613-)  Müslim'in diğer bir rivayetinde şöyle denmiştir: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın "...Mü'minin zineti, abdestin yükseldiği yere kadar yükselir..."

Kaynak:  Buhar'i, Vudü 3; Müslim, Taharet 34, 35, 40, (246, 250); Nesai, Taharet 110, (1, 94, 95).

Konu:  Abdest


3614-)  Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam (miktarca) bir sa'dan beş müdd 'e kadar olan su ile yıkanır, bir müdd su ile de abdest alırdı.'' Bir başka rivayette: "... beş mekkûk ile yıkanır, bir mekkûk iIe de abdest alırdı" denmiştir. Bir diğer rivayette: " . . beş. . '' denmiştir. Tirmizi'nin rivayetinde "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Abdest için iki rıtl su kafidir.'' Ebu Davud'un rivayetinde: "...Resûlullah aleyhissalatu vesselam iki rıtl ihtiva eden kapla abdest alır, bir sa' ile guslederdi '' denmiştir.

Kaynak:  Buhari, Vudü 47; Müslim, Hayz 51, (325); Ebu Davud, Taharet 44, (95); Tirmizi, Salat 425, (609); Nesai, Taharet 59, (1, 57, 58).

Konu:  Abdest


3616-)  Ümmü Ammare radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam abdest aldı. Bu maksadla kendisine içerisinde üçte iki müdd miktarında su bulunan bir kab getirilmişti.'' Nesai şunu ilave etmiştir: "Şu'be der ki: "Ben, Aleyhissalatu vesselam'ın kollarını yıkadığını ve onları ovduğunu, kulaklarının iç kısmını meshettiğini öğrendim. Ancak kulakların dışını da meshettiğini bilmiyorum."

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 44, (94); Nesai, Taharet 59, (1, 58).

Konu:  Abdest


3629-)  Ebu Davud bir rivayette şu ziyadede bulunmuştur: "Biriniz mescide girince, kabaları arasında bir şey hissedecek olsa, çıkanın sesini işitmedikçe sakın mescidden dışarı çıkmasın.''

Kaynak:  Buhari, Vudü 4, 34, Büyü 5; Müslim, Hayz 98, (361); Ebu Davud, Taharet 68, (176); Nesai, Taharet 116, (1, 99).

Konu:  Abdest


3633-)  Muvatta ve Ebu Davud'un rivayetIerinde Mikdad şöyle demiştir: "Hz. Ali radıyallahu anh, bana, kendisi için Resûlullah'tan: "Kadınına yakınlaşınca mezisi akan kimseye ne gerektiği hususunda sormamı söyledi. Ali ilaveten dedi ki: "Zira yanımda Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın kızı var, bu sebeple bizzat sormaktan utanıyorum." Mikdad der ki: Ben bu mesele hakkında Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a sordum. Şu cevabı verdi: "Biriniz buna rastlarsa fercini su ile yıkasın. Namaz abdesti ile abdest alsın." Ebu Davud bir başka rivayette şu ziyadeyi kaydeder: "...zekerini ve iki husyesini yıkasın."

Kaynak:  Buhari, Gusl 13, İlm 51, Vudü 34; Müslim, Hayz 17, (303); Muvatta, Taharet 53, (140); Tirmizi, Taharet 83, (114); Nesai, Taharet 112, (1, 96, 97) Gusl 28, (1, 213); Ebu Davud, Taharet 93, (206, 207, 208, 209).

Konu:  Abdest


3641-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kadınlarından birini öptü, sonra dönüp namaza gitti, abdest tazelemedi. Urve rahimehullah der ki: "Kendisine: "Bu, sizden başka bir hanımı olmamalı!" dedim, Hz. Aişe gülmekle cevap verdi.''

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 69, ( 178, 179,180); Tirmizi, Taharet 63, (86); Nesai, Taharet 121, (1,104); İbnu Mace, Tahşet 69, (502).

Konu:  Abdest


3644-)  Talk İbnu Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ın yanına geldik. (Biz huzurlarında iken) bir adam geldi. Sanki o bir bedevi idi. "Ey Allah'ın Resulü! dedi, kişi abdest aldıktan sonra zekerine değerse ne gerekir (abdesti bozulur mu, bozulmaz mı?) '' Resulullah (aleyhissalatu vesselam) şu cevabı verdi: "O, kendisinden bir parça değil midir?"

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 71, (182, 183); Tirmizi, Taharet 62, (85); Nesai, Taharet 120, (1,101). Bu metin Tirmizi'nindir.

Konu:  Abdest


3645-)  Büsre Bintü Saffan (radıyallahu anha) anlatıyor: "ResululIah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Zekerine değen abdest almadıkça namaz kılmasın.''

Kaynak:  Tirmizi, Taharet 61, (82, 83, 84); Muvatta, Taharet 58, (1; 42); Ebu Davud, Taharet 70, (181); Nesai, Taharet 118, (1, 100).

Konu:  Abdest


3651-)  İbnu Abbas (radıyallahu anhüma)'ın anlattığına göre, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'ı secde halinde uyurken görmüş ve hatta Resulullah (aleyhissalatu vesselam) horlayıp solumuş, sonra kalkıp (abdest almadan) namaz kılmıştır. İbnu Abbas der ki: "Ey Allah'ın Resulü dedim, siz uyudunuz, (abdestiniz bozulmuş olmalı değil mi)?" Bana şu açıklamayı yaptı: "Abdest, yatarak uyuyana gerekir. Zira yatarak uyuyunca mafsalları rahavet basar.''

Kaynak:  Tirmizi, Taharet 57, (77); Ebu Davud, Taharet 80, (202); Nesai, Ezan 41, (2, 30).

Konu:  Abdest


3652-)  Ubeydullah İbnu Abdillah İbni Utbe anlatıyor: "Hz. Aişe (radıyallahu anha)'nin yanına girip, kendisine: "Bana Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ın hastalığından bahsetmez misiniz?'' dedim. "Elbette '' dedi ve anlattı: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'ın hastalığı ağırlaşmıştı. Bir ara: "Halk namazı kıldı mı?'' diye sordu. "Hayır ey Allah'ın Resülü, sizi bekliyorlar '' dedik. "Benim için leğene su koyun!" emrettiler. Dediğini yaptık. Yıkandılar. Sonra kalkmaya çalıştı. Ancak üzerine baygınlık geldi. Az sonra açıldı. Tekrar: "Halk namazı kıldı mı?" diye sordu. "Hayır, ey Allah'ın Resulü, sizi bekliyorlar!'' dedik. Halk oturmuş, yatsıyı kılmak üzere Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ı bekliyordu." Bu rivayet Buhari ve Müslim tarafından tahric edilen uzunca bir rivayetten bir parçadır.

Kaynak:  Buhari, Ezan 51, 39, 46, 47, 67, 68, 70, Vudü 45, Hibe 14, Farzu'1-Hums 4, Enbiya 19, Megazi 83, Tıbb 21, İti'sam 5; Müslim, Salat 90, (418); Nesai, İmamet 40, (2,101, 102).

Konu:  Abdest


3654-)  Ebu Hüreyre radıyallahu anh)'den nakledildiğine göre, Ebu Hüreyre mescidde abdest alırken yanına Abdullah İbnu Karız gelir. Ona, Ebu Hüreyre şu açıklamayı yapar: "Bir keş (kurumuş çökelek) parçası yedim, bu sebeple abdest alıyorum. Çünkü ben Resulallah aleyhissalatu vesselam'ın "Ateşte pişen şeyler yiyince abdes alın" dediğini işittim."

Kaynak:  Müslim, Hayz 90, (352); Nesai, Taharet 122, (1,105,106); Tirmizi, Taharet 58, (79); Ebu Davud, Taharet 76, (194). Bu, Müslim'in lafzıdır. Müslim'de Hz. Aişe'den de buna benzer bir rivayet mevcuttur.

Konu:  Abdest


3655-)  İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) koyun budu yedi ve namaz kıldı, abdest almadı.'' Buhari'nin bir başka rivayetinde: "Tencereden eliyle etli kemik aldı'' denmiştir. Müslim'in bir rivayetinde: "Budu kemirdi, sonra namaz kıldı, abdest tazelemedi'' denmiştir.

Kaynak:  Buhari, Vudü 50, Et'ime 18; Müslim, Hayz 91, (354); Muvatta, Taharet 91, (1, 25); Ebu Davud, Taharet 75, (187); Nesai, Taharet 123, (1, 108).

Konu:  Abdest


3657-)  Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) çıktı, beraberinde ben de vardım. Ensardan bir kadına uğradı. Kadın ona bir koyun kesti. Bir tabak taze hurma getirdi, ondan yeyip sonra öğle için abdest aldı ve namaz kıldı. Sonra (namazdan) ayrıldı. Kadın ona koyundah arta kalan bir şeyler getirdi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onu da yiyip ikindiyi kıldı, bu sırada abdest almadı." Ebu Davud ve Nesai'nin rivayetinde: "Resulullah'ın son iki icraatından biri ateşin değiştirdiğinden abdest almayı terketmekti'' denmiştir.

Kaynak:  Muvatta, Taharet 25, (1, 27); Tirmizi, Taharet 59, (80); Ebu Davud, Taharet 75, (191,192); Nesai, Taharet 23, (1,108). Bu Tirmizi'nin lafzıdır.

Konu:  Abdest


3659-)  Süveyd İbnu'n-Nu'man (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hayber Seferine Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte çıktık. Hayber yakınlarında olan Sahba'ya vardığımız zaman Resulullah aleyhissalatu vesselam ikindi namazını kıldı. Namaz bitince yiyecek getirilmesini ferman buyurdu. Sadece kavut getirilmişti. Bunun su ile ıslatılmasını emir buyurdu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)da, biz de ondan yedik. Sonra akşam namazına kalktı. Ağzını mazmaza etti. Biz de ağızlarımızı mazmaza ettik. Fakat abdest almadı."

Kaynak:  Buhari, Vudü 51, 54, Cihad 123, Megazi 35, 38, Et'ime 7, 9, 51; Muvatta, Taharet 20, (1, 26); Nesai, Taharet 124, (1, 108, 109).

Konu:  Abdest


3668-)  Ebu Davud'un bir diğer rivayetinde: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) mestleri üzerine meshetmişti; ben: "Ey Allah'ın Resulü! yoksa unuttunuz mu?'' dedim. "Bilakis, dedi, belki sana unutturuldu. Aziz ve celil olan Rabbim, bana böyle emretti.' '

Kaynak:  Buhari, Vudü 48, 3 5, 49, Salat 7, Cihad 90, Megazi 80; MüsIim, Taharet 77, 79, 81, 82, (274); Muvatta, Taharet 42, (1, 36); Ebu Davut, Taharet 59; (149, 150; 151); Tirmizi, Taharet 72, (97, 98, 99, 100); Nesai, Taharet 96.

Konu:  Abdest


3670-)  Ebu Davud'un rivayetinde şöyle denmiştir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ihtiyacı için (araziye) çıkardı. Ben de O'na su taşırdım. (Kaza-yı hacet yapınca) abdest alırdı. Bu sırada sarığı ve "bot'' ları üzerine meshederdi."

Kaynak:  Müslim, Taharet 84, (275); Ebu Davud, Taharet 59, (153); Tirmizi, Taharet 75, (101); Nesai, Taharet 86, 96 (1, 75, 81).

Konu:  Abdest


3672-)  Cerir İbnu Abdillah el-Beceli (radıyallahu anh)'nin anlattığına göre, Cerir, abdest alıp mestleri üzerine meshedince, kendisine: "Mest üzerine mesh mi yapıyorsun'' diye sormuşlardır. O da: "Evet demiştir, ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ı gördüm. Bevletti sonra abdest aldı. (Sıra ayaklarına gelince, yıkamayıp) mestlerinin üzerine meshetti '' dedi. A'meş der ki: "İbrahim Neha'i dedi ki: "Bu hadis, Abdullah İbnu Mes'ud (radıyallahu anh)'un ashabını taaccübe (hayrete) sevkediyordu, çünkü Cerir (radıyallahu anh)'in müslüman oluşu Maide süresinin nüzülünden sonra idi."

Kaynak:  Buhari, Salat 25; Müslim, Taharet 73, (272); Tirmizi, Taharet 70, (93); Nesai, Taharet 96, (1, 81).

Konu:  Abdest


3674-)  Hz. Büreyde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Mekke'nin fethedildiği gün, beş vakit namazın hepsini tek bir abdestle kıldı ve mestlerine meshetti. Hz. Ömer (radıyallahu anh): "Bugün, hiç yapmadığın bir şeyi yaptın!'' dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Ammden (bilerek) yaptım ey Ömer" cevabını verdi.''

Kaynak:  Müslim, Taharet 86, (277); Ebu Davud, Taharet 66, (172); Tirmizi, Taharet 45, (61); Nesai, Taharet 101, (1, 86). Tirmizi ve Nesai'nin rivayetinde mesh'in zikri geçmez).

Konu:  Abdest


3678-)  Ebu Davud'un rivayetinde şöyle gelmiştir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam mestlerinin sırtlarına meshederdi." Tirmizi'nin bir başka rivayetinde de böyle denmiştir.

Kaynak:  Tirmizi 72, 73, (97, 98); Ebu Davud, Taharet 63, (161, 165); Nesai, Taharet 63, (1, 62).

Konu:  Abdest


3682-)  Şüreyh İbnu Hani anlatıyor: "Hz. Aişe (radıyallahu anha)'ya mest üzerine meshetmekten sormaya geldim. Bana: "Sana Ebu Talib'in oğlu (Hz. Ali) (radıyallahu anh)'yi tavsiye ederim, git ona sor. Zira o, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte seyahatlerde bulunmuştur!" dedi. Bunnun üzerine gidip ona sordum. Şu cevabı verdi: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), (mesh müddetini) yolcu için üç gün üç gece tuttu, mukim için de bir gün bir gece tuttu.''

Kaynak:  Müslim, Taharet 85, (276); Nesai, Taharet 99, (1, 84); İbnu Mace, Taharet 86, (552).

Konu:  Abdest


3683-)  Saffan İbnu Assal (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yolcu olduğumuz zaman, bize mestlerimizi üç gün üç gece, cenabet hali dışında küçük ve büyük abdest bozma, ve uyku sebebiyle çıkarmamamızı emrederdi."

Kaynak:  Tirmizi, Taharet 71, (96), Da'avat 102, (3529, 3530); Nesai, Taharet 98, (1, 83, 84); İbnu Mace, Taharet 86, (554).

Konu:  Abdest


3688-)  Ebu Davud'un rivayetinde Hz. Aişe (radıyallahu anha) der ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Üseyd İbnu Hudavr (radıyallahu anh)'la Hz. Enes'i, Hz. Aişe (radıyallahu anha)'nin kaybettiği kolyeyi aramaya gönderdi. Bu esnada namaz vakti girdi. Abdestsiz namaz kıldılar. Gelip durumu Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a haber verdiler. Bunun üzerine teyemmüm ayeti indirildi.'' Bir rivayette şu ziyade gelmiştir: "Üseyd, Hz. Aişe'ye: "Allah sana rahmetini bol kılsın, senin başına hoşlanmadığın her ne gelmiş ise onda Allah senin için de müslümanlar için de bir ferec (sıkıntıdan kurtulma) kılmıştır '' dedi.''

Kaynak:  Buhari, Teyemmüm 2, FedailûI-Ashab 5, 30, Tefsir, Nisa 10, Maide 3, Nikah 65, 125, Libas 52, Hudud 39; Müslim, Hayz 108, (367); Muvatta, Taharet 89, (1, 53, 54); Ebu Davud, Taharet 123, (317); Nesai, Taharet 194, (1, 163, 164).

Konu:  Teyemmüm


3689-)  Ammar İbnu Yasir radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, beraberinde Hz. Aişe'nin de bulunduğu bir seferde Ulat'ul-Ceyş nam mevkide geceleyin istirahat molası vermişti. Bu esnada Hz. Aişe (radıyallahu anha)'nın Yemen boncuğundan mamul kolyesi koptu. Bunun aranması, askerleri yolundan alıkoydu ve sabah aydınlığı girdi. insanların yanında su yoktu. Hz. Ebu Bekr (radıyallahu anh) Aişe'ye kızdı ve hatta: "Herkesi yolundan alıkoydun, yanlarında su da yok!" diye çıkıştı. Derken Allah Teala Hazretleri, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a, temiz toprakla temizlenme ruhsatını indirdi, Bunun üzerine müslümanlar, Resulullah aleyhissalatu vesselam'la kalkıp ellerini kaldırdılar. Topraktan hiçbir şey almadılar, yüzlerini ve omuzlarına kadar ellerini meshettiler. Ellerinin içlerinden de koltuk altlarına kadar meshettiler." Ebu Davud şu ziyadede bulunmuştur: "Bir hadiste İbnu Şihab der ki: "Alimler bu hadise itibar etmediler." Ebu Davud der ki: "Hadisi, İbnu İshak da böyle rivayet etti ve rivayette İbnu Abbas radıyallahu anhüma'dan onun "iki vuruş zikrettiğini" kaydetti." Nesai'nin bir rivayetinde, "Topraktan hiçbir şey çırpmadılar" denmiştir.

Kaynak:  Nesai

Konu:  Teyemmüm


3690-)  Ebu Davud'un bir diğer rivayetinde şöyle denmiştir: "Ashab, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'la birlikte sabah namazı için, toprakla meshlendiler. Bu maksadla avuçlarını toprağa vurup toprakla yüzlerine bir defa meshettiler. Sonra tekrar dönüp avuçlarını toprağa bir kere daha vurup, ellerinin tamamı ile ellerinin içlerinden koltuk altlarına, omuzlarına kadar meshettiler.'' Ebu Davud'un bir diğer rivayetinde, İbnu'l-Leys: "Dirseklerinin yukarısına kadar...'' demiştir.

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 123, (318, 319, 320); Nesai, Taharet 196, 197, 198, (1, 166-168).

Konu:  Teyemmüm


3691-)  Şakik merhum anlatıyor: "Ben, Abdullah İbnu Mes'ud ile Ebu Müsa (radıyallahu anhüma) arasında idim. Ebu Musa, İbnu Mes'ud'a: "Ey Ebu Abdirrahman! Bir adam cünüb olsa ve bir ay boyu su bulmasa ne yapar, namazı nasıl kılar, ne dersin?" diye sordu. "Suyu bir ay bulamasa da teyemmüm etmez!'' dedi. Ebu Musa: "Pekala Maide suresindeki şu ayete ne dersin: " . . Su bulamazsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin, yüzlerinizi, ellerinizi onunla meshedin'' (Maide, 6). Abdullah şu cevabı verdi: "Bu ayette Ashaba ruhsat verilmiş olsaydı, çok geçmeden su soğuyunca da toprakla teyemmüm etmeye yeltenirlerdi." Ebu Musa da ona: "Siz teyemmümü bu sebeple mi hoş bulmuyorsunuz?'' dedi. İbnu Mes'ud "Evet!" deyince, Ebu Musa, Abdullah'a: Sen Ammar'ın Hz. Ömer (radıyallahu anhüma) 'e ne dediğini duymadın mı?'' Dedi ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) beni bir vazifeyle yola çıkarmıştı: Sefer esnasında cünüb oldum. Su da bulamadım. Bunun üzerine hayvanların bulanması gibi ben de toprağa bulandım. Sonra Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gelip durumu kendisine arzettim. Bana: "Sana şöyle yapman kafi idi!" dedi (ve gösterdi), iki avucuyla yere bir vurdu, sonra avuçlarını çırptı, sonra soluyla (sağ) avucunun sırtını veya sol avucunun sırtını (sağ) avucuyIa meshetti. Sonra da onunla yüzünü de meshetti.''

Kaynak:  Buhari, Teyemmüm 7, 4, 5, 8; Müslim, Hayz 110 (368); Ebu Davud, Taharet 123 (321); Nesai, Taharet 202, (1, 170).

Konu:  Teyemmüm


3696-)  Bu hadisten Tirmizi, şu kısmı tahric etmiştir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kendisine (Ammar'a), yüze ve ellere teyemmüm yapmasını emretti." (Tirmizi) der ki: "Ammar'ın şöyle söylediği rivayet edildi: "Biz Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte omuzlara ve koltuk altlarına kadar teyemmüm ettik."

Kaynak:  Buhari, Teyemmüm 4, 5, 7, 8; Müslim, Hayz 112 (368); Ebu Davud, Taharet 123, (318, 319, 322, 323, 324, 325, 326, 327, 328); Nesai, Taharet 196, 199, 200, (1, 165-170).

Konu:  Teyemmüm


3697-)  İmran İbnu Husayn (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), bir kenara çekilmiş halkla birlikte namaz kılmayan bir adam gördü. "Ey fülan! Halkla birlikte niye namaz kılmıyorsun?'' diye sordu. Adam: "Ey Allah'ın Resulü, cenabet oldum, su da yok'' deyince: "Toprağı kullan, o sana yeterlidir" buyurdular."

Kaynak:  Buhari, Teyemmüm 6, 8, Menakıb 25; Müslim, Mesacid 317, (682); Nesai, Taharet 203, (1,171).

Konu:  Teyemmüm


3698-)  Ebu Zerr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "On yıl boyu su bulamasa da, temiz toprak müslümanın abdest suyudur. Suyu bulunca, bedenini onunla meshlesin, zira bu daha hayırlıdır.''

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 125, (332, 333); Tirmizi, Taharet 92, (124); Nesai, Taharet 204, (1, 171).

Konu:  Teyemmüm


3700-)  Tarık anlatıyor: "Bir adam cünüb oldu ve namaz kılmadı. Sonra Resulullah'a gelerek, durumu O 'na arzetti. Aleyhissalatu vesselam: "İsabetli davranmışsın! '' buyurdular. Bir diğer zat da cünüb olmuştu, teyemmüm edip namazını kıldı. Sonra o da Resulullah'a gidip durumunu arzetti. Aleyhissalatu vesselam ona da aynı şeyi söyledi, yani "isabetli davranmışsın!"dedi."

Kaynak:  Nesai, Taharet 205, (1, 172).

Konu:  Teyemmüm


3703-)  Ebu Sa'id radıyallahu anh anlatıyor: "İki kişi bir sefere çıktılar. Derken namaz vakti girdi. Beraberlerinde su olmadığı için temiz toprakla teyemmüm ettiler ve namazlarını kıldılar. Sonra vakti içinde su buldular. Bunlardan biri, abdesti de namazı da iade etti, diğeri iade etmedi. Sonra Resulullah Aleyhissalatu vesselam'a gelince durumu anlattılar. Resulullah aleyhissalatu vesselam, iade etmeyene: "Sünnete isabet ettin, namazın sana yeterlidir!" dedi. Abdesti ve namazı iade eden zata da: "Sana iki kat ücret var!" ferman buyurdu."

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 128, (338, 339); Nesai, Gusl 27, (1, 213).

Konu:  Teyemmüm


3707-)  İmam Malik'in Hz. Aişe'den kaydettiği bir rivayette: "Hitan, hitanı geçince gusül vacib olur, ben ve Resulullah böyle yaptık ve yıkandık '' denmiştir.

Kaynak:  Buhari, Gusl 28; Müslim, Hayz 87, (348); Muvatta, Taharet 71, (1, 45, 46); Ebu Davud, Taharet 84, (216); Nesai, Taharet 129, (1, 110, 111); İbnu Mace, Taharet 111, (610).

Konu:  Gusül Abdesti


3710-)  Nesai'nin Ebu Eyyub (radıyallahu anh)'den kaydettiği bir rivayette de Resulullah: "Su, sudan dolayıdır" buyurmuştur.

Kaynak:  Buhari, Vudü 34, Müslim Hayz 81-83, (343-345); Ebu Davud, Taharet 84, (217); Nesai, Taharet 132, (1, 115).

Konu:  Gusül Abdesti


3713-)  Yine Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Ümmü Süleym (radıyallahu anha) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a "Rüyasında, erkeğin gördüğünü gören kadın hakkında sorarak, gusül gerekip gerekmiyeceğini öğrenmek istedi. Aleyhissalatu vesselam: "Evet! suyu görürse!" cevabını verdi. Aişe (radıyallahu anha) (Ümmü Süleym''e yönelip:) "Allah hayrını versin (neler söylüyorsun)? '' diye ayıpladı. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (Aişe'ye yönelerek): "Ey Aişe, bırak onu, (dilediğini sorsun!) Öyle olmasa (çocuklarda anne tarafına) benzerlik olur mu? Kadının suyu erkeğin suyuna üstün gelirse, çocuk dayılarına benzer; erkeğin suyu kadınınkine üstün gelirse, çocuk amcalarına benzer '' buyurdular.''

Kaynak:  MüsIim, Hayz 33, (314); Muvatta, Taharet 84, (1, 51); Ebu Davud, Taharet 96, (237); Nesai, Taharet, 131, (1,112, 113).

Konu:  Gusül Abdesti


3723-)  Buhari'nin diğer bir rivayetinde (Hz. Aişe) şöyle demiştir: "(Resulullah'ın zevcelerinden) birimiz cenabet olduğu vakit, eliyle üç kere başının üzerine su döker, sonra eliyle üç kere sağ tarafına su döker, diğer eliyle de sol tarafın dökerdi."

Kaynak:  Buhari, Gusl 1,15,19; Müslim, Hayz 35, (316); Muvatta, Taharet 67, (1, 44), 80, (1,45); Ebu Davud, Taharet 98, (240, 241, 242, 243, 244),100, (253); Nesai, Taharet 152, 153, 155, 156, 157, (1, 132-135); Tirmizi, Taharet 76, ( 104).

Konu:  Gusül Abdesti


3724-)  Hz. Meymune (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cenabetten yıkanırken ben O'na perde oldum, (şöyle yıkanmıştı): Önce ellerini yıkadı. Sonra sağ eliyle (kaptan) solu üzerine su dökerek fercini ve (meniden) bulaşanları yıkadı. Sonra elini duvara -veya yere- sürdü. Sonra namaz abdesti gibi abdest aldı, ancak ayaklarını yıkamayı terketti. Sonra üzerine su döktü. Sonra ayaklarını çekip yıkadı. Aleyhissalatu vesselam'ın cenabetten guslü işte böyledir."

Kaynak:  Buhari, Gusl 1, 5, 7, 8, 10, 11, 16, 18, 21; Müslim, Hayz 4, (317); Ebu Davud, Taharet 98, (245); Tirmizi, Taharet 76, (103); Nesai, Taharet 161, (1, 137), Gusl 15, (1, 204), 22, (1, 208).

Konu:  Gusül Abdesti


3725-)  İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "(Babam) Ömer (radıyallahu anh) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a cenabetten nasıl yıkanacağını sordu. Aleyhissalatu vesselam dedi ki: "(Kişi) sağ eli üzerine su dökerek başlar, iki veya üç kere döker (ve ovalayıp yıkar). Sonra sağ elini kaba sokar (avuçladığı suyu) ferci üzerine boşaltır, bu sırada sol eli ferci üzerindedir. Dökülen su ile oralarındaki (meni bulaşığı)nı temizleninceye kadar yıkar. Sonra isterse elini toprağa koyar, sonra sol eli üzerine, temizleninceye kadar su döker. Sonra üç kere ellerini yıkar. İstinşakta bulunur (burnuna su çekip yıkar). Mazmaza yapar (ağzına su alıp yıkar). Yüzünü ve kollarını üçer kere yıkar. Başına sıra gelince meshetmez, suyu döker (ve bedeninin geri kalan kısmını yıkar).''

Kaynak:  Nesai Gusl 18, (1, 205, 206).

Konu:  Gusül Abdesti


3726-)  Ümmü Seleme (radıyallahu anha) anlatıyor: "(Bir gün) ey AIlah'ın Resulü! dedim. Ben çok örgüsü olan bir kadınım. Hayız ve cenabetten yıkanırken örgüleri çözeyim mi?'' "Hayır! buyurdular, başının üzerine, ellerinle üç kere su avuçlayıp dökmen, sonra da bedenine su döküp yıkanman sana yeterlidir.''

Kaynak:  Müslim, Hayz 58, (330); Ebu Davud, Taharet 100, (251, 252); Tirmizi, Taharet 77, (105); Nesai, Taharet 150, (1, 131).

Konu:  Gusül Abdesti


3728-)  Katade rahimehullah anlatıyor: "Hz. Enes (radıyallahu anh)'in bize anlattığına göre, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ın tek bir gusülle, bütün hanımlarını dolaştığı olmuştur."

Kaynak:  Buhari, Gusl 12, 24, Nikah 4, 102; Ebu Davud, Taharet 75, (218); Tirmizi, Taharet 106, (140); Nesai, Taharet 170 (1,143).

Konu:  Gusül Abdesti


3730-)  Ebu Sa'idi'l-Hudri (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Biriniz ehline temas eder, sonra tekrar etmek dilerse ikisi arasında abdest alsın.''

Kaynak:  Müslim, Hayz 27, (308); Ebu Davud, Taharet 86, (220); Tirmizi, Taharet 107, (141); Nesai, Taharet 107, (1,142).

Konu:  Gusül Abdesti


3731-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yıkanır, (sabahtan önce) iki rek'at namazla sabah namazını kılardı. Gusülden sonra Aleyhissalatu vesselam'ın bir de abdest aldığını zannetmiyorum.''

Kaynak:  Tirmizi, Taharet 79, (107); Nesai, Taharet 162, (1,137); Ebu Davud, Taharet 99, (250).

Konu:  Gusül Abdesti


3733-)  Ebu Seleme'nin yaptığı diğer bir rivayette şöyle gelmiştir: "Hz. Aişe (radıyallahu anha) 'nin yanına girmiştim. Yanımda Hz. Aişe'nin süt kardeşi vardı. Kendisine, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'in cenabetten nasıl yıkandığını sorduk. Bir sa' miktarında bir kap getirtti ve onunla yıkandı. Aişe ile aramızda bir perde vardı. (Yıkanırken) üzerine üç kere su döktü ve dedi ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ın zevceleri, saçları kulak memesi civarında olması işin saçlarının başlarını alırlardı.''

Kaynak:  Buhari, Gusl 2; MüsIim, Hayz 41, 42, (319, 320); Muvatta, Taharet 68, (1, 44, 45); Ebu Davud, Taharet 97, (238); Nesai, Taharet 144, (1, 127).

Konu:  Gusül Abdesti


3734-)  Muhammed el-Bakır rahimehullah anlatıyor: "Hz. Cabir (radıyallahu anh)'in yanında idik. Yanında gusülden soran bir grup insan vardı. Şöyle cevap verdi: "Bir sa ' su sana yeter!'' Bir adam: "Bana kafi gelmez!'' diye itiraz etti. Hz. Cabir: "Ama, saçı senden daha çok ve senden daha hayırlı olan zata yetiyordu!'' dedi. Onun burada kasdettiği "hayırlı zat '' Resulullah (aleyhissalatu vesselam) idi."

Kaynak:  Buhari, Gusl 3, 4; Nesai, Taharet 144, (1,128). (İbnu Hacer, bu rivayetin Müslim'de bulunmadığını söyler).

Konu:  Gusül Abdesti


3735-)  Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Ben ve Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sarıdan mamul bir kaptan su alarak yıkanırdık.''

Kaynak:  Nesai, Taharet, 47, (9 8, 99).

Konu:  Gusül Abdesti


3736-)  Ya 'la İbnu Ümeyye (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) açıkta (izarsız) yıkanan bir adam görmüştü. Derhal minbere çıkarak, Allah'a hamd ve senada bulunduktan sonra: "Allah diridir ve ayıpları örtücüdür, hayayı ve örtünmeyi sever. Öyleyse biriniz yıkanınca örtünsün'' buyurdu.''

Kaynak:  Ebu Davud, Hamam 2; Nesai, Gusl 7, (1, 200).

Konu:  Gusül Abdesti


3737-)  Ebu's-Semh (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'a hizmet ediyordum. Yıkanmak isteyince: "Bana enseni dön!'' derdi. Ben de ensemi dönerdim. Böylece ona perde olurdum.''

Kaynak:  Nesai, Taharet 143, (1, 126).

Konu:  Gusül Abdesti


3739-)  İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) yıkanmıştı. (Kurulanması için) bir havlu getirildi. Onunla kurulanmayıp: "Su(yun) ıslaklığı ile böyle (daha iyi)!'' buyurdular.''

Kaynak:  Nesai, Taharet 162, (1, 138).

Konu:  Gusül Abdesti


3745-)  Nesai'nin bir başka rivayetinde şöyle gelmiştir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) heladan çıkınca Kur'an okutur, bizimle et yerdi. Cenabet halinden başka hiçbir şey O'nunla Kur'an arasına perde olmazdı.''

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 91, (229); Tirmizi, Taharet 111, (146); Nesai, Taharet 171, (1, 144).

Konu:  Gusül Abdesti


3752-)  Nesai'nin bir rivayetinde: "Resulullah aleyhissalatu vesselam yemek veya içmek istediği zaman ellerini yıkar sonra yer içerdi" denmiştir.

Kaynak:  Buhari, Gusl 27, 25; Müslim, Hayz 21, (305, 307); Muvatta, Taharet 77, (1, 47, 48); Ebu Davud, Taharet 88; Salat 343, (1437); Tirmizi, Taharet 87, (118, 119); Nesai, Taharet 163, 164, 165, 166 (1,138-139), Gusl 4, 5, (1, 199).

Konu:  Gusül Abdesti


3753-)  İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Ömer İbnu'l-Hattab (radıyallahu anh), geceleyin Cünüb olduğunu, (ne yapması gerektiğini) sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Abdest al, uzvunu yıka, sonra uyu!" buyurdular. "

Kaynak:  Buhari, Gusl 27, 25; Müslim Hayz 25, (306); Muvatta, Taharet 76 (1, 47); Ebu Davud, Taharet 87, (221); Nesai, Taharet 167, (1,140) ; Tirmizi, Taharet 88, (120). Bu metin Sahiheyn'e aittir.

Konu:  Gusül Abdesti


3755-)  Ebu Hüreyre (radıyallahu anh)'nin anlattığına göre: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Medine sokaklarından birinde kendisine rastlamıştır. Ebu Hüreyre bu sırada cünüp olduğu için, Aleyhissalatu vesselam'ın nazarından sıvışarak gidip yıkanır gelir. Gelince Aleyhissalatu vesselam: "Ey Ebu Hüreyre neredeydin?'' diye sorar. "Ben cünübtüm, pis pis sizinle oturmak istemedim'' cevabında bulunur. Aleyhissalatu vesselam: "Sübhanallah! (bilmez misin ki) müslüman pis olmaz!" ferman eder.

Kaynak:  Buhari, Gusl 23, 24; Müslim, Hayz 115, (371); Ebu Davud, Taharet 97, (231); Tirmizi, Taharet 89, (121); Nesai, Taharet 172, (1, 145, 146).

Konu:  Gusül Abdesti


3757-)  Nesai 'nin rivayetinde hadis şöyledir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Ashabından bir erkekle karşılaşınca onu mesheder ve ona dua ediverirdi. Bir gün erken vakitte Aleyhissalatu vesselam'ı (sokakta) gördüm. Hemen yolumu ondan çevirdim. (Eve gidip yıkandıktan sonra) güneş yükselince yanına geldim. Bana: "(Sabahleyin) seni görmüştüm, hemen yolunu benden çevirdin!'' buyurdular. Ben de açıkladım: "Çünkü ben cünübtüm (bu halde) bana dokunmanızdan korktum.'' "Şurası muhakkak ki dedi Aleyhissalatu vesselam, mü'min necis olmaz!''

Kaynak:  Müslim, Hayz 116, (372); Ebu Davud, Taharet 92, (230); Nesai, Taharet 172, (1, 145).

Konu:  Gusül Abdesti


3760-)  Bir rivayette: "...Namazıa tamamlayınca: "Ben de bir insanım. (İlk geldiğimde) cünübtüm" buyurdu" denmiştir.

Kaynak:  Buhari, Gusl 17, Ezan 24, 25; Müslim, Mesacid 157, (605); Muvatta, Taharet 79, (1, 48); Ebu Davud, Taharet 94, (234, 235); Nesai, İmamet 14, (2, 81, 82).

Konu:  Gusül Abdesti


3763-)  Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Ensardan bir kadın, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a hayızdan nasıl yıkanacağını sordu. Bunun üzerine, Aleyhissalatu vesselam da nasıl yıkanacaksa öyle emretti ve dedi ki: "Miske bulanmış bir (bez, pamuk vs.) parçası al. Onunla temizlen!" "Onunla nasıl temizleneceğim?" diye kadın tekrar sordu. Resûlullah: "Onunla temizlen!" buyurdu. Kadın tekrar etti: "Nasıl?" Resûlullah: "Sübhanallah! temizlen!" dedi. (Baktım ki anlamıyor;) kadını kendime çektim ve: "O parçayı, kan bulaşığına tatbik et" dedim.."

Kaynak:  Buhari, Hayz 13, 14, İ'tisam 24; Müslim, Hayz 60, 61, (332); Ebu Davud, Taharet 122, (314, 315, 316); Nesai, Taharet 159, (1, 135 - 137).

Konu:  Gusül Abdesti


3767-)  Ebu Sa'id radıyallahu ahn anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cuma guslü her muhtelime (büluğa erene) vacibtir. Misvaklanması, bulduğu takdirde koku sürünmesi de öyle:"

Kaynak:  Buhari, Cuma 2, 3, 12, Ezan 161; Şehadat 18; Müslim, Cuma 5, (846); Muvatta, Cuma 4, (1, 102); Ebu Davud, Taharet 129, (341); Nesai, Cuma 6, 8, (3, 92 - 93).

Konu:  Gusül Abdesti


3775-)  Semüre İbnu Cündeb radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cuma günü kim abdest alırsa bununla (o, sünneti yerine getirmiş, fazilete ermiş) olur ve (sünneti yapmış olma) nimetine erer. Ama cuma günü kim de guslederse (bilsin ki) gusül daha faziletlidir."

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 130, (354); Tirmizi, Salat 357, (497); Nesai, Cuma 9, (3, 94).

Konu:  Gusül Abdesti


3779-)  Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Her müslüman yedi günde bir kere yıkanmalıdır, bu gün de cuma günü olmalıdır."

Kaynak:  Nesai, Cuma 8, (3, 93).

Konu:  Gusül Abdesti


3780-)  Ümmü Atiyye el-Ensariye radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, kızı (Zeyneb radıyallahu anha) vefat ettiği zaman yanımıza girdi ve: "Onu sidreli su ile üç veya beş veya -gerek görürseniz- daha fazla yıkayın. Sonuncu yıkamaya kafûr koyun. Yıkama işini bitirdiniz mi bana haber verin!" buyurdu. İşimiz bitince Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı çağırdık. Bize kendi izarını verdi ve: "Ona, önce bunu sarın!" dedi."

Kaynak:  Buhari, Cenaiz 12, 8, 9, 10, 11, 13 - 17; Müslim, Cenaiz 36, (939); Muvatta, Cenaiz 2, (1, 222); Ebu Davud, Cenaiz 33, (3142 - 3146); Tirmizi, Cenaiz 15, (990); Nesai, Cenaiz 28, 30 - 36, (4, 28 - 32).

Konu:  Gusül Abdesti


3781-)  Bir diğer rivayette: "Onu üç, beş, yedi ve daha fazla olmak üzere tek olarak yıkayın. Sağ tarafından ve abdest uzuvlarından yıkamaya başlayın" buyurdu" denmiştir. aynı rivayette Ümmü Atiyye radıyallahu anha: "Yıkayan kadınlar, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın kızının başına üç örgü yaptılar. (Şöyle ki): Önce saçının örgülerini bozdular sonra yıkadılar, en sonda tekrar üç örgü yaptılar." Süfyan der ki: "Örgünün ikisi yanda biri alnında idi."

Kaynak:  Buhari, Cenaiz 12, 8, 9, 10, 11, 13 - 17; Müslim, Cenaiz 36, (939); Muvatta, Cenaiz 2, (1, 222); Ebu Davud, Cenaiz 33, (3142 - 3146); Tirmizi, Cenaiz 15, (990); Nesai, Cenaiz 28, 30 - 36, (4, 28 - 32).

Konu:  Gusül Abdesti


3782-)  Bir diğer rivayette: "Biz saçına üç örgü ve örgüleri arkasına koyduk" denmiştir.

Kaynak:  Buhari, Cenaiz 12, 8, 9, 10, 11, 13 - 17; Müslim, Cenaiz 36, (939); Muvatta, Cenaiz 2, (1, 222); Ebu Davud, Cenaiz 33, (3142 - 3146); Tirmizi, Cenaiz 15, (990); Nesai, Cenaiz 28, 30 - 36, (4, 28 - 32).

Konu:  Gusül Abdesti


3783-)  Ümmü Kays Bintu Mihsan radıyallahu anha anlatıyor: "Oğlum ölmüştü. Bu sebeple çok üzüldüm. Onu yıkayan kimseye: "Oğlumu soğuk su ile yıkama, oğlumu öldüreceksin!" dedim. Bunun üzerine Ukkaşe İbnu Mihsan radıyallahu anh hemen Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a gidip benim söylediklerimi haber verdi. Resûlullah tebessüm buyurup: "Böyle mi söylüyor! Onun ömrü uzadı." Biz, onun gibi uzun yaşayan bir başka kadın bilmiyoruz" dedi."

Kaynak:  Nesai, Cenaiz 29, (4, 29).

Konu:  Gusül Abdesti


3785-)  Naciye İbnu Ka'b anlatıyor: "Hz. Ali radıyallahu anh dedi ki: "Ebu Talib ölünce Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a gelip: "Dalalette olan ihtiyar amcan öldü" dedim. Bana: "Git babanı göm! Sonra, bana gelinceye kadar hiçbir şey yapma!" buyurdular. Ben de gidip gömdüm ve Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a gelip haber verdim. Bunun üzerine bana yıkanmamı emir buyurdular ve yıkandım.. Sonra bana dua ediverdi (ancak duayı ezberleyemedim)"

Kaynak:  Ebu Davud, Cenaiz 70, (3214); Nesai, Taharet 128, (1, 110), Cenaiz 84, (4, 79).

Konu:  Gusül Abdesti


3789-)  Kays İbnu Asım radıyallahu anh anlatıyor: "Müslüman olmak arzusuyla Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a gelmiştim. Bana su ve sidre ile yıkanmamı emir buyurdu." Tirmizi ve Nesai'nin bir rivayetinde: "(Kays) müslüman oldu. (Resûlullah) ona yıkanmayı emretti" denmiştir.

Kaynak:  Ebu Davud, Taharet 131, (355); Tirmizi, Salat 429, (605); Nesai, Taharet 127, (1, 109).

Konu:  Gusül Abdesti


3794-)  Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah ve ahiret gününe inanan kimse izarsız hammama girmesin. Kim Allah'a ve ahirete inanıyorsa, bir özrü olmadan hanımını hammama sokmasın. Kim Allah'a ahirete, inanıyorsa üzerinde içki bulunan sofraya oturmasın."

Kaynak:  Tirmizi, Edeb 43, (2802); Nesai, Gusl 2, (1, 198).

Konu:  Gusül Abdesti


3795-)  Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Yahudilerin şöyle bir adeti vardı: İçlerinde bir kadın adet görmeye başlayınca, onunla beraber yiyip içmezler, evlerde beraber oturup kalkmazlardı. Bu durumu Ashab radıyallahu anhüm Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a sordular. bunun üzerine Cenab-ı Hak şu ayeti inzal buyurdu. (Mealen): "Ey Muhammed! Sana kadınların aybaşı halinden sorarlar. De ki: "O bir ezadır. Aybaşı halinde iken kadınlardan uzak kalın. Temizlenmelerine kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri zaman Allah'ın size buyurduğu yoldan yaklaşın..." (Bakara 222) ayeti üzerine Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Kadınlarınızla nikah (zevciyat muamelesi) dışında her şeyi yapın!" buyurdu. bu ruhsat yahudilere ulaşınca: "Bu adam ne yapmak istiyor? Bize muhalefet etmediği bir şey bırakmadı!" dediler. (Bu sözü işiten) Üseyd İbnu Hudayr ve Abbad İbnu Bişr radıyallahu anhüma gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! yahudiler şöyle şöyle söylüyorlar" diye haber verdiler. "Biz kadınlarla beraber oturup kalkmıyacak mıyız?" dediler. Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın rengi öylesine değişti ki, biz onlara kızdığını zannettik. Onlar da hemen çıkıp gittiler. Derken onlar yolda Resûlullah'a gönderilen hediye sütle karşılaştılar. Resûlullah o sütü hemen bunların peşisıra içmeleri için gönderdi. Böylece anladılar ki, Aleyhissalatu vesselam kendilerine gücenmemiştir."

Kaynak:  Müslim, Hayız 16, (302); Ebu Davud, Nikah 47, (2165); Tirmizi, Tefsir, Bakara, (2981); Nesai, Taharet 181, (1, 152).

Konu:  Hayız


3798-)  Nesai'nin Cümay' İbnü Ümayr'dan kaydettiği bir rivayette şöyle denmiştir: "Ben, annem ve teyzemle birlikte Hz. Aişe radıyallahu anha'nın yanına girdim. Onlar Hz. Aişe'ye: "Hayızlı iken, sizlerle Aleyhissalatu vesselam ne şekilde mübaşerette bulunurdu?" diye sordular. Aişe validemiz: "Hayız olduğumuz zaman bize, geniş bir izar giymemizi emreder, sonra sine ve göğsümüze iltizamda (temasta) bulunurdu."

Kaynak:  Nesai

Konu:  Hayız


3800-)  Ebu Davud ve Nesai'nin bir rivayetinde şöyle denmektedir: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam zevcelerinden bir kadınla hayızlı olduğu halde mubaşeret ederdi. Yeter ki, uyluklarının ortasına kadar izarı uzanmış olsun veya dizleri örtülü bulunsun."

Kaynak:  Buhari, Hayz 5; Müslim, Hayz 1, 4, (293, 295); Muvatta, Taharet 95, (1, 58); Ebu Davud Taharet 107, (267, 268, 273); Tirmizi, Taharet 99, (132); Nesai, Hayz 12, 13, (1, 189).

Konu:  Hayız


3807-)  Bir rivayette şöyle denmiştir: "Kişi hanımına kanama halinde temasta bulunmuşsa bir dinar, kanın kesilme halinde temas etmişse yarım dinar tasadduk eder."

Kaynak:  Tirmizi, Taharet 103, (136, 137); Ebu Davud, Taharet 106, (264, 265, 266); Nesai, Taharet 182, (1, 153); İbnu Mace, Taharet 123, (640).

Konu:  Hayız


3808-)  Hz. Aişe radıyallahu anha "Ben hayızlı iken Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın başını yıkardım" demiştir.

Kaynak:  Buhari, Hayz 2, İ'tikaf 2, 3, 4, 19, Libas 76; Müslim, Hayz 10, (297); Muvatta, Taharet 102, (1, 60); Ebu Davud, Savm 79, (2467, 2468, 2469); Tirmizi, Savm 80, (804); Nesai, Hayz 20, (1, 193).

Konu:  Hayız


3809-)  Yine Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, ben hayızlı iken kucağıma yaslanır ve Kur'an okurdu."

Kaynak:  Buhari, Hayz 13, Tevhid 52; Ebu Davud, Taharet 103, (260); Nesai, Hayz 16, (1, 191).

Konu:  Hayız


3810-)  Yine Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, (bir gün) bana (kendisi mescidde iken) "Humre'yi bana getiriver!" buyurdular. "Hayızlıyım" diye cevap verdim. "Senin hayızın elinde değil ki!' dediler."

Kaynak:  Müslim, Hayz 11, (298); Ebu Davud, Taharet 104, (261); Tirmizi, Taharet 101, (134); Nesai, Hayz 18, (1, 192).

Konu:  Hayız


3811-)  Hz. Meymune radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bizden biri hayızlı olduğu halde onun kucağına başını koyar, Kur'an okurdu. Bizden birimiz hayızlı iken Resûlullah'ın humrasını mescide taşır ve yayardı."

Kaynak:  Nesai, Hayz 19, (1, 192).

Konu:  Hayız


3813-)  Ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: "Ben, Resûlullah aleyhissalatu vesselam ile birlikte kadife bir örtünün altında yatıyordum. Ay halimin başladığını farkettim. Hemen örtünün altından kayıp hayız elbisemi bulup giyindim. Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Hayız mı oldun?" buyurdular. "Evet!" dedim. Beni yanına çağırdı. Örtünün altında beraber yattık."

Kaynak:  Buhari, Hayz 4, 21, 22, Savm 24; Müslim, Hayz 5, 296; Nesai, Taharet 179, (1, 149, 150)

Konu:  Hayız


3817-)  Nesai'nin bir diğer rivayeti şöyle: "Şureyh İbnu Hani, Hz. Aişe radıyallahu anha'ya: "Bir kadın hayızlı iken kocası ile birlikte yemek yer mi?" diye sordu. Hz. Aişe "Evet dedi, benim kanamam varken Resûlullah aleyhissalatu vesselam beni çağırırdı, ben de onunla birlikte yerdim. (Bu sırada) etli kemiği alır, (bana uzatır, önce benim başlamam için) bana yemin verirdi. Ben de onu alır ve bir miktar dişler (sonra Resûlullah'a uzatırdım). O da ağzını, kemikte tam benim ağzımı koyduğum yere koyar(ak yemeye başlar)dı. İçecek bir şey istediği olur, getirince ondan önce benim içmem için bana yemin verirdi, bunun üzerine ben de kabı alır bir miktar içer, sonra bırakırdım. Bu sefer onu Aleyhissalatu vesselam alır, kabın tam benim ağzımı koyduğum yerine ağzını koyarak içerdi."

Kaynak:  Müslim, Hayz 14, (300); Ebu Davud, Taharet 103, (259); Nesai, Taharet 177, (1, 148).

Konu:  Hayız


3819-)  Hz. Aişe radıyallahu anha'nın anlattığına göre, bir kadın kendisine: "Temizlendiğimiz zaman kıldığımız mutad namaz bize yeter mi (hayızlı iken kılamadıklarımızın kazası gerekir mi?)" diye sormuş, o da şu cevabı vermiştir: "Sen Harûriyye (Harici)misin? Biz Resûlullah aleyhissalatu vesselam'la beraberken ay hali gördüğümüzde, tutamadığımız oruçları kaza etmemizi söylerdi, fakat namazların kazasını söylemezdi."

Kaynak:  Buhari, Hayız 20; Müslim, Hayız 67, (335); Ebu Davud, Taharet 105, (262, 263); Tirmizi, Taharet 97, (130); Savm 68, (787); Nesai, Hayz 17, (1, 191, 192), Savm 64, (4, 191).

Konu:  Hayız


3826-)  Nesai'nin rivayeti şöyledir: "Ümmü Habibe müstehaze idi (devamlı kanaması olurdu), hiç temiz olmazdı. Durumu Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a söylenmişti. Şöyle buyurdular: "Bu, hayız değildir, rahimin bir rahatsızlığıdır. Normal zamanda hayız kanının geldiği kirlilik müddetine baksın. (Her ay) o müddet boyunca namazını terketsin. Sonra bu müddet çıkınca her namaz vaktinde yıkansın."

Kaynak:  Nesai

Konu:  Hayız


3827-)  Nesai'nin bir diğer rivayeti şöyle: "Ümmü Habibe radıyallahu anha'ya Resûlullah aleyhissalatu vesselam, (Her ayda) hayız olup kirli bulunduğu kadar namazı terketmesini, sonra yıkanıp namazını kılmasını emretti. O, her namaz vaktinde yıkanırdı."

Kaynak:  Buhari, Hayz 26; Müslim, Hayz 64, 66, (334); Ebu Davud, Taharet 111, (288 - 291); Tirmizi, Taharet 96, (129); Nesai, Hayz 2, 3, 4, (1, 181, 182).

Konu:  Hayız

<<İlk <Önceki 8 9 10 11 [12] 13 14 15 16 Sonraki> Son>>

 


İletişim