2832-) İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) uyurdularki: "Cum'a namazından veya başkasından bir rek'ate yetişenin namazı tamam olmuştur."
Kaynak: Nesai, Mevakit 30, (1, 274, 275).
Konu: Namaz
2833-) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:"Cum'a namazından bir rek'ate yetişen, cuma namazına yetişmiştir. ''
Kaynak: Nesai, Cum 'a 41, (3, 112, 113 ).
Konu: Namaz
2834-) Kuba ahalisinden bir adam-Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'la sohbet etme şerefine ermiş bulunan babasından naklen demiştir ki: ''Resulullah bize Kuba 'dan (gelerek Medine 'de) cum'a namazına katılmamızı emretti.''
Kaynak: Timizi, Salat 360, (501).
Konu: Namaz
2835-) Ebu'l-Ca'd ed-Damri (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki :" Kim önemsemiyerek üç cumayı terkedecek olursa, Allah onun kalbini mühürler."
Kaynak: Ebu Davud, Salat 210, (1052); Tirmizi, Salat 359, (500) ; Nesai, Cum'a 2, (3,88).
Konu: Namaz
2836-) Semüre İbnu Cündüb (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdularki: "Cum'a namazını özürsüz olarak kim terkedecek olursa bir dinar para tasadduk etsin, (bu kadar) bulamazsa, yarım dinar tasadduk etsin. ''
Kaynak: Ebu Davud, Salat 211, ( 1053-1054) ; Nesai, Keffaret 3, (3, 89) ; İbnu Mace, İkamet 93, (112 8).
Konu: Namaz
2837-) Ebu'l-Melih, ismi Umayr İbnu Amir el-Hüzeli (radıyallahu anh) olan babasından naklen anlattığına göre, babası Hudeybiye seferi sırasında bir cuma günü, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte bulunmuştur. O gün, ayakkabılarının altını ıslatmayacak kadar yağmur yağmış, bunun üzerine.Efendimiz, herkesin yerlerinde namaz kılmalarını emir buyurmuştur.''
Kaynak: Ebu Davud Salat 213, (1058, 1059); Nesai, İmamet 51, (2, 111).
Konu: Namaz
2838-) Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: ''Resulullah (aleyhissalatu vesselam), cum'ayı (öğleyin) güneş meyl edince kılardı. ''
Kaynak: Buhari, Cum'a 16, Ebu Davud,. Cum'a 224, (1084); Tirmizi, Salat 361, (503).
Konu: Namaz
2839-) Buhari nin bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir : "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soğuk şiddetlenince namazı erken (ilk vaktinde) kılardı. Sıcak şiddetlenince namazı yani cum'a'yı (öğleyin biraz) serinleyince kılardı.''
Kaynak: Buhari, Cum'a 16.
Konu: Namaz
2840-) Sehl İbnu Sa 'd (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la cum 'ayı kılar, sonra da kaylûle (öğle uykusu) yapardık.'' Diğer bir rivayette : "Biz, ancak cum 'a namazından sonra kaylûle yapıyor yemek yiyorduk '' denmiştir. Tirmizi ve Muvatta dışındaki diğer kitaplarda Seleme İbnu 'l-Ekva 'dan gelen bir rivayette: "Sonra cuma 'dan çıktığımızda duvarların diplerinde, gölgelenebileceğimiz bir gölge olmazdı'' denmiştir.
Kaynak: Buhari, Cum'a 40, 41, Hars 21, Et'ime 17, İsti'zan 16, 39; Müslim, Cum'a 30, (859); Ebu Davud, Cum'a 224, (1086); Tirmizi, Salat 378, (525).
Konu: Namaz
2841-) es-Saib İbnu Yezid (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullalh (aleyhissalatu vesselam), Hz. Ebu Bekir ve Hz: Ömer (radıyallahu anhüma) devirleride cuma namazının ilk ezanı, imam minbere oturunca okunurdu. Ancak Hz. Osman zamanı olup cemaat artınca, emri üzerine (Medine çarşısında) Zevra nam yerde üçüncü bir ezan daha okundu. (Cum'a ezanı işi) bu şekilde sabitleşti.''
Kaynak: Buhari, Cum'a 21, 22, 24, 25 ; E bu Davud, Salat 225 ; Tirmizi, Salat 372, (516) ; Nesai, Cum'a 15, (3, 100, l01).
Konu: Namaz
2842-) İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vessalam) iki hutbe okurdu. Minbere çıkınca otururdu. (Bu esnada müezzin ezan okurdu). Müezzin ezanı bitirince kalkar ve hutbeyi okur, sonra tekrar oturur ve (bu sırada) konuşmazdı. Sonra kalkar (ikinci defa) hutbe okurdu."
Kaynak: Buhari, Cum'a 30, 27; Müslim, Cum'a 33, (861); Ebu Davud, Salat 227, ( 1092) ; Tirmizi, Salat 363, (506) ; Nesai, Cum'a 33, (3, 109).
Konu: Namaz
2843-) Nesai'nin rivayetinde: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ayakta iki hutbe verir, bunların arasını (kısa) bir oturuşla ayırırdı" denmiştir.
Kaynak: Nesai, Cum'a (3, 109).
Konu: Namaz
2844-) Müslim ve Nesai 'nin Ka 'b İbnu Ucre (radıyallahu anh) 'ı yaptıkları bir rivayete göre Ka'b, Mescide girince Abdurrahman İbnu Ümmi'l Hakem 'i oturarak hutbe verir görmüş ve derhal müdahale etmiştir: "Şu habise bakın hele! Oturarak hutbe veriyor. Halbuki Cenab-ı Hakk Kitab-ı Mübin'inde (mealen): "Onlar bir ticaret, yahud bir oyun bir eğlence gördükleri zaman ona yönelip dağıldılar ve seni ayakta bıraktılar" (Cum'a 11) buyurmuştur."
Kaynak: Müslim, Cum'a 39, (864).; Nesai, Cum'a 18,(3,102).
Konu: Namaz
2845-) Umare İbnu Rüveybe (radıyallahu anh) 'nin anlattığına göre, Bişr İbnu Mervan'ı, minberde ellerini kaldırarak hutbe verirken görmüş ve derhal müdahale etmiştir: "Allah şu iki kısa elin belasını versin. Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ı (hutbe verirken) gördüm, eliyle şundan fazla kaldırmazdı '' dedi ve şehadet parmağıyla işaret etti.''
Kaynak: Müslim, Cum'a 53, (874); Ebu Davud, Salat 230, (1104); Tirmizi, Salat 371, (515); Nesai, Cum'a 29, (3, 108).
Konu: Namaz
2846-) Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hutbe verdi mi gözleri kızarır, sesi yükselir, öfkesi artardı. Sanki bir orduya "Düşmanınız akşama veya sabaha size baskın yapacak!'' diye tehlikeyi haber veren komutan gibi (fevkalade ciddi bir eda ile): "Ben size, Kıyamet şu iki parmak kadar yakınlaşmış olduğu bir zaman da peygamber gönderildim '' der ve şehadet parmağı ile orta parmağını birbirine yaklaştırarak gösterir, sözlerine şöyle devam ederdi: "Emma bad! Bilesiniz, sözlerin en hayırlısı Kitabullah'tır. En güzel yol da Muhammed'in yoludur. İşlerin en şerlisi de sonradan ihdas edilenlerdir. Her bid'at dalalettir." Ayrıca şunları da söyledi: "Ben her mü'mine kendi nefsinden daha yakınım. Nitekim, kim bir mal bırakırsa bu ailesi içindir. Kim bir borç veya (bakıma muhtaç) horanta bırakırsa bu bana aittir ve benim üzerimedir."
Kaynak: Müslim, Cum'a 43, (867); Nesai, İydeyn 22, (3, 188, 189).
Konu: Namaz
2847-) İbnu Mes 'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) teşehhüd okuyunca şu mealde zikirde, duada bulunurdu: "Hamd Allah'adır, O'na sığınır, O'ndan mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden de O'na sığınırız. Allah kime hidayet verirse onu kimse sapıtamaz, kimi de sapıtırsa onu kimse hidayete götüremez. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Resûlüdür. O'nu hak ile, Kıyametten önce müjdeleyici ve korkutucu olarak gönderdi. Kim Allah ve Resûlüne itaat ederse doğru yolu bulmuştur. Kim de o ikisine isyan ederse, (bilsin ki) sadece kendisine zarar verir, Allah'a hiç bir zarar verermez." Bir rivayette hadise şu ziyadeyi yaptıktan sonra gerisini aynen rivayet etmiştir: "....Cum'a günü teşehhüd'den sonra.....''
Kaynak: Ebu Davud, Salat 229, (1097, 1098).
Konu: Namaz
2848-) Cabir İbnu Semüre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ın namazı vasattı, hutbesi de vasattı.''
Kaynak: Müslim, Cum'a 41 (866); Ebu Davud, Salat 229, (1101); Nesai, Cum'a 35, (3, 110).
Konu: Namaz
2849-) Ebu Vail (radayallahu anh) anlatıyor:Ammar bize hitabetmişti. (Konuşmasını) veciz ve beliğ yaptı. Minberden inince: "Ey Ebu'l- Yakzan beliğ ve veciz konuştun! Keşke biraz daha nefesleseydiniz (uzatsaydını)!'' dedik. Bize şu cevabı verdi: "Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'ı dinledim, şöyle buyurmuştu: " Kişinin namazının uzunluğu ve hutbesinin kısalığı onun fıkhının (ilminin) alametidir. Öyle ise, hutbeyi kısa tutun, namazı uzun (zira, beyanda sihir var)."
Kaynak: Müslim, Cum'a 47, (869); Ebu Davud, Salat 231, (1106).
Konu: Namaz
2850-) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "İçerisinde teşehhüd bulunmayan her hutbe kesik bir el gibidir. ''
Kaynak: Tirmizi, Nikah 16, (1106) ; Ebu Davud, Edeb 22, (4841).
Konu: Namaz
2851-) Ebu Davud'un diğer bir rivayetinde: "Allah'a hamd ile başlamayan her kelam kesiktir" denmiştir.
Kaynak: Ebu Davud, Edeb 21, (4840).
Konu: Namaz