İnternetteki
En Kapsamlı
Hadis Arama Motoru
Hadisler Ana Sayfasına Geri Dön

Ebu Davud Hadisleri - Sayfa 122


5246-)  Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, kasiy (yol yol ipek bulunan keten) kumaşla sarıya boyanmış kumaşı yasakladı."

Kaynak:  Ebu Davud, Libas 11, (4044); Tirmizi, Libas 5, (1725); Müslim Libas 29, (2078).

Konu:  Libas


5247-)  Ebu Remse radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'in üzerinde iki yeşil giysi gördüm."

Kaynak:  Ebu Davud, Libas 19, (4065); Tirmizi, Edeb 48, (2813); Nesai, Zinet 97, (8, 204), Iydeyn 16, (3,185).

Konu:  Libas


5249-)  Ebu Osman en-Nehdi anlatıyor: "Ömer İbnu'l-Hattab radıyallahu anh, biz Utbe İbnu Ferkad ile Azerbaycan'da iken bize şöyle yazmıştı: "Ey Utbe, (bu mal) ne senin emeğin, ne babanın emeği ne de annenin emeğidir. Öyleyse mü'minleri, evlerinde, kendi evinde doyduğun şeyden doyur. Zevk için yemekten ve şirk ehlinin zinetinden, ipekli giymekten kaçın. Zira Resûlullah aleyhissalatu vesselam şu kadarı hariç ipekli giymekten yasakladı ve Resûlullah bize orta ve işaret parmağını kaldırarak birbirine bitiştirdi."

Kaynak:  Buhari, Libas 25; Müslim, Libas 12, (2069); Ebu Davud, Libas 10, (4042); Nesai, Zinet 93, (8, 202); İbnu Mace, Libas 18, (3593).

Konu:  Libas


5250-)  Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir miktar ipek alıp sağ avucuna koydu, bir miktar da altın alıp sol eline koydu, sonra da: "Şu iki şey ümmetimin erkek kısmına haramdır!" buyurdu." Tirmizi ve Nesai de Ebu Musa'dan gelen diğer bir rivayette: "Ümmetimin erkeklerine, ipek elbise ve altın haram kılındı, kadınlarına helal kılınndı" buyrulmuştur.

Kaynak:  Ebu Davud, Libas 14 (4057); Nesai, Zinet 40, (8, 160).

Konu:  Libas


5253-)  İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "(Babam) Ömer radıyallahu anh satılmakta olan atlas bir elbise gördü. Onu Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a getirip: "Ey Allah'ın Resülü! Bunu satın al da bayramlarda ve taşradan gelen heyetlerin karşılanması sırasında tecemmülen giyin!" dedi. Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Bu, (ahirette) nasibi olmayanların giysisidir" buyurdular. Sonra Hz. Ömer, Allah'ın dilediği kadar kaldı. Aleyhissalatu vesselam ona atlastan mamul bir cübbe gönderdi. Ömer gelerek: "Ey Allah'ın Resülü! Siz(ipek hakkında): "Bu, (ahirette) nasibi olmayanların giyeceğidir" demiştiniz. Sonra bana bunu gönderdiniz, (hikmeti nedir?)" dedi. Aleyhissalatu vesselam, buna karşılık: "Bunu, sana bizzat giyesin diye göndermedim. Bilakis, satasın ve parasıyla ihtiyaçlarını göresin diye göndermiştim" buyurdular."

Kaynak:  Buhari, Libas 30, Cum'a 7, lydeyn 1, Büyü' 40, Hibe 27, 29, Cihad 177, Edeb 9, 66; Müslim, Libas 6, (2068); Muvatta, Libas 18, (2, 917, 918); Ebu Davud 10, (4040, 4041); Nesai, Zinet 84, 86, 87, (8, 196-198).

Konu:  Libas


5254-)  Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bana siyera (denen yol yol sarı kalemli dokunmuş ipek) kumaştan bir takım elbise giydirdi. Sonra ben onu giyip çıktım. (Resûlullah bunu üzerimde görünce bana kızmıştı), öfkesini yüzünde görüyordum. Hemen dönüp, onu hanımlarım arasında başörtüsü yapmaları için taksim ettim."

Kaynak:  Buhari, Libas 30, Hibe 27, Nafakat 11; Müslim, Libas 19, (2071); Ebu Davud, Libas 10, (4043); Nesai, Zinet 85, (8,197).

Konu:  Libas


5256-)  İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam saf ipekten yapılmış elbiseyi yasakladı. Ama alem olarak konan ve kumaşın direzisinde kullanılan ipeğe yasak yoktur."

Kaynak:  Ebu Davud, Libas 12, (4055).

Konu:  Libas


5258-)  Bir rivayette de şöyle denmiştir: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a (hacc sırasında) bitten şikayet ettiler. Aleyhissalatu vesselam onlara katıldıkları gazveleri sırasında ipek gömlekler giymeye ruhsat tanıdı."

Kaynak:  Buhari, Libas 29, Cihad 91; Müslim Libas 25, (2076); Tirmizi, Libas 2, (1722); Ebu Davud, Libas 13, (4056); Nesai, Zinet 93, (8, 202).

Konu:  Libas


5260-)  Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam siyah bir bürde (hırka) yaptım, bunu giydi. İçinde terlediği zaman ondan yün kokusu hissetti. Bunun üzerine o hırkayı çıkarıp attı. Aleyhissalatu vesselam güzel kokudan hoşlanırdı."

Kaynak:  Ebu Davud, Libas 22, (4074).

Konu:  Libas


5261-)  Ebu Bürde İbnu Ebi Müsa el-Eş'ari anlatıyor: "Hz. Aişe radıyallahu anha'nın yanına girdim. Bana yamalı bir giysi ve kaba bir izar çıkardı ve "Resûlullah aleyhissalatu vesselam şu iki (parça)nın içinde vefat etti!" dedi."

Kaynak:  Buhari, Humus 5, Libas 19; Müslim, Libas 35, (2080); Ebu Davud, Libas 8, (4036); Tirmizi, Libas 10, (1733).

Konu:  Libas


5262-)  Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, bir sabah üzerinde, siyah kıldan yapılmış desenli bir giysi olduğu halde çıktı."

Kaynak:  Müslim, Libas 36, (2081); Ebu Davud, Libas 6, (4032); Tirmizi, Edeb 49, (2814).

Konu:  Libas


5264-)  Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'in minderi deridendi ve içi hurma lifiyle dolu idi."

Kaynak:  Buhari, Rikak 17; Müslim, Libas 38, (2082); Ebu Davud, Libas 45, (4146, 4147); Tirmizi, Libas 27, (1762).

Konu:  Libas


5265-)  Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a (evde bulunması gereken) yataklar zikredilmişti. Şöyle buyurdular: "Kişinin kendisi için bir yatak, kadın için bir yatak, misafir için bir yatak lazımdır. Dördüncü yatak şeytanadır."

Kaynak:  Ebu Davud, Libas 45, (4142); Nesai, Nikah 82, (6, 135); Müslim, Libas 41, (2084).

Konu:  Libas


5266-)  Hz. Cabir İbnu Semûre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın bir yastığa solu üzerine yaslandığını gördüm."

Kaynak:  Ebu Davud, Libas 45, (4143); Tirmizi, Edeb 23, (2771).

Konu:  Libas


5267-)  Ebu'I-Melih, babası radıyallahu anh'tan anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam vahşi hayvanların derilerinden yaygı yapılmasını nehyetti."

Kaynak:  Ebu Davud, Libas 43, (4132); Tirmizi, Libas 32, (1771); Nesai, Fere' 12, (7,176).

Konu:  Libas


5268-)  Utbe İbnu Abdi's-Sülemi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'dan beni giydirmesini talep ettim. Bunun üzerine bana iki parça hayşe (adi keten) bezi giydirdi. Kendimi, bununla arkadaşlarım arasında en iyi giyinmiş gördüm."

Kaynak:  Ebu Davud, Libas 6, (4032).

Konu:  Libas


5269-)  Yezid Mevla'l-Münbais anlatıyor: "Zeyd İbnu Halid radıyallahu anh'ı işittim. Diyordu ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a altın veya gümüş buluntu hakkında sorulmuştu. "Kesesini ve bağını belle, sonra onu bir yıl ilan et. (Sahibini) bilemezsen, onu harca. O yanında bir emanet olsun. Günün birinde arayanı gelecek olursa, ona ödersin" buyurdu. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam'a kaybolmuş develerden soruldu. "Kaybolan develerden sana ne? Onları (kendi haline) bırak. Zira sahibi onu buluncaya kadar, ayağında çarığı, sırtında su tulumu vardır. Suya gider, ottan yer" buyurdular. Bu sefer (kaybolmuş) davardan soruldu: "Onları alın. Zira onlar ya senindir, ya (kaybeden) kardeşinindir, ya da kurdundur" buyurdular.

Kaynak:  Buhari, İlm 28, Şürb 12, Lukata 2, 3, 4,11, Talak 22, Edeb 75; Müslim, Lukata 1, (1722); Muvatta, Akdiye 46, (2, 757); Ebu Davud, Lukata 1, (1704, 1705, 1706, 1707,1708); Tirmizi, Ahkam 35, (1372, 1373).

Konu:  Buluntular (Lukata)


5270-)  Amr İbnu şuayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a (dalında) asılı meyve hakkında sorulmuştu: "İhtiyaç sahibi, sepetine almaksızın ağzıyla ulaşırsa, kendine bir vebal gelmez. Ancak kim de, eteğinde (birşeyler) alarak oradan çıkarsa, aldığının iki kat değeriyle borçlanır. Ayrıca (tazir nevinden) ceza da yer. Kim de yığın yapıldıktan sonra meyveden çalarsa ve bunun değeri miğfer fiyatını bulursa, eli kesilir" buyurdu. Sonra kendisine lukata (buluntu)dan sorulmuştu: "İşlek yolda bulunmuş olanla, insanların çokça yaşadığı meskun karyede bulunmuş olanı bir yıl boyu ilan et. Eğer sahibi gelirse hemen ver. Eğer gelmezse artık o senin olmuştur. Harabede bulunmuş ise, bununla, maden için humus (beşte bir) vergisi vardır" buyurdular."

Kaynak:  Ebu Davud, Lukata 1, (1710, 1711, 1712, 1713); Nesai, Kat'u's-Sarik 11, (8, 84-85).

Konu:  Buluntular (Lukata)


5271-)  Sehl İbnu Sa'd radıyallahu anh anlatıyor: "Ali İbnu Ebi Talib radıyallahu anh, (bir gün), Hz. Fatıma radıyallahu anha'nın yanına girmiş idi. O sırada Hz. Hasan ve Hüseyin ağlamakta idiler. "Niye ağlıyorsunuz?" diye sordu. Hz. Fatıma: "Acıktılar!" dedi. Hz. Ali (bir yiyecek temin etmek üzere) çıktı. Derken yolda bir dinar para buldu. Dönüp Hz. Fatıma'ya gelerek haber verdi. O da: "Falan yahudiye git, bununla un satın al!" dedi. Ali radıyallahu anh ona vardı ve un aldı. Yahudi ona: "Sen, kendini Allah elçisi zanneden şu zatın damadı mısın?" dedi. Hz. Ali'nin "evet"i üzerine: "Dinarını al, un da senin olsun!" dedi. Ali oradan ayrılıp, Fatıma radıyallahu anha'ya unu ve dinarı getirdi, durumu da anlattı. Hz. Fatıma: "Şimdi de şu falan kasaba git, bize bir dirhemlik et al!" dedi. Hz. Ali gidip, dinarı bir dirhemlik et mukabilinde rehin bıraktı. Eti Hz. Fatıma'ya getirdi. O hamur yaptı, (tencereye) koydu, ekmek pişirdi. Babasına haber gönderdi. Resûlullah yanlarına gelince, Hz. Fatıma: "Ey Allah'ın Resûlü! (şu yemeğin) hikayesini size anlatayım da eğer helalse yiyelim, bizimle siz de yiyin. Bunun mahiyeti şöyle şöyledir..." diye antattı. Aleyhissalatu vesselam: "Allah'ın adıyla yiyin!" buyurdular ve hep beraber ekmekten yediler. Onlar daha yerlerinde iken, bir köle gelip, Allah ve İslam adına dinar bulan var mı?" diye sormaya başladı. Resûlullah aleyhissalatu vesselam onu çağırıp (dinarı hakkında) sordu. Köle: "Çarşıda benden düştü!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Ey Ali! Haydi kasaba git. Ona: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam sana "Dinarı bana göndersin, dirhemini ben ödeyeceğim!" diyor de!" emretti. Kasap dinarı gönderdi. Resûlullah aleyhissalatu vesselam onu köleye verdi."

Kaynak:  Ebu Davud, Lukata 1, (1714).

Konu:  Buluntular (Lukata)


5272-)  İyaz İbnu Hımar radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim bir buluntu ele geçirirse, buna adalet sahibi birini şahid kılsın, ne filanı terkederek buluntuyu gizlesin, ne de (bir başka yere yollayarak) nazardan kaçırsın. Sahibini buldumu hemen ona versin. Sahibini bulamazsa (bilsin ki) bu mal Allah'ın malıdır, Allah onu dilediğine verir."

Kaynak:  Ebu Davud, Lukata 1, ( 1709).

Konu:  Buluntular (Lukata)

<<İlk <Önceki 118 119 120 121 [122] 123 124 125 126 Sonraki> Son>>

 


İletişim