5872-) Ebu Sa'idi'l-Hudri radıyallahu anh, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'dan anlatıyor: "Ademoğlu sabaha erdimi, bütün azaları, dile temenna edip: "Bizim hakkımızda Allah'tan kork. Zira biz sana tabiyiz. Sen istikamette olursan biz de istikamette oluruz, sen sapıtırsan biz de sapıtırız!" derler."
Kaynak: Tirmizi, Zühd 61, (2409).
Konu: Dil
5873-) Süfyan İbnu Abdillah radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü dedim, uyacağım bir amel tavsiye et bana!" şu cevabı verdi: "Rabbim Allah'tır de, sonra doğru ol!" "Ey Allah'ın Resûlü dedim tekrar. Benim hakkımda en çok korktuğunuz şey nedir?" Eliyle dilini tutup sonra: "İşte şu!" buyurdu."
Kaynak: Tirmizi Zühd 61, (2412).
Konu: Dil
5874-) Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır koşuşsun ya da sussun." Tirmizi'nin İbnu Ömer radıyallahu anh'tan yaptığı diğer bir rivayette Resûlullah: "Kim susarsa kurtulur" buyurmuştur.
Kaynak: Tirmizi, Kıyamet 51, (2502).
Konu: Dil
5875-) Ali İbnu'l-Huseyn, Ebu Hureyre radıyallahu anh'tan naklediyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kişinin malayani şeyleri terki İslam'ının güzelliğinden ileri gelir."
Kaynak: Tirmizi, Zühd 11, (2318, 2319); Muvatta, Hüsnü'l-Hulk 3. (2, 903).
Konu: Dil
5876-) Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam ölmüştü, diğer biri, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın işiteceği şekilde onun için şöyle söyledi: "Cennet mübarek olsun!" Resûlullah aleyhissalatu vesselam sordu: "Nereden biliyorsun? Belki de o malayani konuştu veya kendisini zengin kılmayacak bir miktarda cimrilik etti!"
Kaynak: Tirmizi, Zühd 11, (2217).
Konu: Dil
5877-) Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kul (bazan), Allah'ın rızasına uygun olan bir kelamı, ehemmiyet vermeksizin sarfeder de Allah onun sebebiyle cennetteki derecesini yükseltir. Yine kul (bazan) Allah'ın hoşnutsuzluğuna sebep olan bir kelimeyi ehemmiyet vermeksizin sarfeder de Allah, o sebeple onu cehennemde yetmiş yıllık aşağıya atar."
Kaynak: Buhari, Rikak 23; Müslim, Zühd 49, (2988); Muvatta, 4, (2, 985); Tirmizi, Zühd 10, (2315).
Konu: Dil
5878-) Kays İbnu Ebi Hazım rahimehullah anlatıyor: "Hz. Ebu Bekr radıyallahu anh, Zeyneb adında Ahmesli bir kadının yanına girmişti. Onun hiç konuşmadığını gördü: "Nesi var, niye konuşmuyor?" diye sordu. Oradakiler: "Hiç konuşmadan hacc yapıyor!" dediler. Hz. Ebu Bekr kadına: "Konuş. Zira bu yaptığın helal değil, bu cahiliye işidir" dedi. Kadın da konuşmaya başladı. Önce: "Sen kimsin?" diye sordu. Hz. Ebu Bekr: "Muhacirlerden biriyim!" dedi. "Hangi muhacirlerdensin?" "Kureyş'ten." "Kureyş'ten kimlerdensin?" "Oo! Sen çok soru sordun! Ben Ebu Bekr'im." "Allah'ın cahiliyeden sonra bize lutfettiği bu güzel din üzerine ne kadar baki kalacağız?" "İmamlarınız müstakim (doğru yolda) oldugu müddetçe bakisiniz. "İmamlar ne demek?" "Kavmindeki reisler ve eşraflar var ya, halka emrederler halk da onlara itaat eder?" "Evet!" "İşte onlar imamlardır."
Kaynak: Buhari, Menakıbu'l-Ensar 26.
Konu: Dil
5879-) Hz. Büreyde radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Münafığa "efendi" demeyin. Zira eğer o, seyyid olursa Allah'ı kızdırırsınız."
Kaynak: Ebu Davud, Edeb 83, (4977).
Konu: Dil
5880-) Ümmü Habibe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah Aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ademoğlu'nun, emr-i bi'l-ma'ruf veya nehy-i ani'l-münker veya Allah Teala hazretlerine zikir hariç bütün sözleri lehine değil, aleyhinedir."
Kaynak: Tirmizi, Zühd 63, (2414).
Konu: Dil
5881-) İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri, insanlardan, sığırların dilleriyle toplamaları gibi, dilleriyle toplayan belagat sahiplerine buşzeder."
Kaynak: Tirmizi, Edeb 82, (2857).
Konu: Dil
5882-) Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim, insanların kalbini çelmek için kelamın kullanılışını öğrenirse, Allah Kıyamet günü, ondan ne farz ne nafile hiçbir ibadetini kabul etmez!"
Kaynak: Ebu Davud, Edeb 94, (5006).
Konu: Dil
5883-) İbnu Mesûd radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kelamda ileri gidenler helak oldular. Kelamda ileri gidenler helak oldular!.Kelamda ileri gidenler helak oldular!"
Kaynak: Müslim, İlm 7 (2670); Ebu Davud, Sünnet 6, (4609).
Konu: Dil
5884-) İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Meşrık cihetinden iki adam geldi ve bir hitabede bulundular. Onların beyanlarındaki güzellik herkesin hoşuna gitti. Bunun üzerine Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Beyanda mutlaka bir sihir var!" buyurdular."
Kaynak: Buhari, Tıbb 51; Muvatta, Kelam 7, (2, 986); Ebu Davud, Edeb 94, (5007); Tirmizi, Birr 81, (2029).
Konu: Dil
5885-) Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ben, haklı bile olsa münakaşayı terkeden kimseye cennetin kenarında bir köşkü garanti ediyorum. Şaka bile olsa yalanı terkedene de cennetin ortasında bir köşkü, ahlakı güzel olana da cennetin en üstünde bir köşkü garanti ediyorum."
Kaynak: Ebu Davud, Edeb 7, (4800).
Konu: Dil
5886-) İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sana günah olarak, husümeti devam ettirmen yeterlidir (çünkü bu, gıybete kapı açar)."
Kaynak: Tirmizi, Birr 58, (1995).
Konu: Dil
5887-) Hz. Ebu Bekre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizden kimse: "Ramazanın tamamında (namaza) kalktım, tamamında orucumu tuttum" demesin." (Hadisi Ebu Bekre'den rivayet eden Hasan Basri der ki:) "Bilemiyorum, Aleyhissalatu vesselam bu sözüyle kişinin nefsini tezkiye etmiş olmasını mı mekruh addetti veya "uyumak da lazım yatmak da" mı de(mek iste)di?"
Kaynak: Ebu Davud, Savm 47, (2415); Nesai, Sıyam 6, (4, 130).
Konu: Dil
5888-) Sehl İbnu Hanif radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sakın biriniz: "Nefsim pis oldu!" demesin, aksine: "Nefsim kötü oldu" desin."
Kaynak: Buhari, Edeb 100; Müslim, Elfaz 17, (2251); Ebu Davud, Edeb 84, (4978).
Konu: Dil
5889-) İmam Malik'e Yahya İbnu Saidden ulaştığına göre "Hz. İsa yolda bir domuza rastlar. Ona: "Selametle yoldan çekil!" der. Yanında bulunanlar: "Bunu şu domuz için mi söylüyorsun?" diye sorarlar. (O ise domuz kelimesini diliyle telafuz etmekten çekindiğini ifade eder ve:) "Ben, dilimin, çirkin şeyi söylemeye alışmasından korkuyorum!" cevabını verir."
Kaynak: Muvatta, Kelam 4, (2, 985).
Konu: Dil
5890-) Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir adamdan kendisine menfi bir söz ulaştığı vakit: "Falan niye böyle söylemiş?" demezdi. Fakat: "İnsanlara ne oluyor da şöyle şöyle söylüyorlar?" derdi."
Kaynak: Ebu Davud, Edeb 6, (4788).
Konu: Dil
5891-) İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam huyurdular ki: "Allah'ın zikri dışında kelamı çok yapmayın. Zira, Allah'ın zikri dışında çok kelam, kalbe kasvet (katılık) verir. Şunu bilin ki, insanların Allah'a en uzak olanı kalbi katı olanlardır."
Kaynak: Tirmizi, Zühd 62, (2413).
Konu: Dil