İnternetteki
En Kapsamlı
Hadis Arama Motoru
Hadisler Ana Sayfasına Geri Dön

Ölüm Konulu Hadisler - Sayfa 6


5463-)  Nesai. Hz. Enes radıyallahu anh'tan naklediyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir kabirden bir ses işitmişti: "Bu ne zaman öldü? (Bileniniz var mı?" buyurdular. "Cahiliye devrinde!" dediler. Bu cevaba sevindi ve: "Eğer birbirinizi defnetmemenizden korkmasaydım kabir azabını size de işittirmesi için dua ederdim" buyurdular."

Kaynak:  Müslim, Cennet 68, (2868); Nesai, Cenaiz 114, (4, 102).

Konu:  Ölüm


5464-)  Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kul kabrine konulup, yakınları da ondan ayrılınca -ki o, geri dönenlerin ayak seslerini işitir- kendisine iki melek gelir. Onu oturtup: "Muhammed aleyhissalatu vesselam denen kimse hakkında ne diyordun?" diye sorarlar. Mü'min kimse bu soruya: "Şehadet ederim ki, O, Allah'ın kulu ve elçisidir!" diye cevap verir. Ona: "Cehennemdeki yerine bak! Allah orayı cennette bir mekana tebdil etti" denilir. (Adam bakar) her ikisini de görür. Allah da ona, kabrinden cennete bakan bir pencere açar. Eğer ölen kafir ve münafık ise (meleklerin sorusuna): "(Sorduğunuz zatı) bilmiyorum. Ben de herkesin söylediğini söylüyordum!" diye cevap verir. Kendisine: "Anlamadın ve uymadın!" denilir. Sonra kulaklarının arasına demirden bir sopa ile vurulur. (Sopanın acısıyla) öyle bir çığlık atar ki, onu (insan ve cinlerden ibaret olan) iki ağırlık dışında ona yakın olan bütün (kulak sahipleri) işitir."

Kaynak:  Buhari, Cenaiz 68, 87; Müslim, Cennet 70, (2870); Ebu Davud, Cenaiz 78, (3231); Nesai, Cenaiz 110, (4, 97, 98); Tirmizi, Cenaiz 70, (1071) -Ebu Hureyre'den-,

Konu:  Ölüm


5465-)  Yine Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ölüyü, (mezara kadar) üç şey takip eder: Ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi geri döner, biri baki kalır: Ailesi ve malı geri döner, ameli kendisiyle baki kalır."

Kaynak:  Buhari, Rikak 42; Müslim, Zühd 5, (2960); Tirmizi, Zühd 46, (2380).

Konu:  Ölüm


5466-)  Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ölüp de pişman olmayan yoktur, mutlaka herkes nedamet duyar: İyi yolda olan hayrını daha çok artırmadığı için pişman olur, nedamet duyar. Kötü yolda olan da nefsini kötülükten çekip almadığına pişman olur, nedamet duyar."

Kaynak:  Tirmizi, Zühd 59, (2405).

Konu:  Ölüm


5467-)  Yine Ebu Hureyre anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir insan ölünce üç kişi hariç herkesin ameli kesilir: Sadaka-i cariye (bırakan), veya istifade edilen bir ilim (bırakan) veya kendine dua edecek salih evlat (bırakan)."

Kaynak:  Müslim, Vasıyyet 14, (1631); Ebu Davud, Vesaya 10, (2880); Tirmizi, Ahkam 36, (1376); Nesai, Vesaya 8, (6, 251).

Konu:  Ölüm


5489-)  Buhari merhum "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın bi'setine (peygamber olarak gönderilişine) tahsis ettiği babta der ki: "O, Allah'ın elçisi Muhammed İbnu Abdillah İbni Abdilmuttalib İbni Haşim İbni Abdi Menaf İbni Kusayy İbni Kilab İbni Mürre İbni Ka'b İbni Lüeyy İbni Galib İbni Fihr İbni Malik İbni'n-Nadr İbni Kinane İbni Huzeyme İbni Müdrike İbni İlyas İbni Mudar İbni Nizar İbni Ma'add İbni Adnan'dır."

Kaynak:  Buhari, Menakıbu'l-Ensar 28.

Konu:  Ölüm


5490-)  Vaile İbnu'l-Eska' radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri, İsmail'in evlatları arasından Kinane'yi seçti, Kinane'den Kureyş'i seçti, Kureyş'ten Beni Haşim'i seçti. Beni Haşim'den de beni seçti."

Kaynak:  Müslim, Fezail 1, (2276).

Konu:  Ölüm


5491-)  Cübeyr İbnu Mut'im radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Benim beş ismim var: Ben Muhammed'im, ben Ahmed'im, ben Allah'ın benimle küfrü mahvedeceği el-Mahi (mahvedici)yim. Ben Haşir (toplayıcı)yım, insanlar benim arkamda haşredilecektir. Ben Akıb (sondan gelen)im, benden sonra peygamber gelmeyecektir."

Kaynak:  Buhari, Menakıb 17, Tefsir, Saff 1; Müslim, Fezail 125, (2354); Muvatta, Esmau'n-Nebi 1, (2, 1004); Tirmizi, Edeb 67, (2842).

Konu:  Ölüm


5492-)  Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri, Kureyşlilerin şetmlerini (hakaretamiz sözlerini) ve lanetlerini benden nasıl çevirdiğine hayret etmiyor musunuz? Onlar zemmedilen birine şetmediyorlar, zemmedilen birine lanet okuyorlar, ben ise (Muhammed'im) övülmüşüm."

Kaynak:  Buhari, Menakıb 17; Nesai, Talak 25, (6, 159).

Konu:  Ölüm


5493-)  Muttalib İbnu Abdillah İbni Kays İbnu Mahreme babası vasıtasıyla ceddinden anlattığına göre ceddi şöyle demiştir: "Ben ve Resûlullah aleyhissalatu vesselam Fil yılında doğduk."

Kaynak:  Tirmizi, Menakıb 4, (3623).

Konu:  Ölüm


5494-)  Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam altmışüç yaşında vefat etmiştir."

Kaynak:  Buhari, Menakıb 10; Müslim, Fezail 115, (2349); Tirmizi, Menakıb 28, (3655).

Konu:  Ölüm


5495-)  İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Mekke'de, kendisine vahiy geldiği durumda onüç yıl ikamet etti. Altmışüç yaşında da vefat etti."

Kaynak:  

Konu:  Ölüm


5496-)  Bir başka rivayette de şöyle demiştir: "Mekke'de ses işitir ve ışık görür olduğu halde onbeş yıl ikamet etti. Bunun yedi yılında ışıktan başka bir şey görmedi, sekiz senesinde vahiy aldı. Medine'de on yıl ikamet etti. Altmış beş yaşında olduğu halde vefat etti."

Kaynak:  

Konu:  Ölüm


5497-)  Sahiheyn'de gelen bir diğer rivayette şöyle demiştir: "Vahiy Aleyhissalatu vesselam'a o kırk yaşında iken indirildi. Bundan sonra onüç yıl kaldı. Sonra hicretle emr olundu. O da Medine'ye hicret etti. Orada on yıl kaldı. Sonra vefat etti. Aleyhissalatu vesselam."

Kaynak:  Buhari, Megazi 85, Fezailu'l-Kur'an 1; Müslim, Fezail 117, 121, (2351, 2353); Tirmizi, Menakıb 28, (3652, 3653).

Konu:  Ölüm


5498-)  Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: ""Resûlullah aleyhissalatu vesselam altmışüç yaşında vefat etti. Hz. Ebu Bekir de altmışüç yaşında vefat etti. Hz. Ömer de altmışüç yaşında vefat etti. (Radıyallahu anhüma)."

Kaynak:  Müslim, Fezail 114, (2348).

Konu:  Ölüm


5499-)  İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Kureyşliler, birbirlerine küfrün ve sapıklığın devamını tavsiye ettiler ve aralarında: "Bizim üzerinde olduğumuz şey var ya, bu, o köksüz sürgün (mesabesinde olan Muhammed)in üzerinde olduğu şeyden daha doğrudur!" dediler. Bunun üzerine, Allah Teala hazretleri Kevser sûresini inzal buyurdu: "Şüphesiz ki biz sana kevseri verdik. Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Asıl arkası kesik (nesilsiz) olan, sana düşmanlık edenin ta kendisidir" (Kevser 1-3). Bundan sonra Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın beş erkek çocuğu oldu. Dördü Hz. Hatice radıyallahu anha'dan: Abdullah; bu in büyükleri idi; Tahir; -bunun Abdullah olduğu ve bunların üç tane oldukları da söylenmiştir-; Tayyib, Kasım ve Mariye'den olan İbrahim. Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın dört tane de kızı vardı: Bunlardan Zeyneb, Ebu'l-As İbnu'r-Rebi'in nikahı altında idi. Rukiyye ve Ümmü Külsûm: Bu ikisi, Ebu Leheb'in oğulları olan Utbe ve Uteybe'nin nikahı altında idiler. "Ebu Leheb'in iki eli kurusun ve kurudu da..." (Tebbet 1-5) vahy-i şerifi nazil olduğu zaman, Ebu Leheb oğullarına onları boşamalarını emretti. Bunun üzerine Hz. Osman önce Rukiyye ile evlendi. Rukiyye onunla birlikte Habeşistan'a hicret etti. Orada Hz. Osman'ın Abdullah adında bir oğlu dünyaya geldi. Hz. Osman ona izafeten (Ebu Abdillah diye) künye almıştı. Sonra Rukiyye radıyallahu anha vefat etti. Ondan sonra Hz. Osman Ümmü Külsûm radıyallahu anhüma ile evlendi. Hz. Fatıma radıyallahu anha: Bu Hz. Ali radıyallahu anh'ın nikahı altında idi. Hz. Ali'nin Fatma'dan Hasan, Hüseyin ve Muhsin adlarında üç erkek çocuğu ile Zeyneb ve Ümmü Külsüm adlarında iki kız çocuğu dünyaya geldi. Bunlardan Zeyneb, Abdullah İbnu Ca'fer radıyallahu anhüma'nın nikahı altında idi. Hz. Ali, Ümmü Külsûm'u da Hz. Ömer'e nikahlamıştı, radıyallahu anhüm ecmain."

Kaynak:  Rezin tahric etmiştir.

Konu:  Ölüm


5500-)  Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, oğlu İbrahim öldüğü zaman buyurdular ki: "O daha memede iken öldü. Onun cennette iki sütannesi var. Bunlar onun sütünü (iki yıla) tamamlayacaklar. Çünkü o benim oğlumdur."

Kaynak:  Müslim, Fezail 63, (2316).

Konu:  Ölüm


5501-)  Hz. Ali'nin evladlarından Muhammed'in oğlu İbrahim anlatıyor: "Hz. Ali radıyallahu anh Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı vasfettiği zaman şöyle derdi: "Resûlu-i Ekrem aleyhissalatu vesselam efendimiz çok uzun boylu olmadığı gibi, (azaları) birbirine girmiş kısa boylu da değildi, orta boylu bir insandı. Saçları kıvırcık değildi, düz de değildi, dalgalıydı. Şişman değildi, yuvarlak yüzlü de değildi, yanakları uzuncaydı. Rengi kırmızıya çalan, beyazdı. Gözleri siyah ve kirpikleri uzundu, göğsünde göbeğine kadar inen kıldan bir hat vardı. El ve ayaklarının parmakları kalıncaydı. Eklem yerleri ve iki küreğinin birleşme yeri olan omurga iri idi. Bir tarafa dönünce (sadece başını çevirmez) bütün vücudunu çevirirdi. Yürüyünce, yamaçtan iniyormuşcasına öne meylederek yürürdü. İki omuzu arasında peygamberlik mührü vardı. O, peygamberlerin mührü (sonuncusu) idi. İnsanların en iyi kalplisi, en şecaatlisi ve en doğru sözlüsü idi. O ahlakça herkesten yüce, muaşere yönüyle de en geçimlisi idi. Onu aniden gören ondan heybet duyardı; bilerek beraber olan, kalpten severdi. Onu vasfeden şöyle derdi: "Ben ne O'ndan önce, ne de ondan sonra O'nun gibisini görmedim." Resul-ü Ekrem çabuk konuşmazdı; her işitenin anlayacağı şekilde teker teker konuşurdu."

Kaynak:  Tirmizi, Menakıb 19, (3642).

Konu:  Ölüm


5502-)  İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Ehl-i Kitap saçlarını düz salınmaya bırakırlar, müşrikler de ayırırlardı. Resûlullah aleyhissalatu vesselam ise, (vahiy yoluyla) emredilmediği hususlarda Ehl-i Kitaba uygun hareket etmekten hoşlanırdı. Bu sebeple saçını alnından serbest bıraktı. Bilahare (bütün müşrikler müslüman olduktan sonra) saçlarını (alnından) ayırdı."

Kaynak:  Buhari, Libas 70, Menakıb 23, Fezailu'l-Ashab 52; Müslim, Fezail 90, (2336); Ebu Davud, Tereccül 10, (4188); İbnu Mace, Libas 36, (3632).

Konu:  Ölüm


5503-)  Hz. Enes radıyallahu anh'ın anlattığına göre, "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın saçındaki aklardan sorulunca (Enes) şöyle cevap vermiştir: "Allah O'nu, beyazla çirkinleştirmemiştir." " Bir rivayette de şöyle demiştir: "O, kişinin başında ve sakalında bulunan beyazları yolmasını mekruh addederdi. Ve (Enes radıyallahu anh): "Resûlullah aleyhissalatu vesselam saçlarını boyamadı. Beyaz kıl (onda nadirdi ve sadece) alt dudağında, şakaklarında ve başında bir nebzecik vardı" derdi."

Kaynak:  Müslim, Fezail 104, 105 (2341).

Konu:  Ölüm

<<İlk <Önceki 2 3 4 5 [6] 7 8 9 10 Sonraki> Son>>

 


Diğer Sitelerimiz



İletişim